Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, miras payının temliki ve tapulu taşınmazın harici satımı sonucu doğan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın satışının tespit sonrası kesinleşme öncesi, taşınmazın tapuya tescilinin ise 07/02/1997 tarihinde hükmen yapıldığı anlaşılmakta ise de, taşınmazın öncesinin tapulu olup-olmadığı, hükmen tescil dosyası ve tapulama tutanağı Yargıtay geri çevirme kararına rağmen temin edilemediğinden her türlü teredütten uzak bir şekilde tespit edilememiş olup, mahkemece de, bahsi geçen hükmen tescil dosyası ile taşınmazın öncesinin tapulu olup-olmadığı hususunda, hüküm kurmaya yeterli derecede araştırma ve inceleme yapıldığını söylebilme olanağı yoktur. O halde, mahkemece yapılacak iş; yukarıda bahsi geçen ... 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil (Harici Satış) Ve Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu 308 ada 9 parsel (eski 1170 parsel) sayılı taşınmazın 200 m2’sini 1997 tarihinde, 150 m2’sini ise 2002 tarihinde davalının babasından harici olarak satın aldığını belirterek, tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bu talebi kabul edilmezse satış bedelinin günümüz değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....

        Davacılar ise, 04.04.1985 tarihli harici satış senedine dayanmaktadırlar. Ayrıca, 108 ada 3 parselin belediye encümen kararı ile davalılar adına tescil edildiği, encümen kararının iptali için davacılar tarafından idare mahkemesinde açılan davanın reddedildiği görülmüştür. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK. 705, BK. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacıların tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

          Davacı ile davalıların vekalet verdiği vekilleri olan ... arasında yapılan tapulu taşınmazın harici satışına ilişkin 21.06.2002 tarihli sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için, MK’nun706, BK’nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereğince geçersizdir. Geçersiz sözleşmede herkes verdiğini geri alır ve geçersiz sözleşme nedeniyle uğranılan zararın tazmini istenemez.(HGK 2011/13-744 E.2012/195 K. ) O halde mahkemece, davacının, taraflar arasında yapılan harici taşınmaz satım sözleşmesine dayanarak talep ettiği munzam zarar talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bilirkişi tarafından belirlenen değerin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Maddesi çerçevesinde, taşınmaz mülkiyetinin kazanılması ancak tescil suretiyle söz konusu olduğunu, tapulu taşınmazların tescil dışında harici satış sözleşmesi ile iktisap edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca tapulu taşınmazların işgal suretiyle de kazanılmasının mümkün olmadığını, davacıların tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde güncel bedel ve yapılmış olan muhtesatların bedelinin ödenmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, tapulu taşınmazda iyi niyetli iktisabın söz konusu olamayacağını, ayrıca tarafların murislerinin arasında satış sözleşmesi ve bedel ödemesi söz konusu olmadığından bu taleplerinin reddi ile davanın reddini dilemiştir. ISLAH: Davacılar vekili tarafından verilen dilekçe ile dava ıslah edilmiş ve harç tamamlanmıştır....

            Yapılan keşifte dinlenen tanık beyanlarına göre Raziye Erdoğan mirasçılarının dava konusu yerde zilyetlerinin olmadığı ve davacıların zilyetlik olgusunu başka herhangi bir delille de kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. Birleşen dosya açısından dava konusu taşınmazın 24.04.1996 yılında tapulu hale geldiği gözetildiğinde davacının taşınmazı 23.02.2004 yılında harici satış sözleşmesi ile satın aldığı, taşınmazın o tarihte tapulu olduğu ve Hazine adına kayıtlı olduğu, davacının zilyetlikle kazanma koşulları oluşmadığı, davacının harici satın alma yoluyla eklemeli zilyetlik olgusu ve TMK'nın 996. Maddesindeki eklemeli zilyetlik hükümlerinin uygulanamayacağı, tapusuz taşınmaz için geçerli olan TMK'nın 762. maddesi hükmüne 763.maddesi uyarınca mülkiyetinin devri zilyetliğin karşı tarafa teslimi ile gerçekleşeceğine ilişkin durumun somut olaya uymadığı (Adana BAM 1.HD. 2019/1030E. 2019/1121K. 31.10.2019T.) anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi ile satılıp davacı yanca üzerinde bağımsız bölüm inşa edilen taşınmazın tapuda pay devri yapılmamasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-İddiaya göre 200,00 YTL, savunma ve mahkemenin kabulüne göre 10,00 YTL. satış sözleşmesinin düzenlendiği tarihte satış bedeli olarak davalıya ödenmiştir....

              Dava konusu taşınmaz öncesi itibariyle tapulu bir yerdir. Tapulu bir yerin haricen satış ve devri TMK nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesindeki koşulların oluşması halinde böyle bir satış değer taşıyabilir.3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinin uygulanması için zilyedin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap etmiş olması gerekir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre, tapu maliki ...’ın malik olduğu dava konusu taşınmazı 1965-1966 yıllarında ...’a haricen sattığı, Mehmet’inde 1991 yılında...’a sattığı, ondanda davacının 05.05.1995 tarihinde harici satış senediyle satın aldığı ve halende taşınmazın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır....

                Dava konusu taşınmaz öncesi itibariyle tapulu bir yerdir. Tapulu bir yerin haricen satış ve devri TMK nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesindeki koşulların oluşması halinde böyle bir satış değer taşıyabilir.3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinin uygulanması için zilyedin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap etmiş olması gerekir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre, tapu maliki...’ın malik olduğu dava konusu taşınmazı 1965-1966 yıllarında ...’a haricen sattığı, ...’inde 1991 yılında...’a sattığı, ondanda davacının 05.05.1995 tarihinde harici satış senediyle satın aldığı ve halende taşınmazın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu