Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu alınan ve iptali istenen kararların belirlendiği kat malikleri kurulu toplantılarına davacıların veya murislerinin katılıp katılmadığı, katılmamış ise bu kararların davacılara tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise buna ilişkin belgelerin varsa bu dönemlere ilişkin işletme projesinin aslı veya onaylı örneği ile işletme projesinin varsa davacılara tebliğine ilişkin belgelerin ve karar defterinin ilgili yönetimden, 2-Dava konusu anataşınmazın yönetim planının ilgili tapu müdürlüğünden, 3-Davacıların, bağımsız bölüm maliki ile bağlantısını gösteren mirasçılık belgesi vs. gibi bilgi ve belgelerin ilgililerinden, Temin edilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

      Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        Komisyonu’nun 1978/108 sayılı kararı ile, çekişmeli 813 parselin esasen tapulu olduğu ve tapu kaydı hudutlarında eşhası mütegayyibe ismi olduğundan miktarı ile muteber olduğu, kayıt maliki mirasçılarının bu yerleri tespit maliki (...’ya) 15 yıl önce sattıkları gerekçesiyle bu taşınmazın kayıt miktar fazlası olan 14.200 metrekaresinin aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... adına, kayıt miktarı olan 8.000 metrekaresinin ise 813 parsel numarası altında tespit maliki ... adına tesciline karar verilmiş ve neticeten ... komisyonunun 09.12.2005 tarih ve 3 numaralı kararı ile 813 parselin ... Komisyonu’nun 1978/108 sayılı kararı gibi askı ilanına alınmasına karar verilmiş ve bu karar 17.01.2006 tarihinde kesinleşmekle ... adına miktar fazlası olarak komisyonca tespit edilen bölüm iş bu davaya konu 1178 parsel numarası altında tapuya tescil edilmiştir....

          Ömer ile aynı şahıs olduğunun tespitine karar verilmiş,, davalı vekili tarafından karar istinaf edilmiştir. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

          nün mirasçısı olup, tapu kaydının gerçek maliki ... ile akdi-irsi ilişkisinin bulunup bulunmadığının dosya kapsamından anlaşılamadığından davacı tarafın tapu kayıt maliki ile akdi-irsi ilişkisi olup olmadığının, buna göre davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 123 ada 1, 2, 3 ve 122 ada 1, 2, 3 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptaline, bu taşınmazlar ile 17.06.2013 havale tarihli ek bilirkişi raporunda (D) Harfi ile gösterilen 7.172,323 metrekarelik bölüm ve (F) Harfi ile gösterilen 1.005,323 metrekarelik bölümün davacı ... mirasçıları adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir....

            Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 28.11.2018 tarih 2016/3706-2018/7168 Esas, Karar sayılı ilamıyla; davanın kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu; davacı ... ve arkadaşlarının çekişmeli taşınmazların kök miras bırakanları ...’den geldiği, ölümü ile mirasçıları arasında yapılan taksimle erkek çocukları ..., ... ve kendi miras bırakanları ...’e kaldığını belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının 1/3 payının iptali ve adlarına tescili istemiyle dava açtıkları, mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ...’tan geldiği, kız çocuklarının taksime katılmamış olmaları nedeniyle geçerli bir taksimin bulunmadığı, davacıların miras payları yerine, taşınmazların tapu kayıtlarının 1/3 pay oranında iptalini talep ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, çekişmeli 101 ada 373 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının kayıt maliki davalı ...'...

              Dava konusu 6629 parsel sayılı taşınmazda tapu maliki görünen "... oğlu ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka bir kişi olup olmadığı, ayrıca ... İlçesi Nüfus Müdürlüğünden sorulmalıdır. Kadastro tutanağında belirtilen 10.03.1954 tarihli 69 sıra no'lu kayıt getirtilerek bu tapu kaydının nasıl oluştuğu araştırılmalı, dayanak 6882 tahrir no'lu vergi kaydı da getirtilerek bu kayıtların; gerektiği takdirde tanıklar da dinlenerek davacının murisine ait olup olmadığı belirlenmeli, tapu kayıt maliki ile ismi düzeltilmesi istenen davacının murisinin aynı kişi olup olmadığı kesin olarak saptandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 17.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Mahkemece, kayıt maliklerinin tapu kaydından kim olduklarının anlaşılamadığı ve zilyetlik ile kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce, tapu iptali ve tescil davalarında, kural olarak dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, malikler adına atanacak kayyımın davalı gösterilerek davanın yürütülmesinin olanaklı olmadığı, davacının dava dilekçesinde “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” hukuki sebebi yanında terditli olarak da “maliki 20 yıl önce ölmüş” hukuki sebebine dayandığına göre, öncelikle kayıt maliklerinin (hasım Hazine olmak üzere) hasımlı veraset belgelerinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, sağ mirasçıları varsa davanın bu mirasçılara karşı yöneltilmesi, taraf teşkilinin bu suretle sağlanması, bu yolla da taraf teşkili sağlanamadığı takdirde ilanen tebliğ yolunun düşünülmesi, mirasçıları yoksa TMK'nin...

                  Hâl böyle olunca; tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan delillere göre tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı şahıs olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu taktirde davacıların murisi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu