Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacılar tarihsiz harici satım sözleşmesine dayanarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Dava konusu taşınmazların bulunduğu.... tapulama işlemleri 1962 yılında yapılmış, dava ise 28.06.2013 tarihinde açılmıştır. Tespitin kesinleştiği günden dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunmaktadır. Bu açıklamalar karşısında kadastro yoluyla oluşan kesinleşmiş sicile karşı harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmelidir. Ayrıca davacının .... maddesi hükmü uyarınca zilyetliğe dayalı tapu iptal tescil talebine gelince; dava konusu payın davacıların ve davalıların kök muris.... ait olduğu, harici satış sözleşmesinin davacıların murisi.... ile davacıların ve davalıların kök murisi .... arasında yapıldığı anlaşılmıştır....

    Taraflar arasında tapulu taşınmazın harici satımına ilişkin 17/05/2019 tarihli adi yazılı sözleşme ve aynı tarihli protokol ile 27/05/2019 tarihli protokol düzenlenmiş birlikte imza altına alınmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.11.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01/03/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.07.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

        Mahkemece, 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddesinin taşınmazın tapulu olması, harici satış yapılması ve satışın kadastro tespitinden önce yapılması haline ilişkin olduğu ve kadastro tespitinden sonra yapılan harici satışların bu madde kapsamında kalmayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün esası davacı vekili ile vekalet ücreti bakımından ise davalılar, ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu 1166 parsel tapuda tarafların miras bırakanı Ali Pala adına kayıtlıdır. Mirasçılar arasında bu taşınmazla ilgili olarak TMK 677.maddesi uyarınca düzenlenmiş miras payının devrine ilişkin yazılı sözleşme mevcut değildir. Bu nedenle mahkemece verilen red kararı sonucu itibariyle doğrudur....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ......'nun 545 sayılı parselde kayıtlı taşınmazın hissedarlarından ....'in gerek babası Ramazan gerekse teyzesi ....den gelen tüm hak ve hisselerini 1989 yılında adi yazılı belge ile satın aldığını, satıştan 3 yıl kadar sonra .....'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tapulu taşınmazın harici satışı ve zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 8.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 26.09.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapulu taşınmazın harici satın alınması yoluyla oluşan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapulu taşınmazın harici satışına ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali, tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece de bu yönde değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş olup, davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacı tarafa zilyetliğe mi, yoksa taşınmaz satış vaadi sözleşmesine mi dayandığı hususu açıklanmadan yargılamaya devam edilerek karar verilmesi isabetsiz görülmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu