İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yeri dedelerinden bu yana yıllardır kullandıklarını, Açılan kadastro itiraz davası öncelikle dava konusu yerin tescil dışı bırakılarak kültür arazisi olarak tespitinin iptali talepli olduğunu, 2- B olarak taraflarına tapu verilmesi talepli bir dava olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açabilmeleri için kültür arazisi olarak tespit edilen kadastro tutanaklarına itiraz etmeleri gerektiğini, kültür arazisi olarak tespit edilen ve kesinleşen arsa için tapu iptal ve tescil davası açma haklarının kaybedeceklerini, hukuki yarar yokluğu nedeniyle red kararına itiraz ettiklerini, Aktif Husumet yönünden davanın reddi kararına itiraz ettiklerini, dava konusu yerde hak sahibi olmaları nedeniyle aynı dava içeresinde adlarına tescil talebinde bulunduklarını, mahkemenin öncelikle...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yeri dedelerinden bu yana yıllardır kullandıklarını, Açılan kadastro itiraz davası öncelikle dava konusu yerin tescil dışı bırakılarak kültür arazisi olarak tespitinin iptali talepli olduğunu, 2- B olarak taraflarına tapu verilmesi talepli bir dava olmadığını, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açabilmeleri için kültür arazisi olarak tespit edilen kadastro tutanaklarına itiraz etmeleri gerektiğini, kültür arazisi olarak tespit edilen ve kesinleşen arsa için tapu iptal ve tescil davası açma haklarının kaybedeceklerini, hukuki yarar yokluğu nedeniyle red kararına itiraz ettiklerini, Aktif Husumet yönünden davanın reddi kararına itiraz ettiklerini, dava konusu yerde hak sahibi olmaları nedeniyle aynı dava içeresinde adlarına tescil talebinde bulunduklarını, mahkemenin öncelikle...
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Şöyle ki; davacının 1994 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması sırasında bir kısım taşınmazının orman sınırı içine alınması işlemine karşı ... Kadastro Mahkemesinde 14.02.1995 günü açtığı 1996/7-1997/2 sayılı orman sınırlamasına itiraz ve tescil davasının yargılaması sonunda mahkemece 30.01.1997 günlü kararla davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi ...'...
Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, kütüğün beyanlar hanesine “6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkartılmıştır” şerhi de verilerek hali hazır niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı TCDD Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda taşınmaz orman sınırları içine alınmış, 1989 yılında yapılan 2B uygulaması ile dava konusu taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır. 1966 yılında yapılan arazi kadastrosunda özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacı tarafın tescil (idari yoldan tapu kayıtları oluşturulmuş olmakla tapu iptali ve tescil) talepleri yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı biçimde tescil hükmü kurulmasının doğru olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen, 1063, 1069, 1060 ve 1070 parsel sayılı taşınmazların tapu iptali tescil talepleri ile ilgili olarak genel mahkemelere görevsizlik kararı verilmeyip davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış hükmün bu yönüyle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR 1. Yukarıda (V.C.3.1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 1306 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazları ile 1063, 1069, 1060 ve 1070 parsel sayılı taşınmazların orman kadastrosuna, 1069 ve 1070 parsel sayılı taşınmazların orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına yönelik davasının reddine ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2....
Mahkemece, davacı tarafından aynı taşınmaz hakkında daha önce açılan tescil davalarının reddedilerek kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıllık sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1971 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu, 14.08.1996 tarihinde yapılan imar planı, 12.02.1997 tarihinde yapılan İmar Kanununun 18. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu 322 ada 12 sayılı parselin bulunduğu yerin öncesinin 471 numaralı kadastro parseli olduğu, 471 numaralı parselin de Antalya 1....
Köyü 7903 ada 16 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların elatmasının önlenmesine, taşınmaz üzerinde muhdesat bulunmadığından kal talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi ve kal’e ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1975 yılında yapılıp, 26.11.1975 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde ve 1986 ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması 1993 yılında yapılıp, 26.02.1993 tarihinde ilan edilerek, dava tarihinden önce kesinleşen, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., ... Köyü 7903 ada 17 sayılı imar parselinin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının bulunduğu iddiasıyla, imar yoluyla oluşan ve satış ile davalıya geçen tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli ... Köyü 7903 ada 17 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; tapu iptal, tescile ilişkindir....
yapılan işleme karşı herhangi bir dava açılmadığı, kesinleşen orman sınırları içinde kalan eski tapu kayıtları yasal değerini yitireceğinden, böyle bir yer makiye ayrılmış olsa bile o yere ait eski tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği ve böyle yerler için oluşturulan özel tapulu taşınmazlar hakkında 22.03.1996 gün ve 1993/5-1 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yerinin olmadığı, bu nedenle hazinenin tapu iptali tescil istemli davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün onanması gerekmiştir....