DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, yükleniciden daire temlik alan tüketicinin arsa sahibine karşı açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası, terditli olarak alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, dairemizin 02.11.2021 tarih ve 2019/2257 Esas, 2021/1363 Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde eksikler giderilerek ve inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı T6 vekili yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Yargılama sırasında bilirkişi tarafından tespit edilen eksik ve ayıplı imalatların bedeli depo edildikten sonra mahkemece davacının tapu iptal ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Davalı ... ise, yüklenicinin dava dışı 33 numaralı bağımsız bölümün gerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve gerekse 21.11.2001 günlü taahhütnamede belirtilen şekilde teslim edilmemiş olması sebebiyle 2 numaralı dairenin teminat amacının ortadan kalkmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün ondan satın alındığı iddiası ile kişisel hakka dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Noterliği’nde 19.08.2005 tarihinde düzenledikleri kooperatif üyeliğinin devri sözleşmesiyle dava konusu taşınmazı edinip, kooperatif üyeliğinin yönetim kurulu kararı ile kabul edildiğini, yüklenicinin arsa malikine karşı edimlerini yerine getirdiği halde tapunun devredilmediğini ileri sürerek, 1704 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki (C) blok 3 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini istemiştir. Davalı, yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirmediğini, yüklenicinin edimini tam olarak yerine getirdiğinde tapunun devredileceğini, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır....
Somut olayda toplanan deliller ve dosya kapsamı ile yüklenicinin edimini tamamlamadığı, ifa olanağı bulunmadığı teslim koşulunun da yerine gelmediği, mülkiyetin nakli koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece bu gerekçelerle davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve gerekçe ile davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru değil ise de İDM'nin tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin kararı sonucu itibariyle doğru olmakla davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir. Davacının tazminat isteminin dayanağı Türk Borçlar Kanununun 112. maddesidir. Buradaki borcun nedeni yüklenicinin taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü genellikle bir akde dayandığından buna akdi tazminat, borçlunun sorumluluğuna da akdi sorumluluk denir....
Davalı karşı davacılar vekili 28/02/2023 tarihli ek karara yönelik istinaf dilekçesi ile özetle; Davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince arsa sahibine karşı açılan 5 adet bağımsız bölüm için Tapu İptali ve tescil davası olup, istinaf mahkemesi kaldırma kararı uyarınca tapu iptali ve tescil davasının yargılama giderlerinden yüklenicinin sorumlu tutulması gerektiğini, yargılama gideri olan vekalet ücreti takdirinin unutulduğunu, mahkemenin ek kararının hem yasaya hem hukuk muhakemeleri öğretisine hem de akıl ve mantığa aykırı olduğunu, davanın 2018 esaslı bir tapu iptali ve tescil davası olup, bu 5 yıllık dava neticesinde dava tarihi itibarı ile davalıların davaya karşı çıkmakta haklı oldukları davacının dava tarihi itibarı ile talep ettikleri tapuları talep etmekte haklı olmadıkları, inşaatta iskan ruhsatının alınmadığı ve keşfen belirlenen eksiklerin giderilmesi gerektiği istinaf mahkemesi kararı ile sabittir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle: Geçerliliğini koruyan sözleşmeye istinaden, yüklenicinin veya yüklenici adına alacaklısının, İİK'nın 94/2. maddesine istinaden açtığı tapu iptal ve tescil davasında, tescil talebinde bulunabilmek için, TBK'nın 479 maddesi uyarınca, eserin arsa sahiplerine teslimi gerekir. Ayrıca, sözleşmenin de geçerliliğini koruyor, fesih edilmemiş olması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/129 E. sayılı dosyasından tapu iptali ve tescil davası açıldığı, dava dışı ...'in davacı yüklenicinin halefi ve temlik alan olarak bu davayı açtığı, yüklenicinin de temlik alanın açtığı davayı bilerek eldeki davayı açtığı dosyadaki delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir. Mahkemece aksi düşünceyle davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere ......2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, kira bedeli alacağı, olmadığı taktirde rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir. Dava şartlarının neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde belirtilmiş olup, anılan düzenlemenin 1. bendinin (c) alt bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bir dava ancak görevli mahkemece incelenebilir. Mahkeme her şeyden önce görevli olmalıdır....
Mahkemece, davalı ... hakkında açılan tapu iptal ve tescil davasının kayıt maliki olmadığı gerekçesi ile reddine; davalılar Afiye ve İsmail hakkında açılan tapu iptal ve tescil davasının muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile kabulüne; davalı ... davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinden muaf tutulmasına karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Temliken tescil diye adlandırılan davalarda yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca kendisine isabet eden tapu payını ya da bağımsız bölümü 3. kişilere temlik etmesi mümkün olup, bu halde alacağın adi yazılı sözleşmeyle temliki geçerlidir. Ancak arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri uyarınca yüklenicinin ve temlik suretiyle onun alacaklarına halef olan tapu payı ya da bağımsız bölüm temlik alan 3. kişinin tapu payı ya da bağımsız bölüme hak kazanabilmesi için yüklenicinin, sözleşme gereği arsa sahibine karşı üstlendiği inşaat yapma edimini sözleşme ve ekleri, tasdikli proje ve ruhsatı ve imar mevzuatına uygun olarak tamamlayıp teslim etmiş olması zorunludur. Somut uyuşmazlıkta, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen raporda, davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca tamamlaması gereken inşaatı tamamlamadığı, %76 seviyesinde bıraktığı, inşaatın tamamlanması için bağımsız bölüm başına 26.176,52 TL masraf yapılması gerektiği belirtilmiştir....