WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

    Davalılar ....... ve ... davayı kabul etmiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 525 nolu parsele ilişkin talebin reddine, damlama sulama sistemi, trafo, trafo panosu, elektrik panosu, pompa ve barakaya ilişkin talebin reddine, diğer parseller üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacı ... tarafından dikildiğinin, yetiştirildiğinin ve davacıya aidiyetinin tespitine, 89 nolu parselde bulunan ve 26/04/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda H harfi ile gösterilen kuyunun davacı ... tarafından yaptırıldığının ve ona aidiyetinin tespitine karar verilmiştir....

      Bu hükümle başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhtesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla tespit davası açma hakkı tanınmıştır. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu 207 ve 208 parsel sayılı taşınmazların yanında bulunan ve 25.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide D ve E harfleri ile gösterilen tapulama harici alanda bulunan ağaçların davacının satın aldığı kişi tarafından dikildiği ve davacıya ait olduğu sabit olmuştur....

        Somut olaya gelince;görülen davanın tapuya kayıtlı ve ortaklığın giderilmesi davasına konu edilen 150 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan bina niteliğindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu, dosya içerisine getirtilen Banaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/173 E. 2005/291 K. sayılı dosyasında ise davacı tarafça daha önce davalı tarafın mirasbırakanı aleyhine kısmen farklı dava sebebine (satın alma ve inşaat değerinin arsa değerinden yüksek olmasına) dayanılarak, yine farklı konuda (tapu iptali ve tescil istemiyle) dava açıldığı anlaşılmaktadır. Bu olgular gözetildiğinde her iki davanın tarafları aynı olsa da sebep ve konularının (müddeabihinin) aynı olmadığı görülmektedir. Gerçekten önceki davada taşınmazın aynına yönelik bir talep varken görülmekte olan davadaki talep, taşınmaz üzerindeki muhdesata ilişkindir. Şu halde taraflar arasında koşulları usulün 237. maddesi hükmünde öngörülen biçimde kesin hüküm oluşmadığı kuşkusuzdur....

          Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

            Dava taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine ve özellikle iddia ve savunmanın kıymetlendirilmesi yönünden bilgilerine başvurulan ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunun niteliği, içeriği ve dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin hükümde gösterilen gerekçelere göre, dava konusu iç ve dış bölüntü duvarları bulunmayan natamam karkas bina niteliğindeki muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmayıp davalı tarafın sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılardan T6 vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 16/03/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; "davacılar tarafından müvekkilim ve diğer davalı aleyhine, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile bu hususun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesi talepli açılan işbu davada, yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece; muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulü ile Zonguldak İli, Ereğli İlçesi, Kavaklık Mahallesinde kain 2523 ada - 3 parsel (eski 1088 ada - 1 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2. normal kat ve çatı katından (bina değeri 141.546,30 TL) ibaret muhdesatın davacılar murisi Fikret YAVUZ tarafından meydana getirildiğinin tespitine, muhdesatın aidiyetinin tapu kütüğüne şerh edilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Köyü çalışma alanında bulunan 182 parsel sayılı 289.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle ham toprak vasfı ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiş; 1975 yılında ise Toprak Komisyon Kararı sonucu davalı ... Köyü Tüzel Kişiliği adına orta malı olarak mera vasfı ile tahsis edilmiştir. Davacı ... Duman, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın yaklaşık 40-50 dönümünün adına tescili ve üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 3.Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda, mahkemece araştırılması gereken husus; muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle ve özellikle kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır. 3....

                  Ne var ki, "Çoğun içinde az da vardır." kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu