Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kural olarak tapu intikallerinde huzur ve güveni korumak toplum düzenini sağlamak için tapu sicilindeki kayda dayanarak iyiniyetli taşınmaz iktisap eden kişiler, TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğu altına alınmış, bir bakıma esas hak sahibine karşı tercih edilmiş, dayandıkları tapu kayıtları geçersiz olsa dahi iktisapları geçerli sayılmıştır. Somut olayda mahkemece, hem davalı kayıt malikinin iyiniyeti kabul edilmiş hem de aleyhine tapu iptali hükmü kurularak TMK'nın 1023. maddesine aykırı ve çelişkili davranılmış ayrıca iyi niyetin tespitine ilişkin araştırma da yeterince yapılmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacılar, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlardaki kendilerine ait paylar ile mirasbırakanları ...’den intikal eden payların satış suretiyle davalılar temlik edilmiş olarak göründüğünü, ..., ... ve ...’nın devir tarihinden önce öldüklerini, satıcı ...’nın da tapuda herhangi bir işlem yapmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile eski tapu kayıtlarının ihyasına karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, süresinde davaya cevap vermemişlerdir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 5474 ada 5 parsel (eski 167 parsel) sayılı taşınmazın 400 m2'lik kısmının Aksaray Belediyesi tarafından 23.06.1987 tarihli tapu tahsis belgesiyle müvekkiline verildiğini ve bedelin ödendiğini belirterek davalı adına kayıtlı hissenin iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne ile "......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, hile iddiası yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; isteğin tereke adına tescil olarak nitelendirilmesi gerektiği ve davada elbirliği halinde mülkiyetin bulunduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, davalı ile ... 1....

            T.A.Ş.’ne taşınmazı ipotek olarak verdiğini, davalı banka ipotek bedelini ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını ve takip neticesinde cebri icra yoluyla taşınmazı piyasa değerinin çok altında bir bedelle satın aldığını, davalı bankanın taşınmazın ortaklık ilişkisinden kaynaklı olduğunu ve üzerine ipotek konulduğu sırada henüz kat mülkiyetine geçilmediğini bildiğini, davalı lehine kurulan ipoteğin ve davalı adına yapılan tapu tescil işleminin yasaya aykırı ve yolsuz olduğundan tespiti gerektiğini belirterek, davalı ... ile kooperatif arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisi olduğu ve sona erdiğinin tespitini, ortaklık ilişkisinin son bulması nedeniyle davalı ...’ın kooperatiften aldığı ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... Ada ... Parselde bulunan ... Blok ... Kat ... numaralı dairenin kooperatife iadesine karar verilmesini, davalı lehine kurulan ipoteğin ve davalı adına yapılan tapu tescil işleminin yasaya aykırı ve yolsuz olduğunun tespiti ile ......

              Hukuk Dairesi ise davanın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığından istinaf incelemesinin 24. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilerek dosya 24. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. İddia, savunma, dosya içerisine alınan deliller ve protokoller birlikte değerlendirildiğinde; davanın taraflar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesi gereği davacıya bırakılan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkin olduğu, HSK'nın 21/06/2019 tarih 678 sayılı kararının 24. Hukuk Dairesine ilişkin (7) nolu bendi gereğince adi ortaklıktan kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların istinaf incelemesi görevi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24....

              Noterliğinin 21/02/2019 tarih ve 1277 yevmiye sayılı vekaletnamesinin düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, bedelin ödenmesine rağmen davalının bugüne kadar sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan fahiş aidatları bugüne kadar eksiksiz ödediğini, buna rağmen 2015 yılından beri sadece bir sefer devremülk hakkını kullanabildiğini, müvekkilinin devremülk hakkını kullanma taleplerinin her defasında reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkili adına tescil edile devremülk tapusunun iptali ile davalı adına tesciline ve 22/03/2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme gereğince ödenen 17.000,00 TL'nin, 16/02/2019 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 14.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

              Davanın uyuşmazlık taraflar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı sermaye olarak verildiği iddia olunan bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile adi ortaklık sözleşmesinin iptali ve hükümsüzlüğü istemine ilişkin olduğu görülmektedir. Davacının talebi bir bütün olarak gözetildiğinde adi ortaklığın fesih-tasfiyesi ve menfi tespit iddialarının birlikte değerlendirilmesi gerekeceğinden, sermaye olarak verilen bonolar sebebiyle borçlu olunup olunmadığının tespitinin adi ortaklığa ilişkin hükümler çerçevesinde yapılması uygun olacağından, adi ortaklık sözleşmelerinin ise Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmediği ve sözleşme taraflarının tacir olmadığı gözetildiğinde adi ortaklığa ilişkin ihtilafların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu işbu davanın görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerekeceğinden görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu