"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, kesinleşen menfi tespit davasında davalının o davada taraf gösterilemediğini ancak yeni ele geçtiği ileri sürülen delil dikkate alınarak davaya dahil edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, o davada elde olan belgelerin ibraz edilmediği ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu bağlamda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikte davalar zamanaşımını kesmemektedir. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir....
Dava koşulları yönünden dosya incelendiğinde, davacının alacağının 2007 yılında açılan menfi tespit davasından doğduğu, borçlu hakkındaki ... takibinin kesinleştiği, 22.03.2011 tarihli haciz tutanağının aciz belgesi niteliğinde olduğu, iptali istenen tasarrufun 05.06.2009 tarihinde, takip konusu borçtan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlunun aciz halinin gerçekleştiği kabul edilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Mahkemenin, davalıların devir işlemleri nedeniyle sözkonusu bedelleri ödediklerine dair dekont ve belgelerinin olduğu, maddi durumlarının tasarrufa konu taşınmazları almaya yeterli bulunduğu gerekçesi ile davanın esastan reddi yönündeki kararı da isabetli bulunmamıştır. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, dava konusu 3 parça taşınmaz borçlu ... tarafından 05.06.2009 tarihinde davalı ...'a, satılmıştır....
Davalı borçlu ... tarafından davacı alacaklı ...’e karşı 26/05/2017 tarihinde Mersin 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/363 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açılmış ve ...’den 40.000,00 TL karşılığı hiç bir mal, hizmet ve para almadığını, sadece 4.000,00 TL aldığını onu da 12.000,00 TL olarak ödediğini, sözde senet alacaklısı ...'e hiç bir borcunun bulunmadığını, senedin hile ile alındığının tespiti ile 3. İcra Müdürlüğünün 2011/7021 sayılı takibin, tefecilik ürünü olan senedin ve aciz vesikasının iptaline karar verilmesini talep etmiş ve mahkemece her ne kadar menfi tespit davasının kabulü ile Mersin 3. İcra Müdürlüğü'nün 2011/7021 sayılı dosyasındaki 40.000,00 TL bedelli bono dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de; alacaklı ... tarafından kararın istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9....
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık tasarrufun iptali ve menfi tespiti davasından kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesinin konu kısmında '' menfi tespit ve temlikin iptali'' denildikten sonra sonuç kısmında; ... İcra Hukuk Mahkemesi ilamının yok hükmünde olduğunun tespiti ile kararın ve ... İcra Müdürlüğü'nün 2010/110 Esas sayılı icra takibinin iptaline; bu talebin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin de karşı taraftan alacaklı olması sebebiyle takas yapılarak icra dosyalarının infaz edilmesini, bu da mümkün olmazsa davalı tarafından diğer davalıya muvazaaya dayalı olarak yapılan temlik işleminin ve temliknamedeki tasarrufun iptali istenmiş ve dava değeri olarak da iptali talep edilen İcra Müdürlüğünün takip dosyasında takip tutarı olan 8.250,00 TL gösterilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu senetteki yazı ve imzanın müvekkilinin eli ürünü olmadığı gibi davalı-lehtara da borçlu olmadığını ileri sürerek senedin iptali ile birlikte müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline olan borcu nedeniyle iş bu senedi imzalayıp verdiğini, icra takibinin 4 yıl önce kesinleştiğini, davacının senedi imzaladıktan 8 gün sonra taşınmazını kız kardeşinin eşi üzerine devrettiğini, davacı hakkında iş bu takip dosyasından doğan alacağın tahsili için açılan tasarrufun iptali davasını uzatmak amacıyla bu davanın açıldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Bu aşamada, menfi tespit konulu eldeki davada, ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran'iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6). İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını yada borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili davalı ...'in müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını, ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece ivazlar arasında fahiş fark bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....