Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilerek görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiş, tescil davası elde tutularak kadastro mahkemesinin kararı bekletici mesele sayılmış, ancak kadastro Mahkemesince dava konusu taşınmaz hakkında tescil yönünden karar verilip, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi neticesinde aynı taşınmazla ilgili görülmekte olan tapu iptali ve tescil davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 24/01/2008 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşmeyen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu, herhangi bir nedenle dışta kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2007 gün ve 2007/12650-15469 sayılı bozma kararında özetle; "Uzman bilirkişilerce kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması yeterli değildir. Bu nedenle, öncelikle orman tahdit harita ve tutanaklarının getirtilmesi uzman bilirkişilerce uygulanması, yenileme çalışmasının 2859 Sayılı Yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi, uygun olduğu belirlenirse tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmesi" gereğine değinilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2007 gün ve 2007/12648-15468 sayılı bozma kararında özetle; "Uzman bilirkişilerce kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması yeterli değildir. Bu nedenle, öncelikle orman tahdit harita ve tutanaklarının getirtilmesi uzman bilirkişilerce uygulanması, yenileme çalışmasının 2859 Sayılı Yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi, uygun olduğu belirlenirse tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmesi" gereğine değinilmiştir....

        Bu durumda; davanın, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteminin yanında, 2/B işlemine itiraza dönüştüğü ve 6831 sayılı Orman Kanununun geçici 11. maddesi hükmüne göre, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmeli, mahkemece tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davası elde tutularak, 2/B uygulamasına itiraz yönünden dosyanın ayrılarak, taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen karar beklenmeli, ondan sonra doğacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir....

          Ancak daha önceden tapuya tescil edilmiş bulunan taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil kararı verme yetkisi genel mahkemelere ait olup, kadastro mahkemesince orman olan bölümler hakkında sadece orman sınırı içine alınması kararı verilmesi gerekirken, tescil kararı da verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

            /A uygulaması, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda doğru olduğu kanuna ve teknik ölçülere uygun olduğundan bu konudaki ... Yönetiminin talep ve davasının reddine, dava konusu taşınmazın uygulama kadastro tutanağındaki gibi tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, dava konusu taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, ... Yönetiminin tapu iptali ve tescile yönelik talep ve davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hükmün temyiz edilmeden kesinleşmesi ve davacı vekilinin talebi üzerinde yargılamaya asliye mahkemesinde devam olunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne, ... köyü 27852 ada ... parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda .../B ile gösterilen 380,50 m²'lik bölümünün ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taşınmazın krokide (A) ile gösterilen 5127,58 m2 bölümünün orman sınırlama haritası içerisine alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, tapu iptali ve tescil talebi bakımından mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dava dosyasının ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir....

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve orman kadastrosuna itiraz davası sonucunda yalnızca orman sınırı içine almaya veya orman sınırı dışına çıkarmaya ilişkin hüküm kurulacağı, tescil, tapu iptali ve tescil konularında hüküm kuralamayacağı gözönünde bulundurularak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Mahkemece; davacı ... ve arkadaşlarının orman kadastrosuna itiraz yönünden açmış oldukları davanın reddine, tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, görevsizlik kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, ... ...nin 1184 parsel sayılı taşınmazın tamamına yönelik açmış olduğu tapu iptali ve tescili istemli birleştirilen dosyanın tefriki ile yeni bir esasa kaydına karar verilmiş, hükmün davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/03/2012 tarihli ve .../... E. -.../......

                    Dava uygulama kadastrosuna itiraz davası olduğu halde yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde terekeye karşı 3.kişi durumunda bulunan davalıya karşı davacının tek başına tapu iptal ve tescil davasının açamayacağının kabulü doğru bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, aktif dava ehliyetinin sağlandığı kabul edilerek işin esasına girilmeli, işin esasına ilişkin olarak da inceleme ve araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. İşin esasa hakkında ise, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

                    UYAP Entegrasyonu