Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.05.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi ve müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; geçit talebinin reddine, geçit hakkı tesis edilen güzergaha müdahalenin önlenmesine dair verilen 11.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, murisi adına kayıtlı 250 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisi ve davalının hükmen tescil ettirmiş olduğu geçit hakkından faydalandırılmasını istemiştir. Davalı, davacının masraflarının karşılanması halinde geçit tesis edilen yoldan faydalanabileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

    Bu durumda lehine ve aleyhine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazlara ilişkin güncel tapu kayıtlarının getirtilmesi, güncel tapu kayıtlarına göre taraf teşkilinin sağlanması ve geçit kurulacak yerin hüküm tarihine yakın ve güncel tam ivaz bedeli belirlenerek davacıya depo ettirildikten sonra bir karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen kararın HMK’nın 353/1- a/4 maddesi gereğince kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

    bulunduklarını, fakat taleplerinin dikkate alınmadığını, bu doğrultuda herhangi bir karar vermediğini, yerel mahkeme 2013/283 Esas, 2014/319 Karar sayılı dosyasında ilk geçit hakkı tesisi sırasında bilirkişilerin geçit hakkı tesis edilecek yerin değerini taşınmaz üzerinde bağ olduğu için bağ vasfını değere kattığını, bilirkişi mevcut dava içeriğinde yaptığı ölçümde de önceden geçit hakkı tesis edilen yerin değerini belirler iken bağ vasfını değere kattığını, fakat geçit hakkı tesis edilen yerin artık önceden alınan geçit hakkı tesisi ile bağ vasfını kaybettiğini, bilirkişi geçit yerinin hesabını yaparken bağ vasfının ortadan kattığını hesaba katarak geçit hakkı tesisi edilen taşınmaz malikinin sebepsiz zenginleşmesine sebebiyeti verdiğini, ayrınca yerel mahkeme hem mahkemenin 2013/283 Esas, 2014/319 Karar sayılı dosyasında geçit hakkı tesisi bedelini, hem de mevcut davada belirlenen geçit hakkı tesis bedelini aynı taşınmaz malikine verdiğini, zorunlu geçit hakkı tesis edilen erin malikinin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, geçit hakkı talebinin kabulüne dair verilen 28.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 10.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Mahkemece, davacının geçit hakkı talep ettiği yerin tescil harici bırakılmış ve tapu kaydı bulunmayan ... yatağı içerisinde kalan alan olduğu anlaşıldığından geçit hakkı tesisinin hukuken mümkün bulunmadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir....

        Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

          Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/08/2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine 25/04/2018 tarihli, 2017/14-1746 Esas, 2018/981 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede davacının maliki olduğu 286 ada 19 parsel numaralı taşınmaz yararına davalıya ait 286 ada 17 parselden geçit tesisi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

              Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

                Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olaya gelince; 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesi gereğince meralar özel mülkiyete konu olamaz, amacı dışında kullanılamaz. Bu nedenle özel mülkiyete konu taşınmazların malikleri adına tescili gerekirken, meraların kadastro çalışması sırasında sadece sınırlandırılması ile yetinilir....

                  UYAP Entegrasyonu