Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal-tescil ve elatmanın önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, adına kayıtlı 2 parseldeki 1/10 hissesinin intifa hakkı üzerinde kalmak suretiyle çıplak mülkiyetini 19.07.2013 tarihinde davalı ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, davalı ...’in de taşınmazı dava dışı kardeşi ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, davalı ...'...

    Maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun sadece intifa hakkı tesisi ve uygulanmasına ilişkin olduğunu, fekke ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 47. maddesinde de intifa hakkının fekkine ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre intifa hakkı terkininde lehine işlem yapanın terkin harcını ödemesi gerektiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 19.01.2011 tarihli özelgesine göre intifa hakkı tesisinde lehine intifa hakkı tesis edilenin tapu harcını ödemesi gerektiğini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve karşı vekalet ücretinin diğer taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "......

      Maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun sadece intifa hakkı tesisi ve uygulanmasına ilişkin olduğunu, fekke ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 47. maddesinde de intifa hakkının fekkine ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre intifa hakkı terkininde lehine işlem yapanın terkin harcını ödemesi gerektiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 19.01.2011 tarihli özelgesine göre intifa hakkı tesisinde lehine intifa hakkı tesis edilenin tapu harcını ödemesi gerektiğini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve karşı vekalet ücretinin diğer taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "......

      Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 43 parsel sayılı taşınmazın dalyan niteliği ile ... adına kadastroca tespit ve tescil edildiği, davacıların, muris olduğunu bildirdikleri kişinin taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğu kayden sabittir. 4721 sayılı TMK’nun 794 vd. maddelerinde intifa hakkı düzenlenmiş olup TMK’nun 797.maddesi uyarınca intifa hakkı gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü ile sona erer. İntifa hakkı sahibi ölmekle (kişiye bağlı haklardan olduğundan) mirasçı davacıların dava açma sıfatları bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabul edilmiş olması doğru değildir. Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, resmi intifa sözleşmesiyle davalının yükümlendiği edimleri yerine getirmeyerek temerrüde düştüğü ve bu edimler bedelini de ödemediği gerekçesiyle davanın kabulüne ve intifa hakkının tapu kaydından terkinine karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki 15 yıl süreli intifa hakkı tesisine ilişkin 08.11.2001 günlü resmi senette davalı şirketin intifa hakkı tesisine karşılık edimleri «….. Bayiliğe, alacağı demirbaş malzemeye, betonlama, iyileştirme, kanopi, tuvalet, kurumsal kimlik projesi, tabi afet kredileri, düşük faizli krediler, intifa hakkı kredisi ve alacağı diğer bilumum kredilere karşılık olmak üzere ….» şeklinde sıralanmıştır....

          İstinaf mahkemesince bayilik ilişkisinin başlangıç tarihi intifa hakkının tesis edildiği 24.07.2007 tarihi olarak kabul edilmiş. İstinaf mahkemesince bu tarih Rekabet Kurulu'nun kararı esas alınarak belirlenmiştir. İntifa hakkı TMK'nın 795. maddesinde düzenlenmiş olup taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulup, ayni hak niteliğindedir. İntifa hakkı sahibine bu hakkının konusu üzerinde kullanma ve yararlanma yetkisi verir. İntifa hakkının kurulmasını sağlayan hukuki sebepte (intifa hakkı anlaşması) bu hak için bir süre gösterilmişse o sürenin bitmesi ile intifa hakkı sona erer. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ise herhangi bir şekle tabi değildir. Taraflar sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler. 818 sayılı BK m.19. (6098 sayılı TK md. 26) Görüldüğü üzere intifa hakkı anlaşması tamamen resmi şekle bağlı taşınmazın aynına ilişkin olup sözleşmede belirtilen süre ile geçerlidir....

            yarı yarıya paydaş bulunduklarını ve bu yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış; yargılama sırasında 02.07.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle terditli olarak tazminat talebinde bulunmuştur....

              Dosyadaki tapu kaydından, davaya konu taşınmazda hissedar olan bazı maliklerin ve taşınmazda intifa hakkı sahibi olanların davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Dava sonunda verilecek kararın bütün malik, mirasçı ve intifa hakkı sahiplerinin hukukunu yakından ilgilendirdiği gözetilerek, davaya konu taşınmazda hissedar, mirasçı ve intifa hakkı sahibi olan şahısların yöntemince davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanması gerektiği düşünülmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Türk Medeni Kanununun 794. maddesine göre intifa hakkı sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlar. İntifa hakkının kaldırılmasının sebepleri ise yasanın 796.maddesinde sayılmıştır. Buna göre intifa hakkının terkini yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile, sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri halinde mümkündür. Kuşkusuz Borçlar Kanununun genel hükümlerine dayanılarak da hak yolsuz tescil edilmişse terkini istenebilir. 6306 Sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 15/A-5. maddesinde "satışı yapılacak payın üzerinde ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hakların bulunması satış işlemine engel teşkil etmez. Belirtilen haklar satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam eder....

                Mimarlık Mühendislik Ltd.Şti. ile arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlediği, 14.12.2004 günlü bu sözleşmeden hemen sonra davalı ...’ın şirket yetkilisine aynı tarihli vekaletname verdiği, bu vekaletnamede payı üzerine intifa hakkı tesisi için yetki tanıdığı, inşaat yapım sözleşmesinin yüklenici tarafı olan Şirketin 27.12.200 tarihind e davalılardan ... lehine diğer davalı ...’ın payı üzerine intifa hakkı tesis ettiği, Şirket yetkilisi ...’in 27.1.005 tarihli vekaletname ile Şirket avukatına izale-i şuyu davası açmak üzere yetkilendirdiği görülmektedir. Lehine intifa hakkı tesis edilen ... arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin yüklenicisi olan ... Mimarlık Mühendislik Ltd. Şti. nin Müdürü ...’in kardeşidir. Anlatılan iş ve işlemlerin tarihlerine ve kurulan ilişkiye bakılırsa intifa hakkının 25618 ada 1 parselde malik olan diğer paydaşların haklarına kısıtlama getirmek amacıyla ve kötü niyetle kurulduğu açık olarak görülmektedir. Davalılardan ......

                  UYAP Entegrasyonu