ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2018/18 ESAS, 2020/1 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Marmaris 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2007/744 Esas sayılı davanın yapılan yargılaması sonunda, müvekkiller adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, arazinin müvekkillerinin uhdesinden çıktığını, TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicillerinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00.-TL tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davacı vekili 03/12/2015 tarihli duruşmada talep ettikleri tazminat miktarını 31416,81.-TL'ye artırmıştır. Mahkemece; -davanın kabulü ile,... ili, ... köyü eski 182 yeni 124 ada 23 parsele ilişkin olarak - 15708,40.-TL'nin 18/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı ...'e ödenmesine, - 5890,65....
Diğer taraftan, tapu sicillerinin tutulması, kamu düzeni ile ilgili olup re'sen gözetilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Öte yandan, TMK'nın 1007. maddesi gereğince kusursuz sorumluluk ilkesi çerçevesinde tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Hazine sorumludur. Anılan bu husus karar düzeltme isteği üzerine re'sen yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin 6100 sayılı HMK'nın geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.'un 440. maddesi uyarınca kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin reddine, Dairenin 02.11.2021 tarihli 2021/7719 Esas, 2021/6354 Karar sayılı onama kararının belirtilen nedenlerle kısmen ortadan kaldırılmasına, hükmün 3. bendi hükümden tamamen çıkarılarak yerine 3. bent olarak “ Erzurum ili, ... ilçesi, ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/351 Esas KARAR NO : 2024/726 DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 10/05/2024 KARAR TARİHİ : 18/10/2024 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... ile davalılar ... ve ... dava dışı ...'nin farklı bedel ve tarihlerde ...'den kullanmış olduğu krediler için birlikte müteselsil kefil olduğunu, ...'den kullanılan kredilerin kredi borçlusu ... tarafından ödenmediğini, ödenemeyen kredi taksitlerinin müvekkili ... tarafından ödendiğini, ...'den kullanılan 3 krediye ilişkin müvekkili ile birlikte diğer davalılar ... ve ... asıl borçlunun kullandığı kredilerde müşterek ve müteselsil kefil bulunduğunu, müvekkili ...'nın ödemiş olduğu miktardan davalıların ayrı ayrı 1/3 oranında sorumluluğunun bulunduğunu, bu bedellerin ödenmesine ilişkin Antalya ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/387 Esas KARAR NO : 2021/656 DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ : 26/07/2019 KARAR TARİHİ : 18/08/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İşbu dava; davacı tarafça duruşmalarının takibi gereken,Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasıdır. HMK.150/1. maddesi gereğince, 04/02/2021 tarihli duruşmada davacı tarafın mazereti reddedilmiş olup ayrıca davacı taraf verilen kesin süreye rağmen eksik harcı tamamlamamış olduğundan , dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve üç aylık yasal süre içinde yenileme talebinde de bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında HUMK. nun 150/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir....
İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki tescile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....
İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş, bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş, değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarak da tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur. Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2018/536 2021/585 DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili asıl ve birleşen dosyadaki dava dilekçesinde özetle: müvekkillerinin murisine ait Kırklareli İli, Lüleburgaz İlçesi, Gündoğu Mahallesi, Kartal tepe Mevkii Cilt:114, Sayfa 142, Sıra 76 sayılı zabıt kaydı ile Gündoğu Mahallesi, Kırklareli Şaraphane Yolu Mevkii Cilt:114, Sayfa 142, Sıra 77 sayılı zabıt kaydındaki taşınmazların 1976 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sırasında herhangi bir taşınmaza uygulanmadığını, arazi kadastrosunun itiraz edilmeksizin 1976 yılında kesinleştiğini, herhangi bir tazminat ödenmeden tapuların hukuki değerini yitirdiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/11/2009 tarihli kararı ile tazminat yolu açıldığını belirterek taşınmazların değerinin tespit ederek tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
e ödenen kamulaştırma bedelini talep ettiğini, ancak, davalının durumu olmadığını söyleyerek ödemeye yanaşmadığını, Tapu Müdürlüğünce yapılan bu hata ile davacıların malvarlığında eksilme olduğu ve zararın gerçekleştiğini; tapu sicillerinin tutulmasında kusursuz sorumluluğu bulunan Devletin de MK m. 1007'ye göre sorumlu olduğunu beyanla, 67.600,00.-TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen, işlem tarihi olan 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; Palandöken Tapu Müdürlüğü aleyhinde açılan davanın pasif husumet yokluğundan ötürü reddine, diğer davalılar ... ile ... aleyhinde açılan davanın kabulüyle; 67.600,00.-TL tazminatın 05/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekillerince temyiz edilmiştir....
Olayda; uyuşmazlığın davacının 657 sayılı yasanın 64.maddesine 243 sayılı KHK ile eklenen fıkra uyarınca 1984 yılından önceki 6 yıllık sicillerinin değerlendirilerek bir kademe ilerlemesi verilmesi isteminin bu konudaki ilk uygulamanın 1991 yılında yapılacağı nedenniyle reddedilmesinden doğduğu, temyize konu İdare Mahkemesi kararıyla da uyuşmazlığın uygulama tarihi yönünden çözüldüğü anlaşılmış olup, her ne kadar davalı idarece davacının 1.3.1983-15.11.1984 tarihleri arasında askerlik görevi yapması nedeniyle sicil raporlarının düzenlenmemiş olduğu ileri sürülmüşse de, davacının askerlik hizmeti nedeniyle sicil raporlarının düzenlenmediği hizmet yılları atlanarak askere gitmeden önceki ve askerden döndükten sonra göreve başladığı tarihten itibaren düzenlenen sicillerinin 6 yıllık dönemler halinde incelenmek suretiyle, koşulların tutması halinde kademe ilerlemesinden yararlandırılması gerekeceğinden ve bu durum da uygulamaya...