Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

oranında pay verilmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda yapılacak işlemler için dava dışı yeminli mali müşavir bağımsız denetim şirketiyle anlaşıldığını, ancak bu şirket tarafından hazırlanan raporun tanzimi sırasında kullanılan bilançonun devrolunan şirketin yevmiye defterine aykırı olduğunu, bu haliyle öz varlık tespit raporunda kullanılan kayıtların hatalı olması sebebiyle müvekkilinin devralan şirkette gerçekte alması gereken ortaklık payının ve oranının tespitinin gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin devralan şirkette gerçekte alması gereken ortaklık payının ve oranının tespitine, yeni oranlara göre yeni ortaklık paylarının davalı şirket defteri ve Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarına şerhine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında pay düzeltimi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz isteminden vazgeçtiğine dair dilekçe ... olmakla, davalı ...'in süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 165 parsel sayılı taşınmazda davalılar ... ve ... ile birlikte paydaş olduklarını, kendisi ve davalıların paylarından üçüncü kişilere satış yaparken satılan hisselerle ilgili doğru pay eksiltilmediğini ileri sürerek tapudaki hesap hatasının düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur....

      ------sayılı ilamında da vurgulandığı üzere bu talep hukuki mahiyeti itibariyle; davacının dava dışı şirketteki pay oranının tespiti istemini de içermekte olup, pay oranının tespiti istemini de içeren bu tür davalarda husumet mutlaka ilgili şirkete yönetilmelidir. Yargıtay kökleşmiş içtihatları ve yerleşmiş görüşü de bu yöndedir. Ancak işbu davada davacı davayı şirkete yöneltmemiş, hasımsız olarak açmıştır. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 50’inci maddesi uyarınca taraf ehliyeti medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür. HMK. m. 50 uyarınca, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine sahiptir. Buna göre, taraf ehliyeti, bir davada taraf olarak bulunabilme ehliyeti olup, maddi hukuktaki hak ehliyeti kavramının medeni usul hukukundaki yansımasıdır. Yukarıda belirtildiği gibi, davacı işbu davayı, pay oranının tespitini istediği şirkete yöneltmemiştir....

        ye ait yeni pay adedinin 14.578.000/20-728.900 adet pay olacağı, yeni duruma göre oluşacak pay adedi ve tutarlarının; Ortağın Adı Yeni Pay Adedi Yeni Pay Tutarı ... 728.900 Pay 14.578.000 TL ... 1250 Pay 25.000 TL ... 1250 Pay 25.000 TL ... 1250 Pay 25.000 TL TOPLAM 732.650 Pay 14.653.000 TL Tabloda belirtilen şekilde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Mahkememizce yapılan incelemede ayni sermaye olarak kullanılmak istenilen taşınmazın tapu kaydı üzerinde tesis edilmiş sınırlayıcı herhangi bir kayıt bulunmadığı, taşınmazın Ticaret Kanunu'nda belirtilen ve ayni sermaye olarak kabul edilebilecek malvarlığı değerlerinden olduğu, bilirkişi marifetiyle rayiç değerinin belirlendiği, belirlenen rayiç değere göre tahsis edilmesi gereken hisse oranının raporda gösterildiği, raporun davacıya, şirkete ve şirket ortağına tebliğ edildiği, rapora taraflarca itiraz edilmediği anlaşıldığından; dosyaya sunulan bilirkişi raporunun onaylanmasına karar vermek gerekmiştir....

          değeri üzerinden eksik harcı yatırdığı, bu nedenle davacıların açıldığı dava ile tüm hataların düzeltilmesinin gerekmediği, açılan davaya göre değer iptal kararının doğru olduğu, gerek tapu müdürlüğünün intikal yaparken hatalı işlem yapması gerekse hatalı veraset belgesi ile işlem yapılmasının doğurduğu yolsuz tescil ve payların düzeltilmesi için yasada bir hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresinin söz konusu olmadığı, hatalı işlem yapıldığının sonradan anlaşıldığı, veraset belgesinin nüfus kayıtlarının düzeltilmesinden sonra alındığı, her ne kadar satış senedine göre davacıların murisin payını satmış görünüyor ise de; hatalı pay devredildiği için satılmayan ve tapuda görülmeyen bir pay söz konusu olduğu, bilirkişilerin bu pay üzerinde değerlendirme yaparak iptali gereken payı belirlediği, böylece mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/287 Esas KARAR NO : 2021/299 DAVA : Kar Payı Alacağı ve Pay Oranının Tespiti DAVA TARİHİ : 11/01/2021 KARAR TARİHİ : 28/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kar Payı Alacağı ve Pay Oranının Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili Müvekkili ...'nın 10.10.2008 tarihinde ... Sağlık ve Eğitim Tesisleri İşletmeciliği A.Ş.'den %1 paya denk gelen toplam 9.000,00 YTL değerinde olan 10 adet hisseyi, şirket yönetim kurulunun da muvafakati ile, ...'...

            Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir....

            Davalı Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: davacının öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu getiren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığını, tapu kayıtlarında düzeltim davalarında düzeltmeler yapılırken dava sonucunda mülkiyetin ve malikin el değiştirmemesi gerektiğini, bunun içinde tapuda malik olarak gözüken kişinin nüfusta kaydının bulunup bulunmadığı, tapu maliki olan şahıs ile ismi düzeltilmesi istenilen şahsın aynı şahıs olup olmadığı kolluk marifetiyle araştırılmasını, davacı tapuda düzeltme talep ettiğinden bu konuda veraset ilamı, davacının bu konuda göstereceği tanıklarında mahkememizce dinlenilmesi, mahkememizce davacının talebi hakkında kanaat getirilmemiş ise re'sen araştırma ilkesi gereği tesbit bilirkişileri hayatta ise kadastro tesbit bilirkişilerin mahkememizce dinlenilmesi ve gerekirse mahallinde keşif yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğini Malikin isminin düzeltilmesi amacıyla tapu maliki olan Yusuf oğlu Hasan...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.1.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ile tapu sicilinde yanlış yazılan davacıya ait ismin düzeltilmesi istenilmiş, davanın kabulü üzerine hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kaydında düzeltme istenen taşınmazlarda mülkiyet sahibi olarak "... ..." adı yazılıdır. Davacının ... Köyü 13 Haneden getirtilen nüfus kaydına göre kimliği "... oğlu ..." şeklinde yazılı olup, 1.1.1935 tarihinde doğduğu ve halen sağ olduğu görülmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 06.08.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi, ıslah ile tapu kaydına dayanak resmi senetteki kimlik bilgileri ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi isteğine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu