Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava , tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede, 29/11/2007 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 21/01/1967 tarihinde kesinleşmiş genel arazi kadastrosu ile 17/01/2013 - 15/02/2013 tarihleri arasında ilân edilen 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan düzeltme çalışmaları vardır. -2- 2016/3694 - 2016/5494 Mahkemece usûl ve kanuna aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Davacı ... Yönetimince 29.11.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuna dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açılmışsa da davalı tarafça 10 yıllık süre içerisinde Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1921 Esas sayılı dosyasında orman kadastrosuna itiraz davası açılmıştır....

    kadastrosuna itiraz davası olarak tapu iptali ve tescil davasının açılamıyacağı düşünülmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir....

      Dosya içeriğine, dava dilekçesine, kararda yazılı gerektirici nedenlere, istinaf talep dilekçesi içeriğine göre; davanın tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, davacının kendisine ait 165 ada 12 (yeni 1098 ada 55) parsel sayılı taşınmaza komşu 165 ada 2 (yeni 1098 ada 56) ve 165 ada 13 (yeni 1098 ada 53) parsel sayılı taşınmazların toplamda yaklaşık 8- 9 dönümlük bölümünün maliki adına yazılı tapusunun iptali ile kendi adına tapuya tescilini talep ettiği, davacının talebinin uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunmadığı, davasının tesis kadastrosundan kaynaklı mülkiyet ihtilafına ilişkin olduğu, kesinleşen tesis kadastrosuna yönelik davalarda Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu anlaşıldığından, bu yönüyle mahkemenin davanın görev nedeniyle reddine, Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmadığı sonucuna varılarak, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.10.2004 tarih ve 2004/4109-9895 sayılı bozma kararında özetle: "Davacı gerçek kişi zilyetliğe dayanarak 10 yıllık süre içinde orman kadastrosunun iptali ile adına tescil talebi ile dava açmıştır....

        Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, uygulama kadastrosuna yönelik davanın reddine, taşınmazın uygulama tutanağındaki gibi tapuya tesciline, mülkiyete ilişkin dava bakımından mahkemenin görevsizliğine ve talep halinde dosyanın genel mahkemeye aktarılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yörede 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977, 1985 ve 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/02/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

          Köyünde 766 sayılı Tapulama Kanunu uyarınca çalılık olarak tapulama harici bırakıldığı ve bu çalışmanın 16/09/1971 tarihinde kesinleştiği, daha sonra aynı köyde 51 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içerisinde bırakıldığı ve bu işlemin de 16/06/1994 tarihinde 6 ay süreyle ilân edilerek 16/12/1994 tarihinde kesinleştiği, dava konusu yerin ...Köyü kadastro çalışma alanı sınırlarında olması nedeniyle kadastro tutanaklarının ... Köyünde askıya çıkarılması ve kesinleştirilmesinde usûle aykırılık bulunmadığı, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil (orman kadastrosuna itiraz) niteliğindedir. Yörede 16/06/1994 tarihinde 6 ay süreyle ilân edilerek 16/12/1994 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi ve orman tahdidine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1970 yılında kesinleşen orman kadastrosu vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1954 yılında yapılmış, 31 parsel 5800 m2 yüzölçümünde tarla cinsiyle belgesizden ... adına tesbit ve tescil edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili ... köyü 101 ada 46 sayılı parselin evveliyatı ve eylemli durumunun orman olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğundan davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali ile (C) işaretli 45895 m² yüzölçümlü bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (A) işaretli 1680 m² yüzölçümlü ve (B) işaretli 2725 m² yüzölçümlü bölümü yönünden ise davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

                Fen bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosu ve tescil dayanağı haritanın hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ve tescil haritası ile uygulama haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve uygulama haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları...

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Kadastro sonucunda Gaziantep ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 129 ada 251 parsel sayılı 116.124,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle .... ve müşterekleri adına tespit ve 14.09.1993 tarihinde tescil edilmiş; bilahare taşınmaz intikal ve satış suretiyle ... ve müşterekleri adına tescil edilmiştir. 2017 yılında yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda, dava konusu taşınmaz aynı ada parsel numarasıyla ve 117.194,74 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Dava; 06.06.2018 tarihinde açılmış olan, kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2....

                    UYAP Entegrasyonu