ödemeksizin tasarruf finansman sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayanan tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yöneliktir. Mahkemece talep edilen tüm taşınır ve taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de; davaya konu Küçükhacılar Köyünde kain 1314 ve 1315 parsel sayılı taşınmazların 14.08.2008 tarihinde bu davadan önce satıldıkları, dosyadaki tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf HÜKÜM : Düşme Yerel mahkemece sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, sanık hakkında TCK'nun 142/2-h, 53. maddeleri uyarınca hırsızlık suçundan cezalandırılması talebi ile 28/04/2014 tarihli iddianamenin düzenlendiği, sanık hakkında TCK'nun 160. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmadığı, iddianame içeriğinde bu suçun anlatılmadığı, ayrıntıları Ceza Genel Kurulu'nun 06/05/2014 tarihli, 2012/6-1486 Esas ve 2014/238 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225/1. maddesinde yer alan, "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 25.06.2018 gün 2017/ 2817 E- 2018/6347 K sayılı ilamı ile “.... borcun kaynağı bononun trafik kazası nedeniyle verildiği, kaza tarihinin 25.03.2009 tarihi, tasarruf tarihinin ise, 05.03.2009 tarihi olduğu gözetildiğinde borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden sonra olduğu, ayrıca davacının, davalılardan ... 'a borç verdiği yönündeki beyanının iddia dışında herhangi bir belge ile kanıtlanmadığı da anlaşılmakla, davanın borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden sonra olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf etme suçunun TCK'nın 160. maddesinde "Kaybedilmiş olması nedeniyle malikinin zilyedliğinden çıkmış olan ya da hata sonucu ele geçirilen eşya üzerinde, iade etmeksizin veya yetkili mercileri durumdan haberdar etmeksizin, malik gibi tasarrufta bulunan kişi, şikâyet üzerine, bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır." şeklinde düzenlendiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 10.06.1997 gün ve 132/151 sayılı kararında da açıklandığı üzere; "öngörülen suçun oluşabilmesi için mal sahibinin, malın nerede olduğunu bilmemesi, o şeyin mal sahibinin tasarruf alanı dışına çıkmış yani tasarruf imkanının kalmamış bulunması, en önemli unsur ise suç işleyenin mal edindiği şeyin yitirilmiş mallardan olduğu inancını taşıması gerektiği ve sahibi bilinen malın kaybolmuş mallardan sayılamayacağının..." belirtilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya hakkında tasarruf HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekili temyiz dilekçesinin başında Katılan ... ve ... ... ismini yazmış ise de; Av. ...'in ... ... temsile yetkisinin olmadığının anlaşılması ile temyiz dilekçesinin sadece katılan ... ... yönünden olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 1-Sanık ... hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya hakkında tasarruf suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya,toplanan delillere,gerekçeye,hakimin kanaat ve taktirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2- Sanık ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından nafaka miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise kabul edilen tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
K... ait olan ve davalı SGK’ya ödenmeyen tasarruf teşvik ve nema kesintilerinin gecikme zammı ile birlikte tahsili amacıyla davacı Belediye aleyhine 2015/22 sayılı dosyada icra takibi başlatıldığı, 6183 sayılı Kanuna göre düzenlenen 11.639.87 TL tutarlı ödeme emrinin, davacı belediyeye gönderildiği, eldeki davanın 19/06/2015 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar gerekçeli kararda atıf yapılan Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarında, tasarruf kesintilerinin, ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf teşvik kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna hükmedilmişse de; bahse konu kararlarda, 3. kişilerin tasarrufu teşvik alacakları için iş mahkemesinde dava açılamayacağı, Hazine Müsteşarlığına karşı idari yargıya başvurulması gerektiği hükme bağlanmıştır....
Her ne kadar gerekçeli kararda atıf yapılan Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarında, tasarruf kesintilerinin, ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde; tasarruf teşvik kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna hükmedilmişse de; bahse konu kararlarda, 3. kişilerin tasarrufu teşvik alacakları için iş mahkemesinde dava açılamayacağı, Hazine Müsteşarlığına karşı idari yargıya başvurulması gerektiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda olduğu gibi, kendisinden tasarruf teşvik kesintisi yapılan bir çalışan değil de, davacı belediye gibi kendi çalışanlarından tasarruf teşvik kesintisi yapan idarelerin açtığı bu türden davaların belirtilen gerekçelerle idari yargıda görülmesi mümkün değildir....
Somut uyuşmazlıkta; Davacının alacağına konu olan çekler 30.10.2013- 30.11.2013- 30.12.2013 ve 28.02.2014 keşide tarihli olup; iptali istenen tasarruf ise 01.11.2013 tarihinde yapılmıştır. Davacının alacağına dayanak çeklerin keşide tarihine göre( sadece 30.10.2013 tarihli çekin keşide tarihi tasarruf tarihinden önce olduğu görülmüştür) iptali istenen tasarruftan sonra düzenlediği anlaşılmakta ise de bu durumun gerçekten tasarruftan sonra doğmuş bir borç ilişkisini mi yoksa daha önce yapılmış bir ticari ilişkiden kaynaklanan vadeli çek uygulaması olarak da bilinen bir vakıayı mı gösterdiği hususu yeterince araştırılmamıştır....