İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Hukuk Dairesinin 2014/10209 Esas, 2015/1136 Karar sayılı ve 29.01.2015 tarihli bozma kararının tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiğine yönelik kısmının kaldırılmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılamada; istihkak iddiasına ve tasarrufun iptali davasına konu icra dosyası borcunun ödenerek infazen işlemden kaldırıldığı ve bu itibarla her iki davanın da konusunun kalmadığı gerekçesi ile istihkak davası ile alacaklı tarafından açılan tasarrufun iptali davalarının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı karşı davacı alacaklılar vekili tarafından harç ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, 3. kişinin İİK'nun 96 vd.maddesine dayalı istihkak iddiası ile alacaklının İİK'nin 97/17. maddesine dayalı karşı dava olarak açtığı tasarrufun iptali talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2018 NUMARASI : 2016/595 ESAS- 2018/630 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Bismil 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin iptaline yönelik tasarrufun iptali isteminden ibarettir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Anadolu 8.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/ 297 Esas sayılı dosya ile itirazın iptali davası açıldığını, bu kez davalı Bekir'in babasından kendisine intikal eden Üsküdar İlçesi, Altunizade Mah. 1164 ada 141 parsel 13 numaralı bağımsız bölüm nolu taşınmazın 3/8 hissesin diğer davalı kardeşine 50.000,00 TL bedelle satış gösterilerek devredildiğini tespit ettiklerini, devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek BK 19. Maddesi gereğince tasarrufun iptali ile tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 18/11/2021 tarihli ara karar ile; tedbir konulması talep edilen taşınmaz ve taşınırların dava konusu olmadığı bu nedenle tedbir kararı verilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, iş bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İİK.nun 264/3. maddesi hükmü burada uygulanmayacağından, tasarrufun iptali davası sırasında verilen ihtiyati haciz, tasarrufun iptali kararı ile kesin hacze dönüşür. Alacaklı tasarrufun iptali ilamını asıl icra dosyasına ibraz ederek cebri icraya devam edebilir. İİK.nun 281/2.maddesine dayalı olarak konulan ihtiyati haciz kararları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir niteliğinde değildir. İptale tabi tasarruf konusu malın üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde ise, onun yerine kaim olan miktar kadar üçüncü kişinin mal varlığına ihtiyati haciz konulabilecektir. Tasarrufun iptali davası sonucunda verilen ihtiyati haciz kararları, dava süresince devam etmekte, davanın kabulü ile de kesin hacze dönüşmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Saadet Ergin istinaf dilekçesinde özetle; davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirildiği ve bu nitelendirmenin doğru olduğu, ancak terekenin resmi defter tutulma süreci devam ettiğini, haciz ve satış yetkisi yönünden hükmün ortadan kaldırılması yönünde istinafa geldiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, 6183 sayılı kanuna göre muvazaya dayalı tasarrufun iptali davasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/293 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 11....
edilen vergi borcu ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisinin alınması olduğundan, bu yönde hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde sadece iptali şeklinde karar verilmesi isabetsizdir.Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Tasarrufun iptali davalarında, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda ve HMK'da özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Hal böyle olunca, yetkili mahkemenin tayininde 6100 sayılı HMK'nın yetkiye ilişkin hükümlerinin olaya uygulanması gerekecektir. İptal davasının konusunu taşınmaz oluştursa bile, bu dava nitelik itibariyle aynî bir dava olmayıp, şahsî bir davadır. Bu nedenle, iptal davasında HMK 12. madde hükmü uygulanamaz. Bu durumda, genel kural olan HMK 6. madde hükmü olaya uygulanmalıdır. 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesine göre, genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Öyleyse, tasarrufun iptali davalarında yetkili mahkeme, davalı veya davalıların yerleşim yeri mahkemesidir. Borçlu ile üçüncü kişinin yerleşim yerleri farklı ise, iptal davası, davalılardan birinin yerleşim yerinde de açılabilir. (Benzer yönde Yargıtay 17....