Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapulu taşınmazların harici sözleşme ile satışı, MK 706 BK 213 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri gereğince geçersiz olduğundan, taraflar arasındaki 3.10.1997 tarihli harici satış sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda Mahkemece yapılacak ...; davacının sözleşme tarihinde ödediği 250.000.000 TL’nin (eski TL) taşınmazın üçüncü kişiye satış tarihinde ulaştığı değerin, konusunda uzman bilirkişiden alınacak rapor ile tefe, tüfe altın ve döviz kurları memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs. nazara alınarak, belirlenmesi ve çıkan miktara hükmedilmesi gerekir. Mahkemece hükme esas alınan emlakçi bilirkişinin raporunda belirtildiği üzere, taşınmazın rayiç değerine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24/01/2020 gün ve 2016/14784 Esas, 2020/738 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın almaya dayanan tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....

      Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur. Ancak davacı yanın harici sözleşme yanında taşınmazın zilyetliğini fasılasız nizasız elinde bulundurduğu iddiası da yer almaktadır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir....

      Dava, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler ile dava konusu yere ait tapu kaydı incelendiğinde, 376 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davanın dayanağını oluşturan satış sözleşmesinin yapıldığı iddia olunan tarihte davalı ile birlikte dava dışı diğer kayıt malikleri adına tapuda kayıtlı olduğu görülmektedir. Tapulu taşınmazların alım ve satımları TMK'nın 706, TBK'nın 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığı sürece hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve alıcısına herhangi bir hak bahsetmez. Bu itibarla davacı ile davalı arasında imzalanan 10/04/2003 tarihli sözleşme tapulu taşınmazın intikalinin amaçladığından geçersizdir ve böyle bir satışa dayanılarak iptal ve tescil kararı verilemez....

        Dava konusu 3410 ada 8 parsel sayılı taşınmazın geldisinin 451 ada 62 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve kadastro tutanağının 28.04.1962 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu 3410 ada 8 parsel sayılı taşınmazın adi yazılı satış sözleşmesinin imzalandığı 29.09.1976 tarihinde tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (T.M.K. 705, B.K. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri). Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. Kabule göre de; dava tarihi itibari ile dava konusu taşınmazda paydaş olanların adi yazılı sözleşmenin tarafları ile olan ilgisi tespit edilmeksizin karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bağış Sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ... ve ... ile ... aralarındaki bağış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.11.2011 gün ve 1109/232 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, 15.04.1989 tarihli haricen düzenlenen bağış senedine tutunarak, kadastroda vekil edenlerinin ortak mirasbırakanları olan anneleri adına tespit ve tescil edilen 1383 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkilleri adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, haricen düzenlenen senedin tanzim tarihinde dava konusu yerin tapulu olduğunu,tapulu taşınmazın harici bağış yoluyla devrinin geçerli olmadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur....

            Dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı olan 1902/2400 hissesinin 29.8.2001 tarihinde tapuda davalı adına satışının yapıldığı da dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı harici sözleşme tapulu taşınmazın devrine dair olduğundan geçersiz bulunmakla davacı bu sözleşmeye dayanarak tapunun iptal edilerek kendi adına tescilini isteyemez ise de sözleşmeden, davacının davalıya olan borcu karşılığında 12.000 m2lik kısmının devredilmesinin amaçlandığı ve düzenlenen bu harici sözleşmenin ifası amacıyla tapuda devir işleminin yapıldığının açıkça anlaşılmasına ve davalı düzenlenen bu sözleşmeden vazgeçildiğini ispatlayamadığına göre, 12.000 m2 dışındaki kısmın davalı adına tapuda kayıtlı kalması nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiğinin kabulü gerekir....

              Toplanan delillerden, taraflar arasında düzenlenen 18.10.2006 tarihinde harici sözleşme ve dosya kapsamından davalının davacıya karşı taşınmazına müdahalede bulunduğundan bahisle müdahalenin meni davası açtığı, bunun üzerine tarafların bir araya gelip, müdahelenin meni davasına konu edilen ve tapuda davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın 10.000 YTL bedelle davacıya satışının kararlaştırıldığı, bunun üzerine davalının açtığı müdahalenin memi davasından vazgeçtiği, tapuda devir işleminin gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen davalının bu sözleşmeye dayanarak davacıya karşı Hozat İcra Müdürlüğü’nün 2006 esas sayılı dosyası ile sözleşmede kararlaştırılan paranın tahsili amacıyla takip başlattığı, bunun üzerine de davacı tarafından eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eser sözleşmesi DURUŞMALI KARAR Dava, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenleri ile şahsi hakka dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi bu hali ile Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olup dosyanın incelenmek üzere Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekir. Ne var ki, anılan Daire tarafından uyuşmazlık, tapulu taşınmazın harici satışına ve buna bağlı zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıklanarak 18.01.2012 tarih ve 2012/384 Esas, 2012/421 Karar sayılı ilamı ile 8. Hukuk Dairesinin görevli olduğu gerekçesiyle dava dosyası görevsizlikle Dairemize gönderilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu