Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, “davanın tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde aidiyetinin tespiti davası olduğunu, davacının oturduğu 2. katın kaçak yapıldığını, tapu kaydının bulunmadığını, parsel üzerinde bulunan 4 nolu bağımsız bölümün davalı adına tapuda kayıtlı bulunduğunu, tapusuz yer olması nedeniyle iptal ve tescile karar verilemeyeceğini, aidiyetinin tespiti isteğinin değerlendirilmesinde davadan önce açılan herhangi bir kamulaştırma veya ortaklığın giderilmesi davası olmadığından hukuki yararının olmadığı kanaatine varıldığını, 4 nolu bağımsız bölüm üzerine yapılan 1 ve 2. kat dava konusu yer olup aidiyetinin tespiti konusunda hukuki yarar yokluğu nedeniyle davacının davasının reddine" karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5874 nolu parselde bulun binanın ikinci katının tapu kaydının iptal ve tescili, olmadığı takdirde söz konusu ikinci katın davacıya ait olduğunun tespiti isteğine ilişkindir....

    Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

      Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesi tarafından Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 2017/981 E - 2017/958 K. Sayılı ilamı doğrultusunda muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının, tazminat davasından tefrik edilerek ayrı bir dava olarak görülmüş ise de, yukarıda izah edildiği üzere eda davasının açılmasının mümkün olduğu hallerde ve iş bu dava dosyasında olduğu gibi eda davasının açılmış olduğu durumlarda muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının ayrı bir dava olarak görülmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar da dava şartı olup mahkemece resen gözetilmesi gerekmektedir....

      Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Bu açıklamalara göre somut olayda istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebeplere ile bağlı inceleme sonucu, her ne kadar davacı vekilince taşınmazın değeri yönünden karar istinaf edilmiş ise de; ortaklığın giderilmesi davasının kesinleşmesi ve satış talep edilmesi halinde taşınmazın ve üzerindeki muhdesatın değerinin kıymet takdiri yapılmak suretiyle yeniden belirleneceği, satış bedelinden arz bedeli ve muhdesat bedeli oranlarına göre taraflar arasında dağıtım yapılması gerektiği anlaşılmakla yerel mahkemece yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      Kabule göre de; taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Ne var ki; çoğun içinde azıda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Veya Muhdesatın Tespiti İle Beyanlar Hanesine Tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün dahili davalı ... Bankası A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın davalı ...'den satın alındığını, taşınmazda bulunan evin vekil edenince yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini, mümkün olmaması halinde muhdesatın tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerhini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil Veya Muhdesatın Tespiti İle Beyanlar Hanesine Tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün dahili davalı ... Bankası A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın davalı ...'den satın alındığını, taşınmazda bulunan evin vekil edenince yapıldığını belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini, mümkün olmaması halinde muhdesatın tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerhini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil Veya Muhdesatın Tespiti İle Beyanlar Hanesine Tescili Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün dahili davalı ...Bankası A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen dava konusu taşınmazın davalı ...'den satın alındığını, taşınmazda bulunan evin vekil edenince yapıldığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tescilini, mümkün olmaması halinde muhdesatın tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerhini talep ve dava etmiştir. Davalılar süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 09.05.2013 gün ve 38/111 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, hakkında Aybastı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/321 Esas sayılı dava dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açılan dava konusu 138 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki dört katlı kargir binanın ikinci, üçüncü ve dördüncü katlarının müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek muhdesatın davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... dava konusu yerleri kendisinin yaptırdığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                Somut olayda dosya içindeki bilgi ve belgelerden; afete maruz gecekondu bölgesinde yapılan kamulaştırma nedeniyle idare tarafından dava konusu taşınmazın zemin paydaşları hakkında açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davalarında, zeminle birlikte 108 m²'lik bir başka bina ve müştemilatının davaya konu edildiği ve bu davanın konusu olan 102 nolu yapı (158 m²'lik) ve 6 m²'lik müştemilatın o davalarda dava konusu edilmediği gibi bu yapının zemin maliklerine aidiyetinin de iddia edilmediği, tescil ve ferağ belgelerinde de bu yapıdan söz edilmediği, yine dosya içerisindeki bina bildirim cetveli ve eklerinden davalının 102 nolu yapı ile ilgili belediye başkanlığına beyanname de verdiği anlaşıldığından, dava konusu yapı ve müştemilatın davalılara ait olduğunun kabulü ile yapıya isabet eden kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu