WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İİK'nın 282.maddesi gereğince borçlu ile borçlu ile hukuki işlemde bulunan üçüncü kişi mecburi dava arkadaşı olup davada haksız çıkmaları halinde yargılama giderinden birlikte müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan İİK.nın 283/1 maddesi gereğince davacı alacaklının tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisi elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

    Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. ve İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle, tasarrufun iptali davaları, taraflar tacir olsa da TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak değerlendirilemez. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden, bu tür davalar ----------açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/597 Esas 2010/657 karar sayılı ilâmı ile; Davanın mahiyetine göre 556 sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 16 ve 71. maddeleri gereğince, davaya bakma görevinin Fikrî ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemesine ait bulunduğundan görevsizlik kararı verildiği, ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 2010/56 Esas - 2011/215 Karar sayılı gerekçeli kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. HD’nin 2012/2655 Esas - 2013/6065 Karar sayılı 27/03/2013 tarihli kararı ile "Dava, davalılar arasındaki marka devrinin muvazaalı olarak, alacaklılardan mal kaçırma ve alacaklıları zarara uğratma kastı ile yapıldığı iddiasına dayalı marka devrinin iptali istemine ilişkin olup, 818 sayılı Borçlar Kanununun 18. ve İcra İflas Kanununun 278. ve devamı maddeleri hükümlerine dayalı olarak açılmıştır....

        Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce yapılmış olması nedeniyle ön koşul yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenme koşullarından biri iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Somut olayda takip konusu borç 31.12.2012 ve 30.1.2013 keşide tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen 17.12.2012 tarihinde başlatılan muvazaalı olduğu iddia edilen takipten sonra görünmektedir. Ancak ticari hayatta çeklerin de bonolar gibi vadeli kullanıldığı bilinen bir gerçektir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Mahkemenin davanın reddine ilişkin ikinci kararı, Dairemizin 12.02.2015 tarih 2014/21098 Esas ve 2015/2643 Karar sayılı ilamı ile onanmış davacının karar düzeltme istemi üzerine bu kez 28.01.2016 tarih 2015/18026 Esas 2916/1068 Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteği kabul edilerek, bedel farkı olmadığı gerkeçesi ile davanın red edildiği ancak ipotek bedeli borçlu tarafından yatırıldığı anlaşıldığından bu halde bedel farkı bulunduğu ve tasarrufun iptali gerektiğinden bahisle bozulmuş mahkemece davanın kabulüne ilişkin karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup karar davacı vekili tarafından tasarrufun borcun doğumundan 2 ay önce muvazaalı yapıldığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine, yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre; dava, İİK 277; olmadığı takdirde TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa hukuki sebebine bağlı iptali isteğine ilişkindir. Ancak, gerek tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında; diğer dava koşullarının yanında borcun iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece resen araştırılmalıdır. Söz konusu bu dava koşulu gerçekleşmediği takdirde de işin esası hakkında hüküm kurulamaz....

            Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; İlk derece mahkemesince davanın terditli talep içerdiği göz ardı edildiği gibi, gerek dava dilekçesinde gerekse davacı vekili tarafından verilen 22.12.2021 dilekçe ile en son davalı İlker Kaya'ya devredildiği ileri sürülen İstanbul Beylikdüzü Gürpınar Yeldeğirmeni 661 ada, 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali ile ihtiyaten haczine karar verilmesi istenilmiş olmakla, iptali istenen tasarrufa konu İstanbul Beylikdüzü Gürpınar Yeldeğirmeni 661 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olduğu da göz ardı edilerek ''ihtiyati haczin ancak tasarrufa konu taşınmazlar üzerine konulabileceği'' şeklindeki hatalı gerekçe ile yazılı şekilde ihtiyati hacze ilişkin talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2018/702 ESAS, 2019/368 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Mersin 2....

            Somut olayda; davaya konu edilen, taraflar arasındaki bu kambiyo ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki iptali istenilen işlemler olduğu, davanın, İ.İ.K 277 ve deevamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunduğu, kambiyo senedinden kaynaklanan uyuşmazlık bulunmadığından davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari davanın da bulunmadığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22.maddeleri gereğince Eskişehir 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2-Dosyanın merci tayini talebinde bulunan Mahkemesine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile 17/03/2021 tarihinde karar verildi. Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarihi : 17/03/2021 ... Başkan ......

              UYAP Entegrasyonu