WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olan 1902/2400 hissesinin 29.8.2001 tarihinde tapuda davalı adına satışının yapıldığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı harici sözleşme tapulu taşınmazın devrine dair olduğundan geçersiz bulunmakla davacı bu sözleşmeye dayanarak tapunun iptal edilerek kendi adına tescilini isteyemez ise de sözleşmeden, davacının davalıya olan borcu karşılığında 12.000 m2lik kısmının devredilmesinin amaçlandığı ve düzenlenen bu harici sözleşmenin ifası amacıyla tapuda devir işleminin yapıldığının açıkça anlaşılmasına ve davalı düzenlenen bu sözleşmeden vazgeçildiğini ispatlayamadığına göre, 12.000 m2 dışındaki kısmın davalı adına tapuda kayıtlı kalması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir....

    Toplanan delillerden, taraflar arasında düzenlenen 18.10.2006 tarihinde harici sözleşme ve dosya kapsamından davalının davacıya karşı taşınmazına müdahalede bulunduğundan bahisle müdahalenin meni davası açtığı, bunun üzerine tarafların bir araya gelip, müdahelenin meni davasına konu edilen ve tapuda davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın 10.000 YTL bedelle davacıya satışının kararlaştırıldığı, bunun üzerine davalının açtığı müdahalenin memi davasından vazgeçtiği, tapuda devir işleminin gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen davalının bu sözleşmeye dayanarak davacıya karşı Hozat İcra Müdürlüğü’nün 2006 esas sayılı dosyası ile sözleşmede kararlaştırılan paranın tahsili amacıyla takip başlattığı, bunun üzerine de davacı tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eser sözleşmesi DURUŞMALI KARAR Dava, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenleri ile şahsi hakka dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi bu hali ile Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olup dosyanın incelenmek üzere Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekir. Ne var ki, anılan Daire tarafından uyuşmazlık, tapulu taşınmazın harici satışına ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıklanarak 18.01.2012 tarih ve 2012/384 Esas, 2012/421 Karar sayılı ilamı ile 8. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dosyası görevsizlikle Dairemize gönderilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, tapulu taşınmazın harici satışı ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davada TMK'nın 724 maddesine dayalı temliken tescil isteği bulunmamaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....

          Dava; tapulu yerde sürdürülen zilyetliğe değil, 1961 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın, idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiği 2003 yılına kadar davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu iddiası ile açıldığına göre; mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 26.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, harici sözleşmenin geçersiz olduğu, tarafların aldıklarını aynı anda karşılıklı olarak birbirine iade ile yükümlü bulunduğu, geçersiz sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartında gaçersiz olduğundan davacı ve karşı davalının davasının reddine, karşı davacıların ödedikleri 20.000 TL kaporanın, satıştan vazgeçen tarafın davalılar olup haklı olduklarını da ispatlayamadıklarından karşı davanın da reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 2009/15618-2010/5395 Davacı ve davalılar arasında düzenlenmiş bulunan 10.06.2008 tarihli satış sözleşmesi tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup hukuken geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için taraflar karşılıklı olarak verdiklerini sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca geri isteyebilir. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir.10.06.2008 tarihli geçersiz taşınmaz satış sözleşmesine göre davacının davalılardan 20.000 TL satış kaporası aldığı sabit olduğu gibi bu husus davacının da kabulündedir....

              İddianın ileri sürülüş şekline ve dosya içeriğine göre dava, harici satın almaya ve TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan; “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nin 713/1-2. fıkraları gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, Kanun'un açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun'un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nin 713/2 maddesindeki düzenlemelerdir....

                e vermek istedim ancak davacı kendisi alıp, fotokopisini verdi, ısrar etmeme rağmen kendisine güvenmediğimizi söyleyerek fotokopiyi verdi, bu nedenle aslı yoktur, ”şeklinde beyanda bulunduğu ve yine harici satış sözleşmesinde şahit olarak adları ve imzaları bulunan ... ile Aykan Acar beyanlarından da harici satış sözleşmesinin huzurlarında akdedildiğini ve altındaki imzaların kendilerine ait olduğunu kabul ettikleri anlaşılmıştır.Bu durumda taraflar arasında akdedilen 08/04/2009 tanzim tarihli harici satış sözleşmesi ile davalının 45.000,00 TL peşinat ödemek suretiyle dava konusu taşınmazı harici satın aldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, BK'nin 213 (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.05.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil veya rayiç değerin tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkilinin 02.07.2010 yılında harici satış senediyle davaya konu ... Mahallesi 2530/318 ada-parsel sayılı taşınmazın davalıların murisi...'nın 27.05.1992 yılında harici satış senediyle 14.000 TL bedelle satış yaptığı ...'...

                    Mahkemece, 10.09.1981 tarihli sözleşmede, tapuya kayıtlı taşınmaz parsel numarası bildirilerek haricen satıldığı, tapulu bir taşınmazın harici satış ile devrinin yapılmasının mümkün olmadığı, davacının sözleşmenin tarafı olmadığı, sözleşmenin tarafı ve davacının kullandığı evin sahibi olan ... 'in 10.09.1981 tarihli sözleşmenin yapılmasından 17 yıl sonra 09.09.1998 tarihinde öldüğü, sağlığında bir talebinin de bulunmadığından bahisle davacının tapu iptali ve satış bedeli ile evin yapım bedelini isteme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir Davacı taraf, 18/05/1976 tarihli gayrimenkul satış senedi ve 10.09.1981 tarihli satış senedi akdi başlıklı adi yazılı belgelere dayanarak taşınmazdaki davalı hissesinin iptaline karar verilmesini ve eşi tarafından yapılan evin bedelini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu