Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin 01.06.1996-31.12.1996 tarihleri arası tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir. Somut olayda,dosyada buluna nüfus kayıt örneğinde davacı murisi ...nin baba adı ..., doğum tarihi 01.07.1918 olarak görünmektedir. Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ tarafından sunulan 18.10.2012 tarihli belgede , ... oğlu 1933 doğumlu ... adına 20 Mayıs 1996 tarihli prim tevkifatı yapıldığı bildirilmiştir. Hükme esas alınan tevkifat 1933 doğumlu ...ye ait olduğu halde davacı ile illiyeti yeterince araştırılmadan karar verilmesi yanlış olmuştur....

    Yapılan istinaf incelemesi sonucunda, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafça 01/04/1995- 01/06/1997 tarihleri arası tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti talep edilmiş ise de; yargılama sırasında, davalı Kurum tarafından, davacının 01/04/1995- 01/06/1997 tarihleri arası tarım bağkur sigortalısı olarak tescil edildiği, bu nedenle bu dönemlere ilişkin talebin konusuz kaldığı, ancak Kurumun, davacının 1995- 1997 yılları arasındaki sürelere ilişkin borçlanma talebini kabul etmemesi nedeniyle davacının bu döneme ilişkin yapılandırma hakkından faydalanamadığı, Kurumun bu işleminde davacının bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davacının 7256 sayılı kanun hükümlerinden faydalanabileceğine ilişkin yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe ; Dava, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile, Kuruma yersiz ödeme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir....

      Ayrıca, mahkemece davacının tarım bağkur sigortalılığının tespitine yönelik oluşturulan kararda, ... sigortalılığının hangi tarihe kadar devam ettiğinin belirtilmeyip tespite ilişkin sürelerin hangi tarihler arasında geçtiği açıkça gösterilmediğinden infazı mümkün olmayacak şekilde oluşturulmuştur. Hüküm bu haliyle infaza elverişli değildir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, davacının 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı Yasa'dan yaralandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının 30.6.2008 tarihli talebi doğrultusunda, prim kesintisine istinaden geriye dönük olarak 01.04.1996 tarihinden itibaren Tarım ... sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, davacının prim borcundan kurtulmak maksadı ile 21.8.2008 tarihli dilekçesi ile yaşı ileri olduğundan tarım bağkur sigortalı olmak istemediğini Kuruma bildirdiği, bu dilekçe üzerine davacının tarım bağkur sigortalılığının aynı tarih itibariyle iptal edildiği, ancak 6111 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra davacının 3.5.2011 tarihli başvurusunda 6111 Sayılı Yasa'dan yararlanarak prim borçlarını ödemek istediğini Kuruma ilettiği, Kurumun 18.5.2011 tarihli yazısı ile davacıya daha önce verdiği dilekçeye istinaden sigortalılığının iptal edildiğini bildirdiği anlaşılmaktadır....

          Fakat eşi T1 tarım yapılan Tepebölmesi köyünde tarımsal arazilerinin bulunduğu gelen tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Davacının bu arazilerde tarım yaptığı dinlenen tanık beyanları kapsamında açıkça bellidir. Davacının 1995 yılının mayıs ayında vefat ettiği bu nedenle bu tarihten sonrasının araştırılamadığı ; fakat davacının bu tarihten önce 23.06.1994 tarihli içinde bağkur kesintisinin yapıldığı ekspertiz makbuzunun bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının ihtilaf konusu dönemde ,ve öncesinde tarımla uğraştığına mahkememizce kanaat getirilmiştir. Fakat uyuşmazlık konusu dönem davacının tevkifatının bulunduğu 1995 yılı Mayıs ayıdır....

          nin ve Ziraat Odası kayıtlarının da sigortalıların kayıt ve tescilinde esas alınacağının belirlendiğini, davalı kurumun 2926 sayılı yasa gereği üzerine düşen görevi yerine getirmediğini, müvekkilinin 7143 sayılı Yasadan yararlanmak ve davalı kuruma da müracaat ederek tüm borcunu ödemek istediğini belirterek müvekkilinin 01/06/2002 tarihinden 25/03/2011 tarihine kadar SSK sigortalısı olduğu süreler hariç olmak üzere Tarım Bağkur Kanunu kapsamında sigortalılığının tespitine, müvekkilinin 7143 sayılı Yasa'dan yararlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Saylı Yasaya göre tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, aksine kurum işleminin iptaline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          III.İLK DERECE MAHKEME KARARI Davacının 1994-2001 yılları arasında ki zorunlu tarım bağkurlu olduğunun tespiti talebi kapsamında araştırma yapıldığında 1994-2001 tarihleri arasında ki 05.08.1999 tarihli ve 22.05.1998 tarihli tevkifat kesintiler haricinde başkaca bir tevkifat kesintisi bulunmamaktadır. Ayrıca iş bu tarih aralığında ne bir ziraat odası kaydı ya da herhangi bir resmi kaydı bulunmamaktadır. Bu nedenle 01.06.1998-31.12.1999 tarihleri arasında ki süreler haricinde davacıyı zorunlu tarım bağkurlu saymak yasal mevzuat ve yargıtay içtihatları kapsamında mümkün olmadığı gerekçesiyle, Davanın kısmen kabulüne; Davacının 01.06.1998-31.12.1999 tarihleri arasında zorunlu tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine buna aykırı kurum işleminin iptaline daavcının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiştir. IV.İSTİNAF A.İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur....

            Maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen geçici 54/2. maddesine göre de tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmediğinden, davalı kurumun davacıyı tarım bağkur sigortalısı saydığı süreler yerindedir. Davalı kurumun davacıyı tarım bağkur sigortalısı saydığı süreler dışında sigortalılık koşulları bulunmadığına göre 6111 sayılı Kanun' dan yararlanması da söz konusu olamayacağından, davacının kurumca kabul edilen tarım bağkur sigortalılık sürelerine göre yaşlılık aylığı koşullarını yerine getirmediği anlaşılmakla davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yapılacak iş; davacı, Kurumca kabul edilen süreler dışında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığından davanın reddine karar vermekten ibarettir....

              UYAP Entegrasyonu