Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında; taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin niteliğine gelince, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez ve kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir....

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile karar içeriğinde belirtilen muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan Hazine ile ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar yazılı gerekçeler ile kabul kararı verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; 1-26.05.2004 gün ve 5177 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmünde; "Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgarî levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir" denilmektedir....

    Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir....

    Davalılar ve birleşen davacılar, toprak tevzii komisyonu tarafından tespit edilen sınırlar dahilinde taşınmazları kullandıklarını, zeytin ağaçlarının 50 yaş civarında ve tümünün dikme olduğunu,dava açılıncaya dek aralarında bir ihtilaf olmadığını belirterek davanın reddini olmadığı taktirde temliken tescil savunmasında bulunmuş, birleşen dava da; davacı taşınmazının içinde kaldığı tespit edilen zeytin ağaçlarının aidiyetinin tespiti ve beyanlar hanesine şerh düşülmesi olmadığı taktirde ağaçların bedellerinin tazminine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kısmen kabulüne, birleşen muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin reddine, ağaç bedellerinin davacı- birleşen davalıdan tahsili ile davalılar- birleşen davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davacı (birleşen davalı) ve davalılar (birleşen davacılar) tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

      Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Muhdesatın tespiti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın mülkiyetinin tespiti değil, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin ya da davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davaya konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin ya da davacıya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, asıl davaya ilişkin hükmün HUMK'un 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2451 KARAR NO : 2022/2525 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SAMSUN 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/331 ESAS, 2022/356 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Samsun 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/331 esas, 2022/356 karar sayılı dava dosyasında verilen muhdesat aidiyetinin tespiti talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Samsun İli Canik İlçesi Kaleboğazı Mah. 104 Ada, 1 parselde kayıtlı taşınmazın davalılar adına kayıtlı olduğunu, buna rağmen taşınmazın üzerindeki betonarme yapıları ayrı ayrı davacıların yaptığını ve bu evlerde davacıların yaşadığını, bu taşınmazın ve başkaca taşınmazların paylaştırılması konusunda hissedarlar anlaşamadığından, T7 ve T8 tarafından Samsun...

        Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK 722, 724, 729 m.ler), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....

        Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ev ve limon ağaçlarıyla ilgili olarak davalı ... tarafından ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/291 Esas sayılı dosyasıyla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açıldığı anlaşılmakta ise de davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı bilinmemektedir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, davada tarafların ortak murisinden intikal eden 13 parça taşınmaz için dava tarihinden geriye doğru yıllık ecrimisil olarak 5.500,00 TL’nin 5 yıl için hüküm altına alınması, karşı davada muhdesatın aidiyetinin tespiti istenilmiştir. Maddi olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Bu nedenle karşı davadaki talep muhdesatın kendilerine ait olduğunun tespiti talebine ilişkin iken, zilyetliğin tespiti olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, her ne kadar bilirkişiler marifetiyle araştırma yapılıp, rapor temin edilmiş ve bu rapor doğrultusunda karar verilmiş ise de; raporda taşınmazların dekardan elde edilecek yıllık ... gelirleri belirlenmekle yetinilmiş, her bir taşınmazın bir yılda getireceği toplam ... gelir ile bu gelirden davacı hissesine düşen miktar belirlenmemiştir....

            Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu