HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2021/319 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İZNİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2016/106 ESAS, 2019/145 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Devletin Hüküm Ve Tasarrufu Altındaki Yer İddiasına Dayalı) KARAR : İlk derece mahkemesinin 16/05/2019 tarihli kararına karşı davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T.C.Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından kıyıda bulunan, kıyı kenar çizgisi çalışması tamamlanan illerdeki kıyıda kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali talep edildiği, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve ilgili Yönetmeliği doğrultusunda İznik Gölü kıyı kenar çizgisi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine Kadastro Müdürlüğünce yaptırıldığı ve askı süresi...
Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yaptırıldığı ve askı süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine Kadastro Müdürlüğünce Kıyı kenar çizgine göre kıyıda kalan taşınmazlar ve bu taşınmazların tapu iptali gereken miktarları tespit düzenlemesi şerhinin yazdırıldığını, bu doğrultuda Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kıyı kenar çizgisinin göl tarafında kalan mülkiyetler için tapu iptal davalarının açılmasının istenildiğini, T.C. Anayasası'nın 43.maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5.ve devamı maddeleri ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca kıyıların; Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğunu, özel mülkiyete konu olmayacağını, özel mülkiyette bulunanların tapu kayıtlarının iptal edilmesi gerektiğini öne sürerek çekişmeli Mustafa Kemal Paşa Mahallesi 39 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 2795,60 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır....
Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yaptırıldığı ve askı süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine Kadastro Müdürlüğünce Kıyı kenar çizgine göre kıyıda kalan taşınmazlar ve bu taşınmazların tapu iptali gereken miktarları tespit düzenlemesi şerhinin yazdırıldığını, bu doğrultuda Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kıyı kenar çizgisinin göl tarafında kalan mülkiyetler için tapu iptal davalarının açılmasının istenildiğini, T.C. Anayasası'nın 43.maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5.ve devamı maddeleri ile Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca kıyıların; Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık olduğunu, özel mülkiyete konu olmayacağını, özel mülkiyette bulunanların tapu kayıtlarının iptal edilmesi gerektiğini öne sürerek çekişmeli Selçuk Mahallesi 270 ada 43 sayılı taşınmazın 169,04 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali istemiyle dava açmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasıyla, bu nitelikte bir yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu hukuki sebebi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu’na dayalı olarak açılan tapu iptali ve terkin isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Anayasa)’nın “Kıyıdan yararlanma” başlıklı 43. maddesi; “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ve davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, 113 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 8.518,20 m²’lik kısmının idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir. II....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Kadastro çalışmaları sonucunda Konya ili,... ilçesi, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 4328 parsel sayılı 4.975,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ... adına tescil edilmiş; bilahare taşınmaz ... mirasçısı olan ... adına hükmen tescil edilmiştir. 2016 yılında yapılan uygulama kadastrosu sonucunda taşınmaz, 141 ada 65 parsel numarası ve 4.866,23 metrekare yüzölçümüyle tescil edilmiştir. Dava; 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca açılan tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. T.C. Anayasası'nın 43. maddesi şöyledir. “Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir.” 3.2.2. 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5. maddesi şöyledir....
Beldesi 680 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın, 22 A çalışmaları ile oluşturulduğu, bu çalışma yapılırken geçerli olan kıyı kenar çizgisine göre deniz tarafında kaldığı ve bu taşınmazı kapsayan 1807 kadastral parselin tapusunun iptal edildiği, buna rağmen 680 ada 3 parselin 22 A çalışmaları ile yeniden kişiler adına tapuya tescil edildiği anlaşıldığından bu çalışmayı yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, alınan bilirkişi raporları ve toplanan delillerle davaya konu bungalovların tamamının kıyıda ve 680 ada 3 parselin içerisinde yer aldığının tespit edildiği, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalıya ait 5 adet bungalovun kıyıya terk edilen alan içerisinde kaldığı, tecavüzlü kısımların da fen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere kıyı içerisinde kaldığı, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan yerde davacının hakkının bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kıyı kenar çizgisi içindeki yere muhtesat yapmak ve tasarruf etmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 900.00....
Mahkemece, bilirkişi heyetinin 17.12.2014 tarihli raporlarında taşınmazın tapu kayıtlarında tescilli kadastro parselinin kıyı kenar çizgisi dışında kaldığının tespit edildiği ve bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini isteğine ilişkindir. Anayasanın 43 ve 3621 sayılı Kıyı Yasası'nın 5. maddesine göre kıyılar; Devlet'in hüküm ve tasarrufu altındadır, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi HÜKÜM/KARAR : Ret Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil (Kıyı Kanunu Gereğince Açılan) davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, davacılara ait Bodrum ilçesi, Yalıkavak beldesi, ... köyü, ... mevkinde bulunan 3 pafta 44 parselde kıyıda kaldığı tespit edilen 628.18 m2’lik alanla ilgili kıyı kenar tespit işleminin Muğla 1....