Dava konusu taşınmaz öncesi itibariyle tapulu bir yerdir. Tapulu bir yerin haricen satış ve devri TMK nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesindeki koşulların oluşması halinde böyle bir satış değer taşıyabilir.3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinin uygulanması için zilyedin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap etmiş olması gerekir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre, tapu maliki ...’ın malik olduğu dava konusu taşınmazı 1965-1966 yıllarında ...’a haricen sattığı, Mehmet’inde 1991 yılında...’a sattığı, ondanda davacının 05.05.1995 tarihinde harici satış senediyle satın aldığı ve halende taşınmazın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır....
Dava konusu taşınmaz öncesi itibariyle tapulu bir yerdir. Tapulu bir yerin haricen satış ve devri TMK nun 706, BK.nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddesi hükümleri karşısında geçersizdir. Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesindeki koşulların oluşması halinde böyle bir satış değer taşıyabilir.3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinin uygulanması için zilyedin taşınmaz malı kayıt maliki veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap etmiş olması gerekir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarına göre, tapu maliki...’ın malik olduğu dava konusu taşınmazı 1965-1966 yıllarında ...’a haricen sattığı, ...’inde 1991 yılında...’a sattığı, ondanda davacının 05.05.1995 tarihinde harici satış senediyle satın aldığı ve halende taşınmazın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Dava, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu 4 pafta 1693 sayılı parselin özel parselasyon yapılarak ifrazı sonucu oluşan parseller muhtelif kişilere haricen satılmıştır. Davacı da dava konusu 106 sayılı özel parseli satış vaadi sözleşmesi ile bayilerinden satın almış ise de burada "satış vaadi sözleşmesi," zilyetlik devir senedi niteliğindedir. Taraflar adi yazılı senet yerine resmi şekilde satış vaadi sözleşmesi yapmayı tercih etmişlerdir. Dava dilekçesinde, kararın gerekçesinde ve temyiz dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere davacının talebi satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil değil, TMK'nın 713. m. gereğince kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olup, temyiz incelemesi Yargıtay 8....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi ile satılıp davacı yanca üzerinde bağımsız bölüm inşa edilen taşınmazın tapuda pay devri yapılmamasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı yanca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-İddiaya göre 200,00 YTL, savunma ve mahkemenin kabulüne göre 10,00 YTL. satış sözleşmesinin düzenlendiği tarihte satış bedeli olarak davalıya ödenmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescilinin mümkün olmadığını, harici satışın taşınmazın tapulu olması sebebiyle resmi şekilde düzenlenmiş olması durumunda geçerli olduğunu, davacının bu dava ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat talep ettiğini, ancak harici satış iddiasının ispatı gerektiğini, tapu kayıtları incelendiğinde dava konusu taşınmazın müvekkili T3 9.840.000,00 TL bedelle satılmış olduğunu, davacının söz konusu arsa üzerine bina inşa etmeye başladığından müvekkilinin arsanın kaç metrekaresinin kendisine ait olduğunu tespit edemediğini, davacı vekilinin iddiaları doğrultusunda herhangi bir satış sözleşmesi yapılmadığını ve davacının müvekkiline 7.750.000.000,00 ödemediğini, müvekkilinin davacıdan para almadığını, dosyadaki belgeler incelendiğinde müvekkilinin Marsilya Başkonsolosluğundan tasdikli 01/05/1992 tarih 2081/575 sayılı vekaletname ile eşini yetkili kıldığını ve eşi Remziye Ordu tarafından tapuda düzenlenen...
Tapusuz taşınmazların harici satışı menkul satışı hükmünde olması itibariyle taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde harici satış sözleşmeleri geçerli ise de, tapulu bir taşınmaz malın mülkiyetinin başkasına devri ya da devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması, Borçlar Kanunu 213, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60 ve Türk Medeni Kanunu’nun 706. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir ve doğrudan gözönünde tutulur. O halde harici satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın satış tarihi olan 26.10.2003 tarihi itibariyle tapulu olup olmadığı kesin olarak anlaşılamadığından, mahkemece öncelikle bu hususta araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 18.04.2012 gün ve 41/64 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı haricen düzenlenen 31.07.1989 tarihli gayrimenkul zilyetliğin satışı sözleşmesine tutunarak kadastro çalışmalarında ... adına tespit ve tescil edilen 329 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Kayıt maliki ... ölü olduğu için mirasçısı olarak husumet yöneltilen ... tapulama tespitinin 1984 yılında kesinleştiğini, harici satışın 1989 yılında yapıldığını, tapulu taşınmazın haricen satışının geçerli olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine değil harici satış sözleşmesine ve buna bağlı zilyetliğe dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin 26.06.2018 tarih ve 2018/449 Esas ve 2018/499 Karar sayılı ilamında "harici satış senedinin 2004 tarihli olması ve dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının 2012 tarihinde kesinleşmesine göre tapu iptal ve tescil talebinin bu tarih dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, davaya konu harici satış senedine konu taşınmazın sınırlarının taşınmaz başında okunmadığı ve sınırların uygulanmadığı, bu nedenle davaya konu taşınmazı içerisine alan kadastro çalışmalarının hangi tarihte kesinleştiğinin, kadastro tutanağında kesinleşme tarihi olarak belirtilen 31.01.2012 tarihinin doğru olup olmadığının ve kadastro tespit tarihinin 2002 yılı olmasına rağmen kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinin neden 31.01.2012 olduğunun kadastro müdürlüğünden sorulması suretiyle belirtilen tarihin doğru olduğunun tespiti halinde harici satış senedine konu taşınmazın sınırlarının, mahalli bilirkişi ve teknik bilirkişilerle taşınmaz başında okunmak suretiyle tespit edilmesi gerektiği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satımı ve zilyetliğe ilişkin olup mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 20.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....