Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan maddede “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Kanundaki “…Maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemesinden; tapu kaydının hukuki durumunun açık olmaması, Yargıtay İçtihatlarına göre, tapu kütüğündeki bilgi ve belgelerden genel olarak gerekli dikkati gösteren kişilerin malikin kim olduğunu anlayamayacağı haller amaçlanmıştır....

    Dava dilekçesinde yapılan açıklamalar ve özellikle davacılar vekilinin 14.07.2011 tarihli duruşmadaki açıklaması birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu taşınmazın 01.02.1966 tarihli tesis kadastrosu ile kök muris ... oğlu ... mirasçıları olarak oğlu ..., ..., kızı ... ile kök murisin kendisinden önce ölen ve aynı ismi taşıyan oğlu ...'ın çocukları (kök murisin torunları) ... adına tespit gördüğü, tapu kayıt maliklerinden ..., ...'in baba isimlerinin ... olarak gösterildiği; ancak, soyadlarının belirtilmediği, torunlar ...'in kayıtlarda kök muris ...'ın çocukları gibi gösterildiği ve anlaşıldığı, bu nedenle muaraza doğduğu ileri sürülerek tapu kaydı malik hanesindeki bu yanlışlıkların düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemece, hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yukarıda yapılan tespitler ve açıklamalara göre; tapu kayıt malikleri ..., ...'in kimlik bilgilerinin düzeltilmesini istemeleri mümkündür....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/61 Esas, 2013/77 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında, 1 payın ... oğlu ..., 1 payın ... oğlu ..., 1 payın ... oğlu ... adına "tarla vasfı ile" tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 187 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 31.01.2013 hakim havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (G) harfi ile gösterilen 0112,70 metrekarelik kısmın bu parselden ifrazı ile aynı ada son parsel numarası verilerek ... adına "tarla vasfıyla" tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 187 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 31.01.2013 hakim havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (Z) harfi ile gösterilen 2.867,98 metrekarelik kısmının aynı ada ve aynı parsel numarası ile tespit maliki üzerinde bırakılmasına, çekişmeli 168 ada 56 parsel sayılı taşınmazın ... tespitinin iptaliyle, tutanaktaki diğer hususlar aynı kalmak üzere, taşınmaz 24 pay kabul edilerek; 6 payın ...oğlu...vereseleri adına......

        Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; her ne kadar kayıt maliki davalı ...'ın dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ikamet ettiği ve tanık anlatımlarından anlaşıldığı üzere taşınmazın davacıların murisine ait olarak bilindiği, bu durumda kayıt maliki davalının tapudaki şerhi bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olup davalının kötüniyetinin korunamayacağı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiş ise de dosya kapsamında kayıt maliki davalı ...'ın satış vaadi borçlusunun mirasçıları olan diğer davalılarla satış vaadi sözleşmesinin ifasını engellemek amacıyla el ve işbirliği içerisinde hareket ettiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı gibi satış vaadi sözleşmesine ilişkin tapu kaydındaki şerhin de davalının taşınmazı satış yoluyla devralmasından önce terkin edildiği anlaşıldığından kayıt maliki davalının mülkiyeti kötüniyetle kazandığından söz edilemez. O halde mahkemece, davalı ...'...

          Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda mevcut duruma göre davacıların murisi olan "...'in'' artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığında n ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen "...'' ile davacıların murisi “...'in" aynı şahıslar olduğunun tespitine şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

            hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmesi, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması ve bu suretle kayıtların kapsamının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tesbit edilmesi, keşif icrası sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tapu kayıtlarının ihdası, intikali, intikal sırasında hudutlarda ve miktarda değişiklik varsa bu değişikliğin nedeni, hudutların arz ettikleri özelliklerle taşınmazların tasarrufu, davacının dayanak kayıtlarda kök murislerinin paydaş olduğu göz önüne alınarak tapu malikleri arasında paylaşma yapılıp yapılmadığı, taşınmazların, davacıların kök murisi ...'...

              taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilerek müvekkillerinin murislerinin maliki ve zilyedi olduğu kısımların, muris Necmettin Deveci ile Nuri Arslan adına tespit ve tesciline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              TMK'nun 1027. maddesine dayalı tapu kaydında düzeltim (((tapu kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti)))" isteminde bulunulmuştur. Davacının nihai amacı, tapu kayıtlarında tapu kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanlarının aynı kişi olduğunun tespiti sonucunu doğuracağından, davanın "tapu kaydında düzeltim" davası olduğuna ve davanın tapu müdürlüğüne yöneltilmiş bulunduğuna göre yukarıda açıklanan usûl hükümleri karşısında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemeleridir (((Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 2015/13064 Esas - 2015/12254 Karar))) ve de uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

                Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

                  2016/1624 - 2018/6422 Şöyle ki, davacılar murisleri adına kayıtlı tapu kayıtlarına dayanmışlar, bu tapu kaydı kapsamında olan taşınmazların murislerinden kendilerine kaldığını davalıların bu taşınmazları murislerinin mülkiyet hakkına dayanarak kullandıklarını, kullanıcı olmaları nedeni ile kadastro tespitinin davalılar adına yapıldığını, oysa bu taşınmazların murislerinin ölümü ile kendilerine kaldığını iddia etmişler olup, mahkemece davacıların bu iddialarını incelemek amacı ile keşif dahi yapılmadan karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu