"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; tasarruf yetkisinin sınırlanmasına ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine , evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek, işin esasının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava dönemleri farklı olduğu için kesin hükmün varlığından söz edilemeyeceği gibi, tasarruf yetkisinin sınırlanmasına (TMK md. 199) ilişkin koşulların gerçekleşmemiş olması sebebiyle, hükmün sonucu itibariyle doğru bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde...
Tasarruf tarihinden itibaren beş yıl içinde borçlu hakkında icra takibine başlandığı dava önkoşullarının mevcut olduğu, davalı ...'in, davalı borçlunun durumunu ve amacını bilmediğini İİK 279.madde gereğince ispatlayamadığı da gözönüne alınmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6.212,37 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına 13/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin olmadığını, tasarrufun iptali için borçlu tarafından yapılmış bir tasarruf olması gerektiği oysa müvekkilinin taşınmazı dava dışı şahıstan aldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, İİK'nun 277.maddesine dayalı olarak açılan tasarruf davalarında iptal kararı verilebilmesi için kural olarak borcun tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerektiği, icra takibine dayanak olan bonoların incelenmesinde tanzim tarihinin 20/07/2012 olduğu ve borcun bu tarihte dolduğu, iptali istenen tasarrufun ise 25/05/2011 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmakla borcun tasarruf tarihinden sonra doğduğu anlaşıldığı, kaldı ki davalı borçlu ... ile diğer davalı ... arasında da doğrudan bir tasarruf ilişkisi olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Bu durumda davacı alacaklı ile borçlu davalı arasındaki alacak davası her ne kadar tasarruf tarihi olan 31.03.2010 tarihinden sonra açılmış olsa da aralarındaki hukuki ilişkinin diğer bir anlatımla borcun doğumuna neden olan ticari ilişki tasarruf tarihinden önce 16.09.2009 tarihinden itibaren başladığından borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmaıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda davacı alacaklı ile borçlu davalı arasındaki alacak davası her ne kadar tasarruf tarihi olan 31.03.2010 tarihinden sonra açılmış olsa da aralarındaki hukuki ilişkinin diğer bir anlatımla borcun doğumuna neden olan ticari ilişki tasarruf tarihinden önce 16.09.2009 tarihinden itibaren başladığından borcun doğum tarihinin tasarruf tarihinden önce olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmaıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, ailenin ekonomik varlığının korunması ve davalının evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerinin yerine getirilmesini gerektirici sebepleri ileri sürerek, dava dilekçesinde gösterilen davalının taşınmaz malı üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını talep etmektedir. Toplanan delillerden davalının taşınmazı satmak için girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 199. maddesinde gösterilen önlem alınmasını gerektirici sebepler ve malvarlığının elden çıkarılması riski mevcuttur. O halde, davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasıyla ilgili talebinin kabulü gerekirken isteğin reddi doğru değildir. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KISITLANMASI İSTENİLEN : ... Vek.Av. ... Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi davacı vekilince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise taraf vekillerince yasal süresi içinde verilen dilekçeler ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı asil ... ile vekili Av. ... ile aleyhine temyiz olunan kısıtlı adayı vekili Av. ... geldiler....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KISITLANMASI İSTENİLEN:... İŞİN NEVİ :Vesayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ve evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İtiraz vasinin şahsına yöneliktir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KISITLANMASI İSTENİLEN : ... DAVA TÜRÜ : Vasi Atanması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine (Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi'nin 03.05.2016 gün ve 2016/1402 Esas, 2016/7174 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Hüküm, yasal danışman atanması istemine ilişkin olup, Sulh Mahkemesince verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 431. maddesi uyarınca, vasinin atanması usulüne ilişkin kurallar, yasal danışman atanmasında da uygulanır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 ve 2. maddeleri gereğince, aynı Yasa'nın 8. maddesinde gösterilen davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin kararlara karşı, karar düzeltme yoluna gidilemez....