WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h ve 115 md.). 2.3. Öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme 3.1. Dava konusu taşınmaz, dava tarihinde tespit dışı bırakılan tapusuz yerlerdendir. Yargılama aşamasında Afyonkarahisar Kadastro Müdürlüğünün 15.01.2016 tarihli yazısı ile taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmalarının devam ettiği ve dava konusu yer hakkında 751 ada 3 parsel numarasıyla kadastro tutanağı düzenlendiği bildirilmiş ve tutanak örneği dosyaya gönderilmiştir....

    Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....

      Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

        Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanun'un 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu taşınmazın ......

          Mahkemece, davanın kabulüne ve mera parseli sınırlarında bulunan taşınmaz içinde yer alan bir adet 60 m2lik ev, 97 m2 lik ahır, 2 m2 lik tuvalet, 9 m2 lik odunluğun davacı tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kamulaştırma sahasında kalan muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. Somut olayda; dava konusu 589 parsel sayılı taşınmazın; su yatağı vasfı niteliği ile ... Kadastro Mahkemesi'nin 1971/21 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek ve malik hanesi boş bırakılarak tescili yapılmıştır. 3402 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi'ne re’sen devrolunur.”...

            Dava tapu iptal ve tescil isteği ile ikincil talep olarak muhdesat aidiyetinin tespiti isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davada tapu iptal ve tescil talebi ile muhdesatın aidiyetinin tespiti olmak üzere iki terditli talep bulunmaktadır. Ancak mahkemece davacının tapu iptal ve tescil talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve bu istek hakkında herhangi bir hüküm kurulmadan muhdesat aidiyetinin tespiti davası bakımından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

            Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azı da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

              TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti, ıslah ile tazminat istemiyle dava açmış, mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının reddine karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine Dairemizce elatamının önlenmesi, temliken tescil ve muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin hükme yönelik tarafların temyiz itirazları reddedilerek karar onanmış ancak birleştirilen davanın davacıları ... ve ...'nın ıslah yolu ile öne sürdükleri tazminat istemleri hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak davacılar ... ve ...'nın muhik tazminat talebi kabul edilmiştir....

                İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davalı T2 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kendileri tarafından yapıldığını iddia etmelerine rağmen kendilerine yakın tanıklar ile yine aynı köyde ikamet eden davacının tanıdık ve yakın tanıklarının beyanına itibar edilerek karar verildiğini, bu tanık beyanları haricinde mahkemeye yazılı ya da inandırıcı bir belge veya delil sunulmadığını, tanık beyanları da aradan geçen 40 yıl gibi uzun bir sürede sağlıklı olmaktan uzak olduğunu, muhdesatın kim tarafından, hangi gelir ile, kimin adına ve hesabına, ne zaman ve ne şekilde yaptırıldığına dair detaylı hususların tespiti yapılması gerektiğini, muhdesatın aidiyetinin tespiti davaları ispat hukuku yönünden de önem arz ettiğini, Yargıtay bir kararında yapının inşaası sırasında ödenen bedelin kim tarafından karşılandığının, hangi gelirle, kimin adına ve hesabına yapıldığının irdelenmesi gerektiğini...

                Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, dava konusu 326 ada 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve teknik bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 2 katlı taşınmazın 2. katının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu