Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 1024. (932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

    nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu" Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerler özel yasalarına tabi olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olacağı, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

      Davacının dava dilekçesine göre bu davanın orman kadastrosu ile birlikte 2/B madde uygulaması ve aplikasyona itiraz niteliğinde olduğu, bilirkişi raporlarına göre ise 565 sayılı parselin orman sınırları içinde kalan bölümlerinin halen orman niteliğini koruduğu ve davacı gerçek kişinin orman tahdidine itiraz davası yönünden hak düşürüçü süreyi geçirdiği gibi 2/B'ye itiraz davası yönünden hukuki yararının bulunmadığı, orman tahdit sınırları içinde kalan kısımlar için Orman Yönetimi ve Hazinenin her zaman tapu malikleri aleyhine genel mahkemelerde iptal ve tescil davası açabileceği, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasına bakmakla görevli Kadastro Mahkemesinin tapu iptali tescil davasına bakmakla görevli olmadığı, taşınmazın orman sınırları dışında kalan bölümleri yönünden ise davacı gerçek kişinin dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı göz önünde bulundurularak 565 sayılı parsele yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya...

        Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...

          Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında yapılıp 15/11/1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 2005 yılında 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 20.04.2006 tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 1980 yılında yapılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... YÖNETİMİ, dava konusu ... MAHALLESİ 155 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, orman sayılan yerlerden olduğunu, 82 numaralı orman kadastro komisyonunca yapılan ve 15/8/2002 tarihinde ilan edilen 6831 Sayılı Yasanın 2B madde uygulamasına karşı Orman Bakanlığı tarafından Orman Genel Müdürlüğü aleyhine dava açıldığını, ... Kadastro Mahkemesinin 18/03/2003 ... ve 2003/3-10 sayılı karar ile, dava konusu taşınmaz hakkındaki 6831 Sayılı Yasanın 2B madde uygulaması iptali edilerek, orman sınırları içerisine alındığını, kararın Yargıtay 20....

              TMK 705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. II. Gemlik 1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tesil ile şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1628 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ve şerhin silinmesi istemli davada mahkemece gerçek kişilerin davalarının kabulü, Hazinenin tapu iptali ve tescil davasının reddi yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairenin 06/06/2006 gün 373-3315 sayılı kararıyla bozulmuştur....

                içinde bırakan tahdit ve aplikasyon işleminin kesinleştiği, tapu kaydının, orman tahdidi içinde iken ... tevzi yoluyla yolsuz olarak oluşturulduğu,malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026....

                  Çekişmeli taşınmaz, yurdu terkeden kişilerden Hazineye kalan yerlerden olduğundan, 1938 yılında 2510 Sayılı İskan Yasası hükümlerine göre kişi adına tapu kaydı oluşturulmuş, satın alma sonucu davacıya geçmişse de, eski tarihli resmi belgelerin uygulanması sonucu öncesinin orman olduğu, 2510 Sayılı Yasanın 21. maddesinde ormanların dağıtılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, orman olan taşınmazlar hakkında oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğundan yasal değerinin bulunmadığı, orman sınırları dışına çıkartılmış ve çıkartılacak yerlerde zilyetliğe, tapuya ve iskan kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesindeki hükümler Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K., 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerin de 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, yolsuz olarak oluşturulan tapu kaydının davacılara hiçbir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı...

                    UYAP Entegrasyonu