WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu haliyle geçit, kesintisizlik ilkesi göz ardı edilerek kurulmuş, açıkçası davacı 127 parsel genel yola bağlanmamıştır. Diğer yandan, Türk Medeni Kanununun 748/son maddesince kanundan kaynaklanan geçit haklarının tapu kütüğüne tescili zorunlu olduğundan bu tescil, sadece tapu kütüğünde kayıtlı olan taşınmazlar bakımından yapılabilir. Krokide (A) harfli ve orman olduğu anlaşılan bölüm tapu kütüğünde kayıtlı olmadığından her ne kadar mahkemece geçidin kütüğün beyanlar hanesine işlenmesine karar verilmişse de böylesine bir hükmün infaz olanağı yoktur. Ayrıca; Dairemizin yerleşik ilkesine göre, geçit istisnalar dışında en fazla 3 metre enindeki bir sahadan verilebileceğinden mahkemenin 5 metre eninde geçit kurması da uygulamaya uygun düşmemiştir. Geçit davalarında amaç, bir taşınmazın genel yola çıkışını sağlamak olduğundan davacıya en fazla 3 metre eninde geçit yerine 5 metre eninde geçit tanınması geçit davalarının amacına uygun düşmez ve kabul şekli bakımından bozmayı gerektirir....

    Öte yandan yukarıda açıklandığı üzere geçit hakkı kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmazların kesintisiz olarak genel yola bağlanması gerekli olup hükme esas alınan rapordaki 1 nolu alternatif geçit güzergahının 2085 sayılı taşınmaza ulaşmadığı, 2084 parsel sayılı taşınmazın sınırında sona erdiği görülmektedir. Her ne kadar lehine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazlar davacıya ait ise de, geçit hakkı taşınmazlar leh ve aleyhine kurulacağından kesintisizlik ilkesi gereğince mahkemece hüküm verilirken infaza elverişli ve lehine geçit hakkı tesisi istenen bütün taşınmazları kesintisiz olarak genel yola ulaştıracak şekilde geçit hakkı tesis edilmesi gerekmektedir. Öte yandan tapu sicil müdürlüğünce hükümden sonra verilen cevabi yazı ekindeki tapu kayıtları incelendiğinde hükümden önce 26.02.2021 tarihinde yapılan tescil işlemi sonucunda lehine ve aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmazların tapu kayıtlarının pasif hale geldiği anlaşılmaktadır....

    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 maddesi uyarınca tapu siciline kaydı gereklidir. Davacıya ait 3524 ve 3527 parsel sayılı taşınmazların geçit ihtiyacının bulunduğu açıktır. Mahkemece yapılan araştırma sonucu istek hüküm altına alınmış ise de geçit hakkına konu olan yerin bir kısmı tescil harici bırakılan taşınmazdır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.7.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2010 gününde verilen dilekçe ile geçitt hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişilerin 23.07.2010 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen ve ... renkle boyanan yerden davacının 31 sayılı parseli lehine geçit tesis edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil veya üst hakkı tesisi ve geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 11.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

              Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir.Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantası sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir....

                Kesintisizlik ilkesi gereğince "C" ve "D" harfi ile gösterilen alanlar üzerinde de geçit hakkı tesis edilmesi gerekmekte ise de söz konusu alanlar tescil harici bırakıldığından tescil harici bırakılmış bir kısımdan geçit hakkı tesisi mümkün değildir. Yukarıda alıntılanan Yargıtay kararlarında da açıklandığı üzere aleyhine geçit tesisi istenen taşınmazların tapu siciline kayıtlı olmaları gerekmektedir. 11/02/1959 tarihli ve 1958/14 Esas, 1959/13 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında zorunlu geçit hakkının ancak tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında söz konusu olabileceği, tapu siciline kayıtlı olmayan yerler için böyle bir zorunluluk doğduğunda ise tapuya tescil gerekliliği yerine getirildikten sonra ihtiyaç sahibi kişinin talepte bulunmasının mümkün olduğu öngörülmüştür....

                Bu durumda söz konusu tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesi halinde lehine ve aleyhine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazların davacı adına tapuda kayıtlı hale geleceği, davacı ve davalı sıfatının aynı kişide toplanmasının söz konusu olacağı gözetildiğinde anılan dava dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1- a/6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu