Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dayanılan tapu kayıtları ve vergi kayıtlarının sınırları kroki üzerinde işaretlenerek kapsamları ayrıntılı şekilde tespit edilmemiş, tapu kayıtlarının sınırlarının gayrisabit nitelikte olup olmadıkları üzerinde durulmamış ve sadece tapu kayıtlarının yönlerinin kroki üzerinde gösterilmesiyle yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı Hazinenin dayandığı tapu kaydının oluşumuna esas belirtmelik tutanakları, tablendikatif cetveli, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası ve varsa diğer belgeler, davalıların dayandıkları tapu kayıtlarının geldileri olan Temmuz 1289 tarih ve 197 sayılı tapu kaydı ile Temmuz 1317 tarih ve ... sayılı tapu kaydı, ayrıca çekişmeli taşınmazlara komşu Tahir Köyü 107 ada 209, ......

    Keşif sırasında öncelikle, fen bilirkişisi eliyle davacı ve davalının dayanakları tapu kayıtlarının varsa haritaları zemine uygulanarak tapu kayıtlarının kapsamı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ......

      in dayandığı 21.11.1951 tarih ve 90 sıra numaralı tapu kaydının güney sınırında geçen “... çayırı”nın 08.02.1946 tarih ve 91 sıra numaralı tapu maliki ...oğlu ......

        TMK.nun 713/2 maddesinde '' maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kimse '' ibaresiyle tapu kaydında yazılı bulunan kişinin başka bir anlatımla taşınmaz malikinin teşhisine yarayacak gerekli bilgilerin tapu kütüğünden çıkarılmaması, hayali ve belirlenemeyen kişiler tanımlanmıştır. Somut olayda kadastro tutanağının edinme sebebi kısmındaki açıklamada ve dayanak tapu kaydına göre tapu kayıt maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişi olmayıp aksine tanınan ve bilinen kişilerdendir. Kayıt malikinin kimlik ve adresine ait bilgilere ulaşılmaması, malikin kim olduğu anlaşılamayan olarak nitelendirilemez. Davacılar vekili, dava dilekçesinde açıkça malikin kim olduğu tapu kütüğünden anlaşılamayan hukuki sebebine dayanmış olup ölüm sebebine dayanmadıklarına göre, yukarıdaki açıklamalar gereğince davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

          Mahallesi çalışma alanında bulunan 194 ada 10 parsel sayılı 44.097,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydına dayanarak, tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır....

            Kadastro tespit tutanağında nizalı parsel ile aynı ada 2, 3, 4 ve 5 sayılı parsellerin bir bütün olarak 4753 sayılı Yasa ile oluşan Hazine tapusu kapsamında iken Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/239 esas sayılı ilamı ile şahıslara ait geldisi Şubat 1325 daimi ve 11, 13 ve 15 sıra numaralı tapu kayıtları ile mükerrer kabul edilerek iptal edildiği, söz konusu eski tapu kayıtları uygulanmak istenmiş ise de tek tek tapuların hangi parsellere ait olduklarının bilinemediği belirtilmiştir. Davacılar kök murisleri ... adına eski tapu kayıtlarının bulunduğunu, söz konusu tapu kayıtlarının intikali sırasında tek mirasçısı ...’ya intikal ettiğinin ve 1965 yılı tapu kayıtları ile Mustafa ...’dan sahte vekaletname düzenlenerek davalı tarafa satış ile tescil edildiğini oysa ibraz ettikleri veraset ilamına göre tapu malikinin tapuda intikal yaptıran Mustafa ... dışında kendilerinin de mirasçı olduklarını, bu nedenle davalılara yapılan satışın geçersiz olduğunu iddia etmişlerdir....

              Bu nedenle davacı Hazine’nin 114 ada 14 ve 18 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE, ./.. 2008/6414-6626 Sh:3 b)- Davalılar ... ve arkadaşlarının çekişmeli 114 ada 14 ve 18 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, kişilere ait geldisi 24.4.1957 tarih 30 nolu tapu kaydı olan 6.3.1972 tarih 11 nolu tapu kaydının dava konusu taşınmazlardan 114 ada 14 ve 18 sayılı parselleri kapsadığı ve aynı zamanda 114 ada 14, 18 sayılı parsellerin Hazine’ye ait 21.11.1946 tarih 70 nolu idari yoldan oluşan tapu kaydının da kapsamında kaldığı kabul edilmiş, bu taşınmazlar ... ve arkadaşlarının zilyetliğinde olsa da bu yerlere uyan en eski tapu kaydı Hazine adına olan 21.11.1946 tarih 70 nolu tapu kaydı olduğundan fiili zilyetlik ve tapu kayıtlarına itibar edilmeyerek 21.11.1946 tarih 70 nolu kaydın köy okulunun tarlası olarak tahsis edilmiş olması nazara alınarak...

                Hukuk Daireleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun direnme sonrası verdiği kararlarına aykırı olacak şekilde davanın ispatlanamadığı kabul edilerek reddine karar verilmesi de yerinde değildir. 3- Uyuşmazlık konusu 3 adet tapu kaydı ... ilçesinde denizden kuzeye doğru birbirine komşu olduğu anlaşılan 3 köyde olup 3 adet Çitlik tapu kaydı olduğu, üçünün de Mart 1290 tarihli kök tapu kayıtlarından gelip 9/18, 9/19 ve 9/20 defter varak sayılı tapu kayıtları olduğu her 3 tapu kaydında da birbirleri ile ortak sınırların bulunduğu ve ilk 2 tapu kaydında ... Gediği, ... taş ve ... Çiftliği sınırlarının ortak, bu 2 tapu kaydının komşusu olduğu anlaşılan 9/20 defter varak sayılı oybirliği ile mahalline uyduğu kabul edilen tapu kaydı ile diğer uymadığı kabul edilen tapu kayıtlarının “... ve ......

                  Hukuk Daireleri ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun direnme sonrası verdiği kararlarına aykırı olacak şekilde davanın ispatlanamadığı kabul edilerek reddine karar verilmesi de yerinde değildir. 3- Uyuşmazlık konusu 3 adet tapu kaydı ... ilçesinde denizden kuzeye doğru birbirine komşu olduğu anlaşılan 3 köyde olup 3 adet Çitlik tapu kaydı olduğu, üçünün de Mart 1290 tarihli kök tapu kayıtlarından gelip 9/18, 9/19 ve 9/20 defter varak sayılı tapu kayıtları olduğu her 3 tapu kaydında da birbirleri ile ortak sınırların bulunduğu ve ilk 2 tapu kaydında ... Gediği, ... taş ve ... Çiftliği sınırlarının ortak, bu 2 tapu kaydının komşusu olduğu anlaşılan 9/20 defter varak sayılı oybirliği ile mahalline uyduğu kabul edilen tapu kaydı ile diğer uymadığı kabul edilen tapu kayıtlarının “... ve ......

                    uygulanan Mayıs 1969 tarih 59, Mayıs 1977 tarih 1 ve Nisan 1982 tarih 2 sıra nolu tapu kayıtlarının, 3307 ada 4 parsel sayılı taşınmaza kadastro sırasında uygulanan Haziran 1964 tarih 87 ve Ekim 1971 tarih 4 sıra numaralı tapu kayıtlarının, 3307 ada 5 parsele kadastro sırasında uygulanan Aralık 1978 tarih 2 sıra nolu tapu kaydının, 3307 ada 6 parsele kadastro sırasında uygulanan Ekim 1978 tarih 1 sıra nolu tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte (tapu kayıtlarının tapu kütüğünün sayfa fotokopisi olmayacak) Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek, dosya içine konulması; Ayrıca, dava dosyasının H.Y.U.Y.’nın 433/3. maddesi ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğine uygun olarak tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi pusulasına bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu