Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hükümle başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhtesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla tespit davası açma hakkı tanınmıştır. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu 207 ve 208 parsel sayılı taşınmazların yanında bulunan ve 25.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide D ve E harfleri ile gösterilen tapulama harici alanda bulunan ağaçların davacının satın aldığı kişi tarafından dikildiği ve davacıya ait olduğu sabit olmuştur....

    Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 3.Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda, mahkemece araştırılması gereken husus; muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle ve özellikle kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır. 3....

      Dava tapu iptal ve tescil isteği ile ikincil talep olarak muhdesat aidiyetinin tespiti isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davada tapu iptal ve tescil talebi ile muhdesatın aidiyetinin tespiti olmak üzere iki terditli talep bulunmaktadır. Ancak mahkemece davacının tapu iptal ve tescil talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve bu istek hakkında herhangi bir hüküm kurulmadan muhdesat aidiyetinin tespiti davası bakımından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

      Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

        Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

          Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

            Mahkemece, davanın kabulüne ve mera parseli sınırlarında bulunan taşınmaz içinde yer alan bir adet 60 m2lik ev, 97 m2 lik ahır, 2 m2 lik tuvalet, 9 m2 lik odunluğun davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.”...

              Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....

                Ne var ki, "Çoğun içinde az da vardır." kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....

                  TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ıslah ile tazminat istemiyle dava açmış, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizce elatamının önlenmesi, temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin hükme yönelik tarafların temyiz itirazları reddedilerek karar onanmış ancak birleştirilen davanın davacıları ... ve ...'nın ıslah yolu ile öne sürdükleri tazminat istemleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davacılar ... ve ...'nın muhik tazminat talebi kabul edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu