Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir. Somut olayda davalılardan ... vekili takibe konu olan senetlerin tasarruf tarihinden sonra tanzim edildiğini öne sürmüş, dosya içeriğinden de davacı alacaklının ... icra müdürlüğünün 2008/1048 sayılı dosyası ile icra takibine giriştiği, takibin dayanağının 21.03.2008 tanzim tarihli bono olup davaya konu edilen taşınmazın ise borçlu tarafından davalılardan ...’a 17.01.2008 tarihinde satıldığı, Duran tarafından da 09.05.2008 tarihinde diğer davalı ...’a satılmış olduğu, böylece tasarruf tarihinin borcun doğum tarihinden önce olduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir. Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde ve tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06.12.2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı kararı da dikkate alındığında bu tür bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. 2577 sayılı İYUK. gereğince “idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları” idari dava olarak belirlenmiştir....
Somut olayda kamu kurumu niteliğinde olan davalıya husumet yöneltilerek kurumu belli doğrultuda tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nema alacağının ödenmesine ilişkin idari işlem tesis etmeye zorlayıcı hüküm kurulması amaçlandığına göre talebin idari nitelik taşıdığı kabul edilmelidir. Ayrıca tasarruf kesintilerinin ilgililerin iradeleri dışında, idarenin kamu gücü kullanılarak yapıldığı, konunun kamu hukuku alanına ilişkin olduğu gözetildiğinde ve tasarruf kesintisi, kurum katkısı ve nemaların tahsili istemiyle, idareye karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, idari yargı yerinin görevli olduğuna dair Uyuşmazlık Mahkemesi 06.12.2010 tarih ve 2010/186-256 E-K sayılı kararı da dikkate alındığında bu tür bir uyuşmazlığın idari yargı yerinde görülmesi gerekir. 2577 sayılı İYUK. gereğince “idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görenler tarafından açılacak tam yargı davaları” idari dava olarak belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, davalı erkek adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde davalının tasarruf yetkisinin sınırlanmasını (TMK m. 199) talep ve dava etmiş, mahkemece verilen ilk hükümde davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.03.2011 tarih 2010/2561 esas 2011/4027 karar sayılı ilamı ile "Dava, Türk Medeni Kanununun 199.maddesi gereğince davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istemine ilişkindir. Taraflar ...ya vatandaşıdır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 13/3 .maddesi gereğince, evliliğin genel hükümlerinin, eşlerin müşterek milli hukukuna tabi olduğu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında kaybolmuş ve hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın eyleminin TCK'nun 160/1. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu, bu suçun ise 5271 sayılı CMK'nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın eyleminin TCK'nun 160/1. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu, bu suçun ise 5271 sayılı CMK'nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’un temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat TEBLİĞNAMEDEKİ İSTEK : Bozma Yerel mahkemece sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın eyleminin TCK'nun 160/1. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu, bu suçun ise 5271 sayılı CMK'nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 13.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel mahkemece sanık hakkında kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanığın eyleminin TCK'nun 160/1. maddesinde düzenlenen kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçunu oluşturduğu, bu suçun ise 5271 sayılı CMK'nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 01.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bu durum Kanunun 1.maddesinde, bu Kanunun amacının, çalışanların aylık ve ücretlerinden tasarruf kesintisi yapılmasını, tasarruflara Devlet veya ilgili işverenlerin katkıda bulunmasını, bağımsız çalışanların gelirlerinin bir kısmının tasarrufa ayrılmasını temin etmek ve bu tasarrufların en iyi şekilde nemalandırılmasını sağlamak suretiyle çalışanların tasarruf yapmalarını teşvik etmek olduğu belirtilmek suretiyle açıklanmıştır. 3417 sayılı Kanunun “Tasarruf hesabı” başlığını taşıyan 4.maddesi uyarınca, kurumların bu Kanun hükümleri çerçevesinde çalışanların aylık ve ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintisi ile sağlanacak Devlet katkılarını aylık ve ücret ödemesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna kadar T.C.Ziraat Bankası'nda personeli adına açtıracakları Tasarrufu Teşvik Hesabına yatıracakları, işverenlerin işçilerinin ücretlerinden yapacakları tasarruf kesintileri ile sağlayacakları işveren katkılarını tahakkuk ettirerek, ücret ödenmesinin yapıldığı ayı takip eden ayın sonuna...
Tasarruf teşvik kesintisi, işveren katkı payı ve bunların neması işçiye ait bir hak olsa da, yasa gereği işverenden tahsil yükümü Sosyal Sigortalar Kurumuna ait olmakla, anılan kurum tarafından tasarruf teşvik kesintisinin yasalar uyarınca tahsil edilmiş olması halinde işverenin yükümlülüğünün devam ettiğinden söz edilemez. Aksi halde davalı belediyenin aynı borç sebebiyle mükerrer şekilde sorumluluğuna gidilmiş olur. Tasarruf teşvik kesintisi ile katkı payını tahsil eden Sosyal Sigortalar Kurumunun, 4853 sayılı yasanın 7.maddesi gereği ilgilinin T.C. Ziraat Bankası nezdindeki hesaplarına yatırması gerekir. Öte yandan, 4853 sayılı Kanuna 26.12.2006 tarihinde 5568 sayılı eklenen ek madde 1 hükmü doğrultusunda, tasarruf teşvik hesaplarına dair tüm varlık ve yükümlülükler 31.12.2007 tarihi itibarıyla Hazineye devredilmiş durumdadır....