Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ada ... nolu parsel maliki ... kızı ... adına kayıtlı 1/8 hissesinin iptali ile kök muris ... kızı ... adına tapuya kayıt ve Tesciline" cümlesinin hüküm yerinden çıkartılarak, yerine "... ili ... ilçesi ... Köyünde kain ... Ada ... nolu parsel maliki ... kızı ... adına kayıtlı 1/8 payının iptali ile mirasbırakan ...'ya ait ... Noterliği'nin 1216 yevmiye nolu mirasçılık belgesindeki mirasçılar adına miras payları oranında tesciline..”cümlesinin yazılmasına, 1-b bendindeki, "... İli ... İlçesi ... Köyünde kain ... Ada ... nolu parsel maliki ... kızı ... adına kayıtlı tapunun iptali ile kök muris ... kızı ... adına Tapuya kayıt ve Tesciline" cümlesinin hüküm fıkrasından çıkartılarak, yerine "... İli ... İlçesi ... Köyünde kain ... Ada ... nolu parsel maliki ... kızı ... adına kayıtlı tapunun iptali ile mirasbırakan ...'ya ait ......

    Davacı ... ve ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediğini ileri sürmek suretiyle ... ile ... aleyhine dava açmış; taşınmazın tapu kaydının iptaline ve muris ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 118 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tamamı 3 pay kabul edilmek suretiyle eşit paylarla davacılar ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmazın davacıların kök murisi ...'dan kaldığı ve taksime tabi tutulmadığı iddiası ile tapu kaydının iptali ve tüm mirasçılar adına tescili istemiyle açılmış olup, ölüm tarihine göre, muris ... 'ın terekesinin, TMK'nın 701. maddesi gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır....

      Anılan maddede, “Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. 3.Değerlendirme 1. Davada, dava konusu parsele ait kadastro tutanağı ve kayıt malikinin kimlik bilgilerinin tashihine ilişkin ......

        Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların kök miras bırakanları...’den geldiğini, ölümü ile mirasçıları arasında yapılan taksimle erkek çocukları ....... ve kendi miras bırakanları ......’e kaldığını belirterek taşınmazların tapu kayıtlarının 1/3 pay oranında iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ...’tan geldiği, kız çocuklarının taksime katılmamış olmaları nedeniyle geçerli bir taksimin bulunmadığı, davacıların miras payları oranı yerine, 1/3 pay oranında taşınmazların tapu kayıtlarının iptalini talep ettikleri gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu karar usul ve yasaya uygun değildir. Şöyle ki, çekişmeli 101 ada 373 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının kayıt maliki davalı ..., kök murisin mirasçısı olan eşi ...’in sağ olması nedeniyle muris ... terekesine karşı 3. kişi durumundadır....

          Mahkemece, konuya ilişkin Kanun hükümleri ve amacı gözetilerek, sadece dosyada bulunan mirasçılık belgeleri ile yetinilmeden; detaylı bir şekilde kolluk araştırması yapılarak, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ile birlikte tapu kaydı ve dayanak belgelerinin ilgili tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtlarının istenerek; tapu maliki ile kayyım atanan kişi ve mirasçıları arasındaki irtibatın araştırılması, tapu kayıt malikleri ile miras bırakanları olan Yani'nin baba ve kardeşlerini gösterir şekilde nüfus kayıtlarının getirtilmesi, tapu kayıtları ve mirasçılık belgeleri ile karşılaştırılması, farklılığın bulunması durumunda tapuda isim tashihi veya eldeki davanın davacılarının murislerinin tapu malikleri ile aynı kişiler olduklarının tespiti için...

            Öte yandan aynı parsellere yönelik olarak yine aynı gerekçelerle Dairemizde istinafa tabi olan mahkemenin 2019/39- 2022/118 E-k sayılı dosyasında başka davacılar tarafından dava açıldığı, davacıların aynı tapu kaydına dayalı olarak, aynı parsele yönelik dava açtıkları, tapunun usulünce uygulanması gerekmesine göre davalar arasında irtibat bulunduğu, taşınmazın aynı bölümüne yönelik çelişkili kararlar çıkmaması açısından dava dosyalarının birleştirilmesi gerektiği halde mahkemece ayrı ayrı karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de tapu maliki olmayan Havza Belediyesi taşınmazların tapu maliki olmadığı nazara alındığında eldeki davada taraf sıfatı da bulunmadığı halde bu davalı açısından işin esasına girilerek karar verilmesi dahi isabetsizdir....

            Dava ... tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davacı tarafın iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Şahintepe Köyü ... çalışma alanında bulunan dava konusu 200 parsel sayılı taşınmaz 20.12.1977 tarihinde yapılan ... tespitinde 50750 metrekare yüzölçümü ile R. Ahır 279 tarih ve 229 sıra numaralı sicilden gelen 30.9.1954 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kalması nedeniyle tapu kayıt maliki ... Çelebi mirasçıları olan davalılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları ise R.Ahır 279 tarih ve 229 sıra numaralı sicilden gelen 29.05.1954 tarih ve 24 sıra numaralı tapu kaydına dayanmışlar ve murisleri tapu kayıt maliklerinden Dilşah Elma (Özer) ve ... Elma (Nahırcı)'nın davalıların tutunduğu 30.09.1954 tarih ve 3 sıra numaralı tapu kaydına esas satışa konu tapu işleminin yapılmadığı iddiasında bulunmuşlardır. Dosya kapsamında ... teknikeri M....

              O halde mahkemece, düzeltilecek tapu kayıtları tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, nüfus müdürlüğünden "tapuda kayıt maliki olarak görünen ... kızı ... ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı" sorulmalı, nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde gerekirse kök kayıtlar da incelenmeli ve taşınmazın bulunduğu mahalde aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı zabıta aracılığı ile araştırılmalı , hala kesin bir kanaat oluşmamış ise tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında keşif yapılarak bir sonuca gidilmesi gerekir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; istem tapu kayıt maliki ... kızı ... isminin düzeltilmesi olduğu halde infazda tereddüt uyandıracak biçimde "...'nin tapu kayıtlarında ... olarak yazılı olan anne isminin ... olarak düzeltilmesine" şeklinde hüküm kurulması da doğru olmamıştır....

                Bu durumda Mahkemece, öncelikle çekişme konusu taşınmazların ilk tesis tarihinden itibaren tüm maliklerini ve el değiştirmelerini gösterir güncel tapu kayıtları ve dayanağı tüm belgeler (tapu kütük sayfası, tapulama tutanağı, tescil istem belgesi, hükmen tescil kararı vb belgelerin) bütün geldi ve gittileri ile birlikte (birbirini takip edecek, denetlenecek şekilde) ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'nden getirtilmeden, tapu iptali davalarında, davanın, kayıt malikine, kayıt maliki ölmüşse mirasçılarına yöneltilmesinin gerekliliği nazara alınmadan taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı, davalıların murislerinin hangi tarihte vefat ettikleri, TMK'nin 713/1-2. fıkralarında düzenlenen şartların oluşup-oluşmadığı tespit edilmeden gerekçedeki şekli ile eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülerek, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmesi gerekirse kök kayıtlarda istenmeli ve Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, tanık beyanlarına da başvurularak tüm bu kanıtlar toplandıktan sonra sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmediğinden karar bozulmalıdır. SONUC:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu