WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kredi sözleşmesine dayanılarak 550.000 TL tutarında kredi açılıp kullandırıldığını, borçlu kooperatifçe bu kredinin ortaklarına dağıtıldığını ve kredinin teminatı olarak ortaklardan alınan müşterek ve müteselsil borç senetlerinin bankaya temlik edildiğini, bu temlik işlemi ile kooperatifin alacakla ilgili tasarruf hak ve yetkisinin kalmadığını, borçluların borçlarından kurtulmaları için kural olarak alacağı yeni alacaklı olan müvekkili bankaya ödemeleri gerektiğini, kooperatif ile ortakları arasında müşterek borçlu ve müteselsil borç senedi başlığı altında düzenlen sözleşmelerde yer alan ibarelerle ortakların temlikten haberdar olduklarını ileri sürerek, 20.603 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %26 değişken faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....

    Tarım Satış Kooperatifi'ne 11.10.1999 tarihinde Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri Kredi Sözleşmesi'ne dayanılarak 550.000 TL tutarında kredi açılıp kullandırıldığını, borçlu kooperatifçe bu kredinin ortaklarına dağıtıldığını ve kredinin teminatı olarak ortaklardan alınan müşterek ve müteselsil borç senetlerinin bankaya temlik edildiğini, bu temlik işlemi ile kooperatifin alacakla ilgili tasarruf hak ve yetkisinin kalmadığını, borçluların borçlarından kurtulmaları için kural olarak alacağı yeni alacaklı olan müvekkili bankaya ödemeleri gerektiğini, kooperatif ile ortakları arasında müşterek borçlu ve müteselsil borç senedi başlığı altında düzenlen sözleşmelerde yer alan ibarelerle ortakların temlikten haberdar olduklarını ileri sürerek, 10.411 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek % 26 değişken faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....

      işlemi ile kooperatifin alacakla ilgili tasarruf hak ve yetkisinin kalmadığını, borçluların borçlarından kurtulmaları için kural olarak alacağı yeni alacaklı olan müvekkili bankaya ödemeleri gerektiğini, kooperatif ile ortakları arasında müşterek borçlu ve müteselsil borç senedi başlığı altında düzenlenen sözleşmelerde yer alan ibarelerle ortakların temlikten haberdar olduklarını ileri sürerek, 19.665 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %26 değişken faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

        K. ve B. kredi sözleşmesine dayanılarak 550.000 TL tutarında kredi açılıp kullandırıldığını, borçlu kooperatifçe bu kredinin ortaklarına dağıtıldığını ve kredinin teminatı olarak ortaklardan alınan müşterek ve müteselsil borç senetlerinin bankaya temlik edildiğini, bu temlik işlemi ile kooperatifin alacakla ilgili tasarruf hak ve yetkisinin kalmadığını, borçluların borçlarından kurtulmaları için kural olarak alacağı yeni alacaklı olan müvekkili bankaya ödemeleri gerektiğini, kooperatif ile ortakları arasında müşterek borçlu ve müteselsil borç senedi başlığı altında düzenlenen sözleşmelerde yer alan ibarelerle ortakların temlikten haberdar olduklarını ileri sürerek, 24.157 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek %26 değişken faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır....

          - K A R A R - Davacı şirket vekili, müvekkili şirketin iki imza ile temsil edildiğini, ancak davalının aleyhe giriştiği icra takiplerine konu bono ve çeklerde tek imza bulunduğundan bu imzanın davacıyı sorumluluk altına sokamayacağını belirterek, icra takiplerine konu bono ve çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icraya konu kambiyo senetlerini imzalayanın ... ... olup, müvekkili ile davacı şirket arasındaki tüm ticari işi tek başına yürütüp davacı adına tüm tasarruf işlemlerinin onayladığını, davacı şirketin temsiline yetkili olanların ve temsil yetkisinin nasıl kullanıldığı hususunun, ... ...'nun tek başına yetkili olup olmadığı, veya şirket adına yaptığı işlemlerin şirket tarafından kabul edilip edilmediği hususlarının aydınlatılması gerektiğini, davacı şirketin borcunu ödemediğini bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesine istemiştir....

            Şti’nin iflas dosyasındaki 2014 yılına ait ticari defterlerinin incelendiği, defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının defterlerine göre dava dışı borçlu ... ile ticari ilişkinin tasarruf tarihinden önce doğduğunun tespit edildiği, dava konusu çeklerin defterde kayıtlı olduğu ve 10.01.2014 tarihinde düzenlendiği, çek teslim tutanaklarında dava dışı borçlu ... firmasının imzasının bulunmadığı, bu sebeple çek tanzim tarihlerinin 10.01.2014 tarihi olarak kabul edilemeyeceği, dava dışı ... firması ticari defterlerininde de söz konusu çeklerin tasarruf tarihinden sonra kaydının bulunduğu ve tasarruf tarihi itibari ile davacının dava dışı asıl borçlu ... Ltd. Şti'ne borçlu olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde; dava dışı asıl borçlu ... İnş Ltd....

              Batman şubesine ait ... seri nolu, 16/05/2022 keşide tarihli, 22.000 TL bedelli çek sebebi ile, çekin çalındığından bahisle borçlu olmadığını tespitini talep ettiği, çek üzerindeki keşideci imzasının inkar edilmediği, davacı çeki ciro ederek dava dışı lehtar ...Sağlık Gereçleri Sanayi Tic. AŞ'ne devrettiği, bu sebeple çek üzerinde tasarruf hakkının sona erdiği, çeki devir alanların tasarruf hakkının doğduğu, yetkili hamilin çek üzerinde tasarruf hakkının bulunduğu, keşidecinin çeki ödemekle yükümlü olduğu anlaşıldığından; Davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                İstinaf nedenleri; tasarrufun iptali şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeden verilen ihtiyati haciz kararının haklı olmadığı, ayrıca takip konusu borç miktarının 12.985,00- TL olduğu gözetildiğinde bu miktar alacak için vekil edeninin tasarruf yetkisinin kısıtlanmasının da doğru bulunmadığı hususlarına yöneliktir....

                Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Bu nedenle davanın kabulü halinde davacı alacaklıya takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak, o mal üzerinde haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesi gerekir.Bu tür davalarda dava değerini, takip konusu alacak ile iptali istenilen tasarruf konusu malın değerinden hangisi az ise o değer oluşturur.Dava değeri ise yargılama sonunda hükmedilecek harç, vekalet ücreti gibi yargılama giderlerinin hesabında matrah olarak esas alınır....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Dava, tasarruf yetkisinin kısıtlanması (TMK 199) isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 199. maddesine göre, ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim belirleyeceği mal varlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir. Bu düzenleme ile yasa, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına iki halde gidilebile ceğini öngörmüştür. Bunlardan birincisi sınırlandırmayı ailenin ekonomik varlığının korunması gerekli kılmalı, ikincisi ise evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin bunu gerektirmesidir. Mahkemece verilen karara karşı davalı kocanın istinaf başvurusu yoktur....

                  UYAP Entegrasyonu