Anılan maddede “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Kanundaki “…Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemesinden; tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, Yargıtay İçtihatlarına göre, tapu kütüğündeki bilgi ve belgelerden genel olarak gerekli dikkati gösteren kişilerin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller amaçlanmıştır....
parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydı ve tapulama tutanağının incelenmesinde; taşınmazın tapu kaydının kadastro sırasında revizyon gören ... 308 tarih 58 sıra nolu tapu, 1.10.1969 tarih 2 sıra nolu tapu, 19.4.1969 tarih 114 sıra nolu tapu ve 21.3.1969 tarih 88 sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden oluştuğu, ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilen 28/56 payın ... sıra nolu tapu kaydından geldiği, bu tapu kaydında da taşınmazın edinme şekli ile malik isminin açıkça yazıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tapu kaydı, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kayıtlarına göre; kayıt maliki ... oğlu ... tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişi olup, davacı lehine TMK'nun 713/2. maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır....
Anılan maddede “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Kanundaki “…Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemesinden; tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, Yargıtay İçtihatlarına göre, tapu kütüğündeki bilgi ve belgelerden genel olarak gerekli dikkati gösteren kişilerin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller amaçlanmıştır....
Mahkemece TMK'nun 713/2. maddesi gereğince, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ve kimliği tespit edilemeyen dava konusu 197 parselin meçhul şahıs adına kayıtlı olan 1/2 hissesinin, davacılar tarafından edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı...tarafından temyiz edilmiştir. Dava kazanmayı sağlayan zilyetlik, TMK'nun 713/2. fıkrasında açıklanan tapu kütüğünde maliki kim olduğu anlaşılamayan hukuki sebebine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir....
Dava, TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan; “ … maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan …” hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 – 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dava konusu 332 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağı ve tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın 1940 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında “bu hanenin tapuda kayıtsız olarak ...oğlu...'in mülkü iken 40 sene evvel karısız vefatıyla oğlu ...'e...'in 25 sene evvel evlatsız olarak vefatıyla karısı ... ile kardeşinin oğlu Ahmet'e kaldığı, Ahmet'in dahi bu evdeki hissesini 15 madeni lira karşılığında ...'ye sattığı ve 20 seneden beri ...'nin tasarrufunda olduğu ifade edilmekle ... adına tespitinin yapıldığı...“açıklamasıyla ...kızı ... adına tespit edildiği ve tespitin itirazsız olarak kesinleşmesiyle 02.05.1940 tarihinde tapu kaydının oluştuğu belirlenmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 721 sayılı TMK'nın 713 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesinin bir ve ikinci fıkraları. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nin 713/2. fıkrasında yer alan “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” ve “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nin 713/1 ve 2. fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....
Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması hali; taşınmaz malın sahibinin kim olduğunun bilinmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkarılmasının imkansız olmasıdır. (HGK'nin 10.04.1991 tarihli ve 1991/ 8-51 Esas, 194 Karar sayılı ilamı). Kütükteki bilgi ve belgelerden, gerekli dikkati gösteren herkesin malikin kim olduğunu anlayamayacağı hallerde ve malik sütununun boş bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir. TMK'nin 713/2. maddesinde 3 ayrı hal düzenlenmiştir. Bu sebeplerden, 'ölüm', 'malikin tapu kütüğünden anlaşılamayan' ve 'gaiplik' nedenlerine dayalı davalar farklı davalardır. Birbirinden farklı olan bu haller gerek taraf teşkili, gerek araştırma yöntemi ve gerekse doğurduğu hukuki sonuçlar bakımından birbirinden farklıdır....
Kanundaki “…Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemesinden; tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, Yargıtay İçtihatlarına göre, tapu kütüğündeki bilgi ve belgelerden genel olarak gerekli dikkati gösteren kişilerin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller amaçlanmıştır. Tapu kütüğündeki malik sütununun boş ve açık bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, böyle bir kişinin hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmaması, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir (Yargıtay HGK'nin 10.4.1991 tarihli ve 1991/8- 51 Esas, 194 Karar, 15.04.2011 tarihli ve 2011/8- 111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Soyut ve nam-ı mevhum (sanal, mevcut olmayan hayali kişi) bir kişi adına sicil oluşturulmuş olması halinde de, maliki tapu sicilinden anlaşılamayan kişiden söz edilebilir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/205 esas 2019/247 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava TMK 713/2 maddesi gereği "...maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..." hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Bilindiği üzere; kural olarak tapulu bir taşınmazın zilyetlik ile kazanılması mümkün değil ise de, bazı durumlarda kanun koyucu birtakım istisnalar tanımıştır. Bunlardan biri de TMK'nın 713/2. maddesidir....