"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.04.2016 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 18.5.2012 tarihinde davalı ...'a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, takip konusu borçla ilgili açtıkları menfi tespit davası bulunduğundan sonucunun beklenmesi gerektiğini, taşınmazı rayiç bedelle sattıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazı 24.9.2004 tarihinde kardeşi davalı ...’a sattığını belirterek tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar vekili, davacının tefecilik yaptığını, bu konuda ceza davası ile açtıkları menfi tespit davasının derdest olduğunu belirterek sonucunun beklenmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazlarından borç için satıldığını ve satış bedeli ile davacıya 16.000 TL ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2003/675 sayılı takip dosyasından dolayı kambiyo senedi gerçek bedeli olan 50.000,00 TL asıl alacak ile işbu bedele taahkuk eden faiz ve ferileriyle birlikte öngörülen miktar kadar tasarrufun iptaline davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/58 Esas 2010/119 Karar sayılı dosyasındaki menfi tespit davasında davacı alacaklı ... ile davalı borçlu ...'nun 7.1.2010 tarih 11.1.2010 tasdik tarihli dilekçelerinden adı geçen tarafların takip konusu borçla ilgili olarak anlaştıkları anlaşıldığından anılan dosyadaki tarafların 7.1.2010 tarih 11.1.2010 tasdikli dilekçeleri doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; İİK' nın 72/2 maddesi uyarınca takipten önce açılan menfi tespit istemine ilişkindir....
M. 141) ( Yargıtay Üyesi ... ; İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları, Genişletilmiş 4. Baskı).) Mahkememiz dosyası arasına celp edilen İstanbul CBS'nin ... Soruşturma sayılı dosyasının iddianamesinin incelenmesinde; davalı ...'nın sanık olmadığı anlaşılmakla dolaysıyla iyi niyetli 3. Kişi konumunda olduğu, davacılar tarafından "bilerek borçlunun zararına hareket ettiği" hususuda ispat edilemediğinden davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davalı yan icra inkar tazminat talebinde bulunmuştur. Ancak yukarıda açıklamasını yaptığımız gibi icra inkar tazminatı itirazın iptali davasında talep edilebilecek bir husustur. Eldeki dava menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında icra inkar tazminatı gibi bir talep olmayacağından 6100 sayılı HMK'nın 26....
Nitekim, borcun alacaklı tarafından icra takibine veya itirazın iptali ya da alacak davasına konu edilmesi halinde borçlunun zamanaşımı itirazını ödeme emrine itiraz süresi içerisinde veya ilk itiraz süresi içerisinde pekâlâ yapabileceğinden böyle bir durum söz konusu değilken açılan menfi tespit davasında da borcun zamanaşımına uğradığının ileri sürülmesinde hukuki yarar da bulunmamaktadır (bkz. Prof. Dr. ......, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, s.308; ......, İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali Davaları, s.595). Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, mahkemece; takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü hatalı olmuşsa da, davacıların doğan zararda bankanın ve davalı Kurumun da sorumlu olduğuna yönelik iddiaları olduğu anlaşıldığından, bu hususlar da değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK, m.277) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması hâlinde ise İİK’nın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür....
Talih Uyar'ın " Tasarrufun İptali " adlı eserinin iadenin şumulü başlıklı bölümünde, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanı Ali Güneren'ın "Tasarrufun İptali Davaları " adlı eserinde ve Yargıtay Üyesi Mahmut Coşkun'un " İtirazın İptali, Menfi Tespit, İstirdat, Tasarrufun İptali Davaları " adlı eserinde tasarrufun iptali davasına konu malın takip sırasında davalı 3. Kişi elinde bulunmaması halinde malın değerinin üçüncü kişiden haciz yolu ile alınacağı görüşüne yer verildiğini, mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve şikayetin reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. Maddesine dayalı memur işlemini şikayete ilişkindir. İzmir BAM 5. Hukuk Dairesinin 2021/1148 Esas, 2022/270 Karar sayılı ilamı ile davacı T5 Paz. San. A.Ş....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi HÜKÜM/KARAR : Reddine Taraflar arasındaki İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/585 E. sayılı menfi tespit davasının ve Nizip 2....
İnceleme konusu karar, tasarrufun iptali ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Büyük Genel Kurulu İş Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21/11/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....