Mahkemece, tapulama sonucu 1/2'şer paydan davalı H..... ile birlikte K...... adına tescil edilen taşınmazın kadastro öncesinde harici senet ile öncelikle Ö....'e ve Ö.... tarafından davacıya haricen satılarak zilyetliğinin devredildiği, davacının 1974 yılından dava tarihine kadar taşınmazın zilyedi olduğu ve 1/2 pay sahibi K......'den 1984 yılından beri haber alınamaması nedeniyle mahkemece hakkında gaiplik kararı verildiğinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nın 713/2. fıkrasında yer alan "...maliki hakkında gaiplik kararı verilmiş..." hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 713/1-2 madde ve fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı kayıt maliki K......'...
Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/2 nci maddesinde düzenlenen olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı (maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan) sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için tapu kütüğünde malikin kim olduğunun anlaşılamaması gerekir. Kadastro tutanakları da tapu kütüğü kapsamında tapunun eki belgelerindendir. Maliki tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK'nun 10.04.1991 tarih, 1991/8-51 E., 194 K. sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunun anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir....
Anılan maddede “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Kanundaki “…Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemesinden; tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, Yargıtay İçtihatlarına göre, tapu kütüğündeki bilgi ve belgelerden genel olarak gerekli dikkati gösteren kişilerin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller amaçlanmıştır. Tapu kütüğündeki malik sütununun boş ve açık bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, böyle bir kişinin hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmaması, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir....
Başka bir anlatımla, tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan malik, tanınmayan, hatırlanmayan, adresi tespit edilemeyen, kendilerine tebligat yapılamayan, mirasçıları belirlenemeyen, uzun yıllar önce ölmüş ya da taşınmış bir şahıs değildir. Somut olaya gelince; dava konusu 20445 ada 228 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanağı ve tapu kayıtları, komşu taşınmaz kayıtları ile dosya kapsamına göre tapu maliki ...(Ölü mirasçıları Hoca):... oğlu’nun tanınan ve bilinen kişi olduğu sabittir. Bu bakımdan yerel mahkemenin maliki tapu kütüğünde kim olduğu anlaşılamayan hukuki sebep bakımından davanın reddi yönündeki görüş ve gerekçesi yerinde bulunmaktadır. Davacı vekilinin, dayandığı ikinci hukuki sebep olan maliki yirmi yıl önce ölmüş hukuki sebebine gelince; tapu iptali ve tescil davalarında dava kural olarak kayıt malikine, kayıt maliki ölü ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Somut olayda, tapuda kayıt maliki görünen ......
Mahkemece, tapu kayıt malikleri olan davalı gerçek kişilerin tanınmadıkları ve davacılar lehine TMK.nunun 713/2 madde koşullarının oluştuğu görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nunun 713/2 maddede yazılı bulunan ve "maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan" hukuksal sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına yönelik, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır (HGK.nun 10.4.1991 tarih 1991/8-51 esas, 194 karar sayılı ilamı)....
Mahkemece; ilk kararda davacının davasının kabulüne 1353 parselde kayıtlı taşınmazda fen bilirkişinin 08.05.2008 tarihli raporunda A harfli 4440 m2 davalılar adına olan yerin iptali ile davacı ... adına tesciline karar vermiştir. Davalı Hazine’nin temyizi üzerine dairemizce yapılan incelemede tapu maliklerinin kim olduklarına ilişkin bilgi ve belgelerin tapu kütüğünden çıkarılması mümkün olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davalılar Hazine, ...oğlu), ...kızı) Kayyımı vekili ve davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik ve TMK'nin 713/2. maddesindeki “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 1....
Anılan madde de, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş ….bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Kanundaki “…Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemesinden; tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, Yargıtay İçtihatlarına göre, tapu kütüğündeki bilgi ve belgelerden genel olarak gerekli dikkati gösteren kişilerin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller amaçlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ... parselin tapuda maliki görünen ölü Hüseyin oğlu ... mirasçılarının kim olduğunun anlaşılamadığını, hiç bir zaman yaşamadıklarını, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleştiğini açıklayarak TMK'nın 713/2. maddesi gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiğini iddia ettikleri tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddine ve taşınmazın gerçek maliklerinin bulunamaması halinde taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile ..., ... kayyımı ... Deftarlığı ve Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.11.2010 gün ve 349/402 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.03.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı Hazine vekili Avukat ...geldi. Başka kimse gelmedi....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu verilen kararda, davanın kabulüne; 3366 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle, eşit hisse ile davacılar Mustafa ve Ekrem adlarına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmesini istemiştir. Davalı hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan maliki tapu kütüğünde kim olduğu anlaşılamayan ve bu nedenle tapu kütüğünün hukuki değerini yitirdiği sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davası olup davacı, genel zilyetlik nedenine dair tescil davasına dayanmamıştır. 1. Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisi bulunan davalı vekili, Mahkemeye sunmuş olduğu 01.06.2020 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2....