Mahkemece, davanın kabulüne yönelik verilen karar, davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Dairenin 19.03.2013 tarih 2013/1406 E - 2013/2903 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur. Bozma kararında özetle “.....Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4.maddesi hükmüne göre orman kadastrosunun yapıldığı, ormanlar hakkında özel kanun olan 6831 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6831 sayılı Kanunun 11/1 maddesi uyarınca orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık süre içine dava açabileceklerinin hükmünün bulunduğu, davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açtığı davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kabule görede dava edilen yerin ... ada ... sayılı orman parseli içinde kaldığı halde ... ada ... parsel hakkında hüküm kurulmasının ve mülk sahibi Hazinenin yokluğunda karar verilmesininde de doğru olmadığı.... “ belirtilmiştir....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda taşınmaz orman sınırları içine alınmış, 1989 yılında yapılan 2/B uygulaması ile dava konusu taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır....
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 12.06.2008 tarihli ... bilirkişi raporuna ekli krokide A ile gösterilen 4278 m2'lik kısmının tapu kaydının iptaliyle son parsel numarası verilerek hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1982 yılında yapılmış ve 22.12.1983 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede orman kadastrosu 1967 yılında yapılmış ve 19.04.1968 tarihinde kesinleşmiştir. 175 nolu orman kadastro komisyonu tarafından yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulaması 01.03.2007 tarihinde ilan edilerek 01.09.2007 tarihinde kesinleşmiştir....
Bu nedenle; aynı tapu kaydı kapsamında olduğu iddiasıyla açılan ve öncesi bütün olan parsellere ait dava dosyaları H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince birleştirildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ... memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla komşu 42 parsele ilişkin dosya ile birlikte aynı gün yeniden yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası 2. madde ve 2/B madde uygulamalarına ait tutanak ve haritalar ile ... köyü 133 ada 37 ve 38 sayılı parsellere ait kadastro mahkemesinin 1992/132 (20....
nın dava konusu ettiği 13/A ve 13/B taşınmaz bölümlerinin çevresinde orman niteliğindeki 229 sayılı orman parseli bulunduğu ve taşınmaz bölümleri içinde yabani ağaçların olduğunun belirtilmesine rağmen orman araştırması yapılmamış, ayrıca temyize konu 6/1, 6/2, 9/5, 10, 11/1, 11/2A, 11/2B, 17/68A ve 17/68B, 13/A ve 13/B numaraları ile gösterilen taşınmaz bölümleri üzerinde ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğin var olup olmadığı, zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği hususları yeterince araştırılmamış, keşiflerde alınan beyanlar ile fotoğraflar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, öncelikle davacı şirketin dayandığı 26.12.1989 tarih ve 114, 120, 131, 134, 135, 136, 137, 140, 146, ve 148 sıra numaralı tapu kayıtları ile davacı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ... ve arkadaşları, tapu kayıtları ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak ... İlçesi ... Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, orman sınırlamasının iptali ve adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır....
TOPLANAN DELİLLER: Tapu kaydı, tespit tutanağı, kurumlara yazılan müzekkere cevapları, keşif, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE: Davacı 12/11/2018 tarihli dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazlarının 2/B uygulaması ile ilgili olarak orman alanı içinden çıkarılmasını, orman vasfıyla hazine adına tescil edilen yerlerin tespitinin iptali ile adına tescil ve tespitini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; bilirkişi raporuna göre, orman alanının imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluşan imar parselleri hakkında açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, orman araştırmasını gerekli kılmaktadır. O halde, davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un davasının kabulü ile 227 ada 45 parseli içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parselin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacı ...'un davasının kabulü ile 227 ada 45 numaralı parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı ...'...
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/02/2008 gün ve 2008/20-157 Esas- 2008/194 karar sayılı kararında da belirtildiği üzere delicelik ve yabani zeytinlerin aslının orman ağacı olduğu, ancak 3573 Sayılı” Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Yasa “ hükümlerine yetkili makamlarca karar verilmesi ya da verilen bu karar uyarınca tapu kaydı oluşturulması durumunda o yerin orman sayılmayacağı, yasa gereği zeytincilik parseli olarak belirlenip tahsis edilmeyen yerin aşılanmak suretiyle iktisabının mümkün olmadığı, bu tür bir yerin orman sınırları dışında bırakılmasının davalıya bir hak sağlamayacağı, aslı orman olup herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılan taşınmazın 05/11/2003 gün ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince her zaman orman sınırları içine alınabileceği ya da Hazine tarafından orman olarak tahsis edilebileceği hususu kesinlik kazanmıştır....