Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yaptırıldığı ve askı süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine Kadastro Müdürlüğünce Kıyı kenar çizgine göre kıyıda kalan taşınmazlar ve bu taşınmazların tapu iptali gereken miktarları tespit düzenlemesi şerhinin yazdırıldığını, bu doğrultuda Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kıyı kenar çizgisinin göl tarafında kalan mülkiyetler için tapu iptal davalarının açılmasının istenildiğini, T.C....

Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve taşınmazın gerçek bedelinin TMK'nın 1007. maddesi gereğince davalı Hâzine'den tahsili ile taşınmazın tamamı kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığından tapu kaydının iptali ile kıyıya terkinine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK’nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, davalı Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bursa Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nce yaptırıldığı ve askı süresi içerisinde itiraz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine Kadastro Müdürlüğünce Kıyı kenar çizgine göre kıyıda kalan taşınmazlar ve bu taşınmazların tapu iptali gereken miktarları tespit düzenlemesi şerhinin yazdırıldığını, bu doğrultuda Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü kıyı kenar çizgisinin göl tarafında kalan mülkiyetler için tapu iptal davalarının açılmasının istenildiğini, T.C....

    Yukarıda tarih ve numarası açıklanan ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ait dava dosyasının keşfi sırasında, kıyı kenar çizgisi 3621 sayılı Kanunu'nun 5 ve 9.maddeleri uyarınca mahkemece uzman bilirkişiler aracılığı ile tespit edilmiş, 44 parselin 627,18 m2'lik bölümünün kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığı anlaşıldığından, bu bölümün tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmiştir. Başka bir anlatımla; yargılamanın yenilenmesine konu dava dosyasında, kıyı kenar çizgisinin belirlenmesinde 1987 yılında onaylanarak kesinleşen ve idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi esas alınmamış, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca mahkemece zemin üzerinde uzman bilirkişiler aracılığı ile bizzat belirlenmiştir. ... 1. İdare Mahkemesi'nin 2008/1706 Esas ve 2009/1475 Karar sayılı iptal kararı 1987 yılında idarece belirlenen kıyı kenar çizgisine ilişkin işlemin iptaline yöneliktir....

      Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 767 parsel sayılı taşınmazın 04/01/2006 tarihli fen bilirkişisinin raporuna göre kırmızı renkle gösterilen 8,46 m2'lik yerin tapu kaydının iptali ile kumsal olarak terkinine ve bu kısım üzerindeki binanın kal'ine, aynı parsel üzerindeki iskelenin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından kal' ine, bilirkişi raporunda belirtilen taş duvar olarak gösterilen kısmın tapu sınırları dışında kaldığından davalının tecavüzünün menine ve bu kısmında kal' ine, raporda yeşil renkle gösterilen 13,59 m2'lik yerin tescil harici olduğu anlaşıldığından bu kısma yönelik davalının müdahalesinin menine ve beton sahanın kal' ine, raporda kahverengi ile gösterilen 19,90 m2'lik sonradan iskeleye ilave edilmiş kısmın tapu kaydı içerisinde olduğu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunduğu anlaşılmakla, bu kısmın tapusunun iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...

        Mahkemece; son verilen kararda davanın kabulüne 1068 parsel sayılı taşınmazda bilirkişi kurulu raporunda A harfi ile gösterilen 104,60 m2 lik kısım kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığından hu kısmın tapusunun iptali ile kıyıya terkinine, bilirkişi kurulunun 17.01.2005 tarihli raporunun kararın eki sayılmasına, davalının bilirkişiler kurulu krokisinde A harfi ile gösterilen 104,60 m2'lik kısma vaki müdahalesinin men’ine bu kısım üzerinde kalan duvarın kal’ine karar verilmiştir. Hüküm davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali, sicilden terkini isteği ile elatmanın önlenmesi ve kal’e ilişkindir....

          a ait 02.03.2015 tarihli raporunda A harfi ile gösterilen 89,75 m2'lik ve B harfi ile gösterilen 32,38 m2'lik kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısımlarının davalı adına olan tapusunun iptali ile kıyıya terkinine dair verilen ilk karar, Dairenin 07.11.2017 tarihli ve 2015/12173 Esas, 2017/14731 Karar sayılı kararı ile 3 kişilik jeolog ya da jeomorfolog, 1 harita mühendisi ve 1 ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu eliyle dava konusu taşınmazda yeniden keşif yapılması, taşınmazın farklı noktalarında gözlem çukurları açılarak bu çukurlardan alınan verilerin incelenmesi, açılan gözlem çukurlarının harita üzerinde işaretlenerek gösterilmesi ve topoğrafik memleket haritalarından da yararlanılarak kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi, keşfen tespit edilen kıyı kenar çizgisi ile Bakanlık tarafından onaylanan kıyı kenar çizgisinin fen bilirkişi tarafından kroki üzerinde gösterilmesi farklılık olursa sebebinin açıklattırılması, dava konusu taşınmazın tamamen veya kısmen kıyı kenar çizgisi...

            Dava, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun 715 ve 999. maddelerine dayalı olarak açılmış tapu kaydının iptali ile sicilden terkini isteğine ilişkindir. Anayasanın 43 ve 3621 sayılı Kıyı Yasası'nın 5. maddesine göre kıyılar; Devlet'in hüküm ve tasarrufu altındadır, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Deniz, göl ve akarsu kıyıları ile deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmakta, öncelikle kamu yararı gözetilir. 4.madde hükmüne göre Kıyı çizgisi: Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, taşkın durumları dışında, suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgi, Kıyı Kenar çizgisi: Kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınır, Kıyı ise: Kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasındaki alandır....

              Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: 1-Dava konusu edilen taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir şekilde tapu kaydı ile tapulama tutanağına ilişkin Tapu Müdürlüğünden alınan resmi yazının, 2-Dava konusu taşınmazın 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca, onaylanmış kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığına ilişkin Sakarya Valiliği'nden alınmış resmi yazı ile, bu hususa ilişkin pafta getirtilip üzerinde, onaylı kıyı kenar çizgisine göre taşınmazın konumunu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmını, alanını gösterir şekilde fen bilirkişisi tarafından düzenlenmesi gereken ek raporun, Dava dosyası içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, ... tarafından, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer olduğu iddiasıyla tapu iptali ve taşınmazın kıyıya terki istemiyle açılmış olup; davaya dayanak kıyı kenar çizgisi kararının 31.07.2014 tarihinde kesinleştiği ve tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu