Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak somut olayda uyuşmazlık, kesinleşen icra takibine dayalı olarak davalıların mal kaçırma kastıyla hareket etmeleri nedeniyle muvazaa hukuksal nedenine dayanan tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmakta olup, genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasındaki dava, Bankacılık Hukukundan yahut ticari ilişkiden değil, kredi sözleşmesine kefaletten doğan alacağına dayalı olarak davalıların mal kaçırma kastıyla hareket ettikleri iddiasına dayanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Antalya 7.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu kararın 23.07.2012 tarihinde davacı vekiline tebliği üzerine 13.08.2012 tarihinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece tasarrufun iptali davalarında adli tatil içerisinde yasal temyiz süresinin işleyeceği, bu nedenle de 15 günlük temyiz süresinin geçtiği gerekçesiyle temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir. İİK.nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan davaların basit yargılama usulüne göre yargılamasının yapılacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı HUMK.nın 176/I-11 maddesi uyarınca da basit yargılamaya tabi davalarda adli tatilde temyiz sürelerinin işleyeceği ön görülmüştür....

        Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının kabulü halinde, davacı yararına vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenilen şeyin tasarruf tarihindeki değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi olarak hükmedilir. Somut olayda takip konusu alacak toplamı 320.716,15 TL olup taşınmazın tasarruf tarihindeki değeri 250.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde dava değerini 150.000,00 TL olarak belirtmiş ancak yargılama sırasında dava değerini ıslahla 250.000,00 TL'ye çıkarmıştır. Bu durumda dava değeri 250.000,00 TL üzerinden davacı yararına nisbi vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken ıslah dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            konusu çeklerin vadeli verilip verilmediği hususlarında rapor alınarak taraflar arasındaki borcun gerçek doğum tarihinin tespiti, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapılması halinde şimdiki gibi davanın reddine aksi halde yani tasarrufun borçtan sonra yapılması halinde ise dava konusu tasarrufun İİK'nun 280.madde kapsamında iptale tabi olup olmadığı yönünden de inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

              Hukuk Dairesinin 2014/10209 Esas, 2015/1136 Karar sayılı ve 29.01.2015 tarihli bozma kararının tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiğine yönelik kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılamada; istihkak iddiasına ve tasarrufun iptali davasına konu icra dosyası borcunun ödenerek infazen işlemden kaldırıldığı ve bu itibarla her iki davanın da konusunun kalmadığı gerekçesi ile istihkak davası ile alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davalarının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı karşı davacı alacaklılar vekili tarafından harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK'nun 96 vd.maddesine dayalı istihkak iddiası ile alacaklının İİK'nin 97/17. maddesine dayalı karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

                konulmasını davalı borçlu ile davalı alıcı arasındaki dava konusu tasarrufun iik 277 ve devamı maddeleri ile BK madde 19 gereğince iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2019/206 ESAS, 2021/276 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Ödemiş 1....

                İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

                UYAP Entegrasyonu