Mahkemece yapılan yargılama sonunda, fen bilirkişi krokisinde A ile gösterilen kısım hakkındaki talebin reddine, B ile gösterilen kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak kamuya terkinine, C harfi ile gösterilen kısmın ise tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ve D harfi ile gösterilen kısmın da tapu kaydının iptali ile göl yatağı olarak tescil harici bırakılmasına karar verilmiştir. Hükmü davacı Hazine vekili temyize getirmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 715.maddesi gereğince sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca da göller, tescil ve sınırlandırmaya tabi değillerdir....
Mahallesi 5512 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalması sebebiyle uğradığı zararının 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince davalıdan işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile kıyıya terkinini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının tapu iptal ve tescil talepli dava açamayacağını, idari yargının görevli olduğunu, parselin tamamının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalmadığını, sorumluluk halinin kabulü durumunda tazminatın zararın doğduğu tarih itibarıyla hesaplanması gerektiğini, taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalması nedeniyle arsa olarak nitelendirmenin mümkün olmadığının, tapunun iptal edilmediği için zararın doğmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. III....
Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini isteğine ilişkindir. 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun "kıyı kenar çizgisini" belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9.maddelerinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin İdari Yargı'ya ait olduğuna; ancak 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 9....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.06.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalıya ait 189 parsel sayılı taşınmazın idarece tesbit edilen kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını ileri sürerek bu kısma ilişkin tapu kaydının iptalini ve tescil harici bırakılmasını istemiştir. Mahkemece, uzman bilirkişiler tarafından saptanan kıyı kenar çizgisine göre, davalı taşınmazın kıyıya tecavüzü bulunmadığından davanın reddine karar vermiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, ...parsel sayılı taşınmazın 1.207,70 m², 2 parsel sayılı taşınmazın 252,50 m² ve 3 parsel sayılı taşınmazın 250,89 m²'lik kısımlarının kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, anılan kısımların kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı, çekişme konusu yerde ... Su Sporları Kamp Eğitim Merkezi bulunduğunu, kullanım hakkının 10 yıl süre ile ... Belediyesi’ne bırakıldığını, davanın Belediye’ye ihbarını, 3621 sayılı kanunun 6. maddesinin d bendi kapsamında bakanlıklarına kıyıya yapı yapma izni verildiğini ve kıyı kenar çizgisinin tespitine ilişkin tebliğ yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İhbar olunan belediye, kıyı kenar çizgisinin 3621 sayılı kanuna uygun belirlenmediğini ve kıyı kenar çizgisinin tespitine ilişkin tebliğ yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2019 tarihli ve 2018/197 E. 2019/310 K. sayılı kararına karşı davalı Hazine vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Fethiye İlçesi, Kargı Köyü Koca Çalış mevkii, 1 ada 24 parsel numaralı 148.792,91 m² tarla vasıflı gayrimenkulde hissedar olduklarını, Fethiye T3 müvekkillerine karşı Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887 Esas sayılı dosyası ile dava konusu parselin kıyı kenar çizgisi sınırları içinde kaldığı, tapunun kıyı kenar çizgisi sınırları içinde kalan kısımlarının iptalinin gerektiği ve iptal olunan kısımların T3 adına kayıt ve tescili için tapu iptal ve tescil davası açtığını, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile hazine adına kayıt ve tesciline karar verildiğini, yerel mahkeme kararı Yargıtay 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/887- 1999/292 sayılı dosyasının incelenmesinde; T3 tarafından, tapu maliklerine karşı açılan tapu iptali ve tescil istemli dava olduğu, 24/06/1999 tarihli karar ile, davanın kısmen kabulüne; 1 ada 24 parsel sayılı taşınmazın krokide (C) harfi ile işaretli 143.340 m²'lik kısmının tapu kaydının iptaline, davacı T3 adına tesciline, aynı tarihli krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli kısımlarla ilgili davanın reddine, kal konusunda davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının 24/04/2017 tarih 2015/14817 Esas 2017/6110 Karar sayılı ilamı ile; hükmün tescil yönünden düzeltilerek onanmasına karar verildiği ve kararın 24/04/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
Valiliği'nce 26.2.1992 tarihinde onandığı, anılan mevzi imar planı kıyıya bitişik olduğundan kıyı kanununa göre yapı yaklaşma mesafesi onaylı kıyı kenar çizgisinden itibaren 20 m. iken 3621 sayılı kıyı kanununun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 3830 sayılı Kıyı Kanununa göre 100 m'ye çıkartıldığı dava konusu parsellerin 100 m. genişliğindeki sahil şeridinin deniz yönündeki ilk 50 m.lik kısmında kaldığı, 3621/3830 sayılı Kıyı Kanunun ve yönetmeliğin 9.maddesine göre 100 m. mesafenin ilk 50 m. lik kısmının ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılabileceği, parsellerin bulunduğu yerde genel bir imar planı yapılmayıp sadece kendisinin mevzi imar planı yaptırdığı, kısmi yapılaşmanın gerek davacının parsellerini kapsayan ada bazında gerekse mevzi imar planı bazında ele alındığında kısmi yapılaşmanın olmadığı ve davacının subasmanı seviyesinde inşaatı da bulunmadığından müktesep hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2023 NUMARASI : 2020/224 ESAS, 2023/58 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Kıyı Kanunu Gereğince Açılan) KARAR : Çarşamba 1....
Mahallesi 137 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalması sebebiyle uğradığı zararını 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsilini ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile kıyıya terkinini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olması nedeniyle davacının tapunun iptali yönünden talepte bulunamayacağını, uzlaşmaya ilişkin başvuruda bulunmadığını, davanın görevsiz mahkemede açıldığını ve idari yargının görevli olduğunu, taşınmazın tapusu henüz iptal edilmediği için davacının zararının doğmamış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III....