Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yol Mevkii, cilt no: 248, sayfa no: 24757 parsel no:... nolu, 1.476,00 m2 yüzölçümü ile davalı şirket adına tapuya kayıtlı taşınmazın tapu kaydından, taşınmaz üzeride intifa hakkı şerhinin bulunmadığı, ipotek kayıtlarının olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece, davaya konu bayilik sözleşmesinin feshedilip, feshedilmediği bir başka deyişle halen geçerliliği olup olmadığı, bu bayilikten kaynaklı olarak davacı lehine tapuda tesis edilen intifa hakkının fek edilip, edilmediği yönünün araştırılıp, tapu müdürlüğüne yazılacak müzekkere ile tapu kayıtlarının celbi ile, intifa hakkının terkin edilip edilmediği, ne zaman terkin edildiği sorulup, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile intifa hakkının devam ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    nun maliki olduğu 118 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kendisine bağışlanan kısmına bina yaptığını, daha sonra muvazaalı olarak babası tarafından yeğeni olan diğer davalıya satış gösterilerek devredildiğini ileri sürerek bu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada davacılar vekili, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkillerinin maliki ve intifa hakkı sahibi oldukları taşınmazı bina yapmak suretiyle kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muvazaa olgusu kanıtlanamadığından tapu iptal ve tescil isteminin reddine, birleştirilen davada davacıların kayden maliki olduğu 118 ada 15 parsel sayılı taşınmaza davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı birleştirilen davada davalı ... temyiz etmiştir....

      Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davacının TMK'nın 700. maddesi gereğince müvekkiline intifa hakkını tebliğ etmediğini, Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere pay üzerinde intifa hakkı bulunmaksızın satış yoluyla paydaşlığın giderilmesi, intifa hakkının ise, pay sahibine düşecek bedel üzerinden devam etmesi gerektiğini, hal böyle iken davacının taşınmaz üzerinde intifa hakkı sahibi değil, paydaş T5’un hissesine düşecek bedel üzerinde intifa hakkı sahibi olduğunu, dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının ihale salonunda bizzat bulunduğunu, bu durumda davanın süresinde olmadığını, intifa hakkının tesisi hususunda da muvazaa iddiaları olduğunu, ihale odasının kamera kayıtlarının incelenmesi ve tanıkların dinlenmesinin talep edildiğini, riskli yapı konumunda olan bina yıkıldığında taşınmaz üzerindeki intifa hakkının da kendiliğinden kalktığını, yerel mahkeme kararında intifa hakkının hukuki durumunun incelenmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki intifa hakkı tesisi, olmadığı takdirde tapu iptali tescil veya tenkis davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.03.2008 gün ve 2008/2673 E, 2008/3703 K sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel Mahkeme kararı, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK.nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenlerle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....

        Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre davalılar ... ile ...'in hisselerinin yarısı üzerinde ayrı ayrı davalı ...... Çetinel lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalılar ...... ve ...'...

          Sayılı kararının kaldırılarak, "Tapu İptal ve Tescili Talebi Yönünden Davanın Esastan Reddine" ve "İntifa Hakkının Terkini Talebi Yönünden de Davanın Esastan Reddine" karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece, davalının intifa sözleşmesiyle yükümlendiği edimleri yerine getirmediği ve bu edimler bedelini de ödemediği, sözleşmedeki yarar-zarar dengesinin davacı aleyhine bozulduğu gerekçeleriyle dava kabul edilmiş, 1624 parsel tapu kaydı üzerindeki intifa hakkının terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 794.maddesinde yapılan tanıma göre intifa hakkı: taşınır ve taşınmaz hatta haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi olanaklı ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. İntifa hakkı; ilke olarak bir süreye bağlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzelkişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma imkanının kalmaması durumunda sona erer....

            Bu sebeple taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda oluşan yeni kadastro krokisi ve güncel tapu kaydı ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilerek, keşif yapılmak suretiyle yeni duruma göre hüküm tesisi gerektiğinden, ayrıca taşınmazın tapu kaydında, hisse üzerinde intifa hakkı bulunduğu belirtildiğinden, hangi hisse üzerinde intifa hakkı bulunduğunun tespiti ile, intifa hakkının devam edip etmediği tespit edilip, devam ettiğinin anlaşılması hâlinde intifa hakkı sahibini davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, hisse üzerindeki taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir millî bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde hisse sahibi davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ile hüküm kurulması...

            Dava, intifa hakkının tapudan terkini talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796)....

            Bu durumda, tapu kaydı mahkemece iptal edilen ve Lozan Antlaşması hükümleri uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince tanınmamış olan, ayrıca Fransa tarafından da münfesih sayılması nedeniyle tanınmamış ve tescil edilmemiş bulunan söz konusu Topluluğun Tapu Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve vakıf tüzel kişiliği de bulunmadığı açık olduğundan Vakıflar Kanununun 1 inci maddesine 4771 sayılı Yasa ile eklenen hükümlerinden yararlanmasına olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Dairemizden olumlu görüş istemine esas olmak üzere hazırlanan "Tapu Sicil Müdürlüğünde Düzenlenecek Resmi Senede Yazılacak Hususlar" başlıklı 17 maddeden oluşan sulhname taslağının 3,4,5 ve 13 üncü maddelerinde yer alan intifa hakkı, intifa hakkının dayanağı, intifa hakkının tesisi ve tescili, intifa hakkının başlama ve bitim tarihi ile süresi, hak sahibi, intifa hakkının son bulması konularındaki düzenlemenin mevcut hukuk kuralları ile bağdaşıp bağdaşmadığının irdelenmesi zorunludur....

              UYAP Entegrasyonu