Bu durumda, tapu kaydı mahkemece iptal edilen ve Lozan Antlaşması hükümleri uyarınca Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince tanınmamış olan, ayrıca Fransa tarafından da münfesih sayılması nedeniyle tanınmamış ve tescil edilmemiş bulunan söz konusu Topluluğun Tapu Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve vakıf tüzel kişiliği de bulunmadığı açık olduğundan Vakıflar Kanununun 1 inci maddesine 4771 sayılı Yasa ile eklenen hükümlerinden yararlanmasına olanak bulunmamaktadır. Diğer taraftan, Dairemizden olumlu görüş istemine esas olmak üzere hazırlanan "Tapu Sicil Müdürlüğünde Düzenlenecek Resmi Senede Yazılacak Hususlar" başlıklı 17 maddeden oluşan sulhname taslağının 3,4,5 ve 13 üncü maddelerinde yer alan intifa hakkı, intifa hakkının dayanağı, intifa hakkının tesisi ve tescili, intifa hakkının başlama ve bitim tarihi ile süresi, hak sahibi, intifa hakkının son bulması konularındaki düzenlemenin mevcut hukuk kuralları ile bağdaşıp bağdaşmadığının irdelenmesi zorunludur....
Dava, intifa hakkının tapudan terkini talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796)....
Mahkemece, davalının intifa sözleşmesiyle yükümlendiği edimleri yerine getirmediği ve bu edimler bedelini de ödemediği, sözleşmedeki yarar-zarar dengesinin davacı aleyhine bozulduğu gerekçeleriyle dava kabul edilmiş, 1624 parsel tapu kaydı üzerindeki intifa hakkının terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 794.maddesinde yapılan tanıma göre intifa hakkı: taşınır ve taşınmaz hatta haklar ve bir mal varlığı üzerinde tesisi olanaklı ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. İntifa hakkı; ilke olarak bir süreye bağlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzelkişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma imkanının kalmaması durumunda sona erer....
nazara alınarak, alacaklarının kabulüne karar verildiğini, yargılamada terkin işlemindeki tescil belgesindeki matbu intifa bedeli alındığı beyanına itibar edilerek hüküm kurulmuşsa da davalının tapudaki terkin işlemi tarihinden 3 gün sonra kendi kendine müvekkili şirkete banka yoluyla 10.000,00 TL intifa bedeli ödemesi yaptığı da tespit edildiğini, davalının terkin işleminden sonra müvekkili şirkete kendi kendine intifa bedeli iadesi ödemesi yapması ile tapudaki beyanın matbu olduğunu ortaya koyduğunu, davalının borcu bulunmaması tespitine rağmen 3 gün sonra kendisi tarafından müvekkil şirkete intifa bedeli iadesi konusunda ödeme yapıldığı da ortada olduğunu, dolayısıyla, tapu terkin belgesindeki beyanın terkin işleminde yazılan matbu bir beyan olduğunu ortaya koymaya yettiğini, tescil belgesindeki intifa bedelinin alındığı matbu beyanına itibar edilerek hüküm kurulması ile eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, matbu beyana itibar edilmemesi gerektiğini ileri sürerek kararın...
Maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun sadece intifa hakkı tesisi ve uygulanmasına ilişkin olduğunu, fekke ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 47. maddesinde de intifa hakkının fekkine ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre intifa hakkı terkininde lehine işlem yapanın terkin harcını ödemesi gerektiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 19.01.2011 tarihli özelgesine göre intifa hakkı tesisinde lehine intifa hakkı tesis edilenin tapu harcını ödemesi gerektiğini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve karşı vekalet ücretinin diğer taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "......
Maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun sadece intifa hakkı tesisi ve uygulanmasına ilişkin olduğunu, fekke ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 47. maddesinde de intifa hakkının fekkine ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre intifa hakkı terkininde lehine işlem yapanın terkin harcını ödemesi gerektiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 19.01.2011 tarihli özelgesine göre intifa hakkı tesisinde lehine intifa hakkı tesis edilenin tapu harcını ödemesi gerektiğini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve karşı vekalet ücretinin diğer taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "......
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 43 parsel sayılı taşınmazın dalyan niteliği ile ... adına kadastroca tespit ve tescil edildiği, davacıların, muris olduğunu bildirdikleri kişinin taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğu kayden sabittir. 4721 sayılı TMK’nun 794 vd. maddelerinde intifa hakkı düzenlenmiş olup TMK’nun 797.maddesi uyarınca intifa hakkı gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü ile sona erer. İntifa hakkı sahibi ölmekle (kişiye bağlı haklardan olduğundan) mirasçı davacıların dava açma sıfatları bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabul edilmiş olması doğru değildir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
yarı yarıya paydaş bulunduklarını ve bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış; yargılama sırasında 02.07.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle terditli olarak tazminat talebinde bulunmuştur....
İstinaf mahkemesince bayilik ilişkisinin başlangıç tarihi intifa hakkının tesis edildiği 24.07.2007 tarihi olarak kabul edilmiş. İstinaf mahkemesince bu tarih Rekabet Kurulu'nun kararı esas alınarak belirlenmiştir. İntifa hakkı TMK'nın 795. maddesinde düzenlenmiş olup taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulup, ayni hak niteliğindedir. İntifa hakkı sahibine bu hakkının konusu üzerinde kullanma ve yararlanma yetkisi verir. İntifa hakkının kurulmasını sağlayan hukuki sebepte (intifa hakkı anlaşması) bu hak için bir süre gösterilmişse o sürenin bitmesi ile intifa hakkı sona erer. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ise herhangi bir şekle tabi değildir. Taraflar sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler. 818 sayılı BK m.19. (6098 sayılı TK md. 26) Görüldüğü üzere intifa hakkı anlaşması tamamen resmi şekle bağlı taşınmazın aynına ilişkin olup sözleşmede belirtilen süre ile geçerlidir....
Mahkemece, resmi intifa sözleşmesiyle davalının yükümlendiği edimleri yerine getirmeyerek temerrüde düştüğü ve bu edimler bedelini de ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve intifa hakkının tapu kaydından terkinine karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki 15 yıl süreli intifa hakkı tesisine ilişkin 08.11.2001 günlü resmi senette davalı şirketin intifa hakkı tesisine karşılık edimleri «….. Bayiliğe, alacağı demirbaş malzemeye, betonlama, iyileştirme, kanopi, tuvalet, kurumsal kimlik projesi, tabi afet kredileri, düşük faizli krediler, intifa hakkı kredisi ve alacağı diğer bilumum kredilere karşılık olmak üzere ….» şeklinde sıralanmıştır....