Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürdüğü hususun İİK'nın 71 ve 33. maddesinde tahdidi olarak belirtilen nedenlerden olmadığını, İİK'nın 33. maddesine göre davanın reddinin gerektiğini, takibin mükerrer olmadığını, tasarrufun iptaline dair kararın ayrı takip dosyasından infaza konu edilebileceğini, zira takibin taraflarının ayrı olduğunu, davacının icranın geri bırakılması talebinin reddedildiğini, borçlu tarafından menfi tespit davası açıldığını, davacının daha önce açtığı tüm davaların aleyhine sonuçlandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

Davalı vekili; davacının, hesap kat ihtarnamesinin ve ödeme emrinin tebliği ile davacı adresinde uygulanan 11.05.2010 tarihli haciz işleminde genel kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz etmediği halde, kendisi hakkında açılan tasarrufun iptali davasından sonra menfi tespit isteminde bulunmasının kötüniyetli olduğunu, anılan kredi sözleşmesindeki imza ile dava dışı ... İletişim Hiz. Tic. Şti.'ye ait 02.08.2004 tarihli karar defterindeki imzanın aynı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; ... 8....

    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili hakkında açılan tasarrufun iptali davasında davanın kabulüne ilişkin kararın takibe konulduğunu ve müvekkili hakkında haciz işlemi uygulandığını, ancak tasarrufun iptali davasına konu taşınmaza yönelik dava dışı Yapı Kredi Bankası, Tekstilbank ve yine davalı tarafından açılmış bulunan tasarrufun iptali davalarının olumlu sonuçlanması ve kesinleşmesi üzerine borçların Tekstil Bankası ve Yapı Kredi Bankası’na ödendiğini, davalının diğer alacaklılar Tekstil Bankası A.Ş. ve Yapı Kredi Bankası A.Ş.'ye sebepsiz iktisap yolu ile alacağını almak üzere başvurmak yerine müvekkilinden bu ilama dayanan alacağını tahsil etmek için başlattığı takibin hukuki mesnetten yoksun olduğunu ileri sürerek yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II....

      ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 280/1 madde kapsamında iptale tabi bulunmasına, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasına, takip konusu senetlerin zorla alındığı iddiası üzerine başlatılan soruşturmaların takipsizlik kararı ile sonuçlanmış olmasına, davalı borçlu tarafından takip konusu senede ilişkin menfi tespit ve senet iptali davasının açılmamış olmasına, davalı ... vekili tarafından tarihli ek kararın temyiz edilmemiş bulunmasına göre davalı ...'in yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 5.426,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle verildi....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yapılan tasarrufun iptali davası yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; müvekkilinin borçlu davalı ... hakkında takip yaptığını, takibin semeresiz kaldığını, mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazı 01/09/2006 tarihinde davalı ...'e sattığını, ...'in de 11/09/2006 tarihinde diğer davalı ...'e sattığını belirterek, bu tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu Ahmet, menfi tespit davası açtığını, bekletici mesele yapılmasını istediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkı bulunduğu, davalı ...'in davalı borçlu Ahmet'in kız kardeşinin eşi olduğu, davalı ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, kesinleşen menfi tespit davasında davalının o davada taraf gösterilemediğini ancak yeni ele geçtiği ileri sürülen delil dikkate alınarak davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, o davada elde olan belgelerin ibraz edilmediği ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/85 KARAR NO : 2022/68 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/01/2022 KARAR TARİHİ : 27/01/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin sermaye piyasalarında aracı kurum olarak faaliyet gösterdiğini ve yatırımcılara alım satıma aracılık ve saklama gibi çeşitli yatırım hizmetleri sunduğunu, davalı ...'...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı ...hakkında takip başlatıldığını,borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı ve hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu taşınmazı mal kaçırma amacı ile davalı ...'a devrettiğini bu devre ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, dava koşullarının bulunmadığını ve takibe konu çekle ilgili menfi tesbit ve imzaya itiraz davaları olduğunu ve takibin kesinleşmediğinden haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

                Bu bağlamda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikte davalar zamanaşımını kesmemektedir. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir....

                Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 2007 yılında açılan menfi tespit davasından doğduğu, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleştiği, 22.03.2011 tarihli haciz tutanağının aciz belgesi niteliğinde olduğu, iptali istenen tasarrufun 05.06.2009 tarihinde, takip konusu borçtan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlunun aciz halinin gerçekleştiği kabul edilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Mahkemenin, davalıların devir işlemleri nedeniyle sözkonusu bedelleri ödediklerine dair dekont ve belgelerinin olduğu, maddi durumlarının tasarrufa konu taşınmazları almaya yeterli bulunduğu gerekçesi ile davanın esastan reddi yönündeki kararı da isabetli bulunmamıştır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu 3 parça taşınmaz borçlu ... tarafından 05.06.2009 tarihinde davalı ...'a, satılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu