Antalya Bölge Müdürlüğü olduğu, takibe konu edilen dönemlerde müvekkilinin bu taşınmazda kiracı olmadığını, müvekkillerinden abone olmadığı ve kullanmadığı suyun bedelinin istendiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre,abonelik sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava,(80053692) nolu abonenin bir kısım dönemlerdeki su borcunun tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Her nekadar abonelik sözleşmesindeki imza davalının eli ürünü değilse de davacı yanca takibe konu edilen dönemlerde davalının gizli kullanıcı olduğu ve bu nedenle sorumlu olacağı ileri sürülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı abonenin su kullanım bedellerini ödememesi üzerine davalı hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Dairemizin 16.12.2010 tarih ve 2010/8529 Esas, 2010/17343 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda mahkemece, 15.03.1996 tarihli abone sözleşmesi üzerindeki imzanın davalıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.", aynı maddenin 4.bendinde "Bu madde de belirtilen parasal sınırları her takvim yılı başından itibaren geçerli olmak üzere, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298.maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır" hükmü getirilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; abone sözleşmesinde yer alan kayıp-kaçak, sayaç okuma bedeli gibi dayanak yapılan ve faturaya yansıtılan madde ve sair düzenlemelerin haksız şart olduğunun tespiti ile iptalini ve ayrıca ileriye dönük olarak bundan sonra bu isimler altında kesinti yapılmamasını istemiş, ödenen bedellerden ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....
-TL bedelle 13/05/2010 tarihinde kiraladığını, davacının bu taşınmazın su ve elektrik aboneliklerini üzerine aldığını, Haziran 2012 tarihinde taşınmazı terk , tahliye ve davalı şirkete teslim ettiğini, ancak elektrik ve su abonelikleri kendi üzerinde kaldığını, 2012 yılından itibaren taşınmazın su ve elektrik bedellerinin ödenmediğini, elektrik ve su bedellerini müvekkilinin otomatik ödeme talimatı ile bankadan ve ayrıca icra kanalı ile ödendiğini, elektrik ve su bedellerinin ödenmesi için davalı aleyhine Mersin 8.İcra Müdürlüğünün 2015/16808 sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, ancak davalının itiraz ettiğini, Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1221 esas sayılı dava dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, halen derdest bulunduğunu, öncelikle usul ekononisi açısından iş bu davanın Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1221 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, ardından davanın kabulü ile 1.527,45....
Sulh ve 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında 4191 nolu su abone sözleşmesi düzenlendiği, ancak davalı borçlu ...'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı abonenin elektrik tüketim bedelini ödemediği gibi alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında abone sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Taraflar arasındaki ihtilafın; taraflar arasındaki elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak tahakkuk ettirilen ve dava dilekçesinde ayrıntıları yazılı faturalardan dolayı davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise takip tarihi itibari ile miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir. Davacı tarafından sunulan elektrik abonelik sözleşmesi, ödenmeyen fatura bilgileri ve bilirkişi Zekiye Aladağ tarafından hazırlanan 27/05/2022 tarihli bilirkişi raporu içeriğine göre davalının abonelik sözleşmesi kapsamında tahakkuk ettirilen 2016 Nisan, Mayıs, Haziran ve Ağustos aylarına ai faturalardan kaynaklı borcunu vadesinde ödemediği, davalının dava dayanağı Ankara .... İcra Müdürlüğünün ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten elektrik abonman sözleşmesine dayalı olarak alacaklı olduğunu, taraflar arasında bu konuda anlaşma imzalandığını, davalının abone sıfatı ile müvekkiline karşı sorumluluğu bulunduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili için girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, aboneliğin kurulu olduğu taşınmazın ".... Özel Eğitim AŞ."ne kiraya verildiğini, müvekkilinin taşınmazı tahliye ettiğini öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 20/10/2018 tarihinde kira sözleşmesi ile davalıya tarlasını kiraya verdiğini, kira süresinin 1 yıl olduğunu, kira sözleşmesi ile, davalının davacıya ait 10185126 abone numaralı tarımsal sulama kuyusunu sıfır borç ile teslim aldığından sıfır borç ile teslim etmeyi taahhüt ettiğini ancak Bor İcra Müdürlüğü'nün 2019/919 Esas sayılı icra dosyasında mevcut olan borç dökümü ile 10185126 abone numaralı tarımsal sulama kuyusunun 16/09/2019 tarihi itibari ile 9.487,70 TL borcu olduğunun öğrenildiğini ve davacı tarafından bu borcun ödendiğini, bunun üzerine alacaklı davacının Bor İcra Müdürlüğü 2019/919 Esas sayılı dosyası aracılığı ile alacağı ile ilgili olarak ilamsız icra takibine geçtiğini, borçlu davalının, kendisine ödeme emri tebliğ olduktan sonra süresinde ödeme emrine itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, borçlu davalının bu itirazının haksız olduğunu, davalı tarafından...
Asliye Hukuk ile Mersin Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kaçak ... kullanımına dayalı ... bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında abone sözleşmesi düzenlendiği, ancak ......