Köyü Nisan 1961 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydının tesisine esas Doğubayazıt Sulh Hukuk Mahkemesinin 1959/32 Karar sayılı dosyasının bulunamadığı anlaşılmış ve Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıda tapu kaydının cilt ve sayfa numaraları belirtilmediğinden söz edilerek iade edilmiştir. Oysa, tapu kaydının cilt numarasının 39, sayfa numarasının ise 56 olduğu tapu kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Söz konusu mahkeme ilamı ile tescil krokisinin ... Köyü Nisan 1961 tarih 1 ve 2 sıra numaralı tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğü'nde bulunan tapu dosyalarında mevcut bulunması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yeniden yazı yazılarak yukarıda sözü edilen cilt ve sahife numaraları da belirtilmek suretiyle ......
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.Davacılar, miras bırakanlarının kayden maliki olduğu 2484 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “Bekir Mirasçıları” olarak yazılı bulunan “Bekir” ile murisleri Bekir'in aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kaydının bu şekilde düzeltilmesini ve dava konusu taşınmazdaki elbirliği halindeki mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi isteğinde bulunmuşlar;yargılama sırasında verdikleri ıslah dilekçesinde ise dava konusu taşınmazı paylı mülkiyete çevirme taleplerini atiye bıraktıklarını diğer taleple ilgili olarak da dava konusu taşınmazın tapu kaydında “Bekir Mirasçıları” olarak geçen kaydın baba hanesine “..................” adı eklenerek tapu kaydının bu şekilde düzeltilmesini istemişlerdir.Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne,tapu kayıt maliki...
uygulanan Mayıs 1969 tarih 59, Mayıs 1977 tarih 1 ve Nisan 1982 tarih 2 sıra nolu tapu kayıtlarının, 3307 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kadastro sırasında uygulanan Haziran 1964 tarih 87 ve Ekim 1971 tarih 4 sıra numaralı tapu kayıtlarının, 3307 ada 5 parsele kadastro sırasında uygulanan Aralık 1978 tarih 2 sıra nolu tapu kaydının, 3307 ada 6 parsele kadastro sırasında uygulanan Ekim 1978 tarih 1 sıra nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte (tapu kayıtlarının tapu kütüğünün sayfa fotokopisi olmayacak) Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek, dosya içine konulması; Ayrıca, dava dosyasının H.Y.U.Y.’nın 433/3. maddesi ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğine uygun olarak tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi pusulasına bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....
Tapu uygulamasına göre davalıların tutunduğu tapu kayıtları çekişmeli taşınmazlara ait olmakla birlikte kuzey hududunda okunan ve mevki ismi belirten "Keli" sınırı nedeniyle tapu kaydı gayri sabit sınırlı olup, miktarıyla geçerlidir. Ne var ki; mahkemece sözü edilen kayda miktarı ile kapsam tayin edilmediği gibi ... tutanaklarında tapu kayıt maliklerinden (Şubat 1326 tarih 231 sıra tapu kaydı maliki) ...’in 1939 yılında öldüğü belirtildiği halde tespit tarihi itibari ile tapu kaydının hukuki kıymetini yitirip yitirmediği araştırılmamış, miktar fazlası yönünden de zilyetlik yönünden yapılan yetersiz araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulmuştur....
Hal böyle olunca sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, davacı tarafın anılan parseller yönünden tutunduğu 15.09.1983 tarih ve 10, 11, 12 nolu tapu kayıtları tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmeli ve bundan sonra yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları ve teknik bilirkişinin katılımı ile dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmak suretiyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde, bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı ve uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, böylece tapu kayıtlarının...
Dava konusu taşınmaza ilişkin tapulama tutanağının edinme sütununda bu parsele tapu maliki tarafından zilyet ve tasarruf edilegelmekte iken, kendisinin (..... oğlu ...'ın) ölümünden sonra da mirasçıların zilyet ve tasarruf ettikleri ancak mirasçılarının veraset senedi ibraz etmediklerinden, kanuni mirasçılarının bilinemediği gerekçesiyle tapu maliki adına tespit ve tescil edildiği yazılı olup, yine tapulama tutanağında bahsi geçen, Ağustos 1303 T. 753 nolu eski tapu kaydında tapu maliki ..... oğlu ... olarak yer almıştır. Tapu malikinin baba adı ve adı hem dayanak tapu kaydında ve hem de tapulama tutanağında açıkça yazılıdır. Hal böyle olunca; tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu ve bilinen kişi olup, maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır....
Çekişmeli taşınmazlar tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiş olup, taşınmazlara komşu 101 ada 9, 10; 107 ada 7, 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların da tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edildikleri dosya arasındaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ne varki mahkemece, çekişmeli taşınmazlar ile komşu taşınmazların tapu kayıtları tesisinden itibaren tedavülleri ile birlikte dosya arasına getirtilmemiş ve tespite esas tapu kayıtları ile komşu tapu kayıtlarının hudutları mahalli bilirkişi ve tanıklardan sorularak, çekişmeli taşınmazların tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadıkları belirlenmemiştir. Ayrıca davacılar, dava dilekçesi ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandıkları ve keşifte alınan beyanlar ile taşınmazların davacılara murislerinden intikalen geldiği belirlendiği halde, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....
Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....
Davacı şirketin dayandığı 15.02.1978 tarih 80 nolu tapu kaydı 49365 m² yüzölçümünde olup, bu tapu kaydının dava dışı 4 ada 43 parsele de revizyon gördüğü anlaşılmaktadır. Bu tapu kaydının geldisi olan 10.03.1977 tarih 24 nolu tapu kaydı ise 175885 m² yüzölçümünde olup 27.02.1975 tarih 67, 10.12.1976 tarih 10 ve 25.11.1975 tarih 76 nolu tapu kayıtlarının tevhidi suretiyle oluşmuştur. Bu tapu kayıtlarından 25.11.1975 tarih ve 76 nolu tapu kaydının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1970/64 Esas, 1974/48 karar sayılı tescil kararı ile davacı ...Ş. adına tescil edilen tapu kaydı olduğu, 10.12.1976 tarih ve 10 nolu tapu kaydının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Taraf teşkilinin tespiti açısından dava konusu parsellerin tapu malikleri olan ...ve ...’ye ait mirasçılık belgeleri ile dava konusu parsellere ait Resmi Senetlerin onaylı ve okunaklı fotokopileri ve tedavül gören tapu kayıtları dosya içerisinde bulunmamaktadır. Dava konusu parsellerin tapu malikleri olan ...ve ...’ye ait mirasçılık belgeleri ile dava konusu parsellere ait Tapu Sicil Müdürlüğünde düzenlenen “Resmi Senet”lerin onaylı ve okunaklı fotokopileri ve dava konusu parsellere ait tapu kayıtlarının taraflara intikalden önceki durumlarını gösteren tedavül tapu kayıtlarının bulundukları yerlerden getirtilip dosyası ile birleştirilmek ve temyiz incelemesi yapılabilmesi için geri çevrilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....