WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kısım tanıklar Hatice için iddia yönünde beyanda bulunmuşlar ise de, tapuda isim düzeltme davalarında mülkiyet nakline neden olunmadan tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki kimlik bilgilerine uydurulması gerekir. Şu duruma göre 300 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlardaki paylı malik Hacı kızı ...e bir dava açmaları hususunda yetki verildiğine dair bu belgeyi de dosyaya sunmamışlardır. Yukarıda da açıklandığı üzere Hacı ... ’in kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemi konusunda davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve ayrıca çekişme konusu 261, 264 ve 329 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarına göre Hacı ... payının yargılama sırasında 13.08.2008 tarihinde mirasçıları olan kişiler adına tapuda intikal işlemleri yapılmış olduğu da anlaşıldığından bu davada hukuki yararın olup olmadığı hususu da araştırılmadan davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Karar bu nedenle de bozulmalıdır....

    Dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen "Malatyalıoğullarından ..." ile davacıların murisi "... ...’nın" aynı kişi olduğunun tespitine şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken bu malik yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent uyarınca hükmün BOZULMASINA, 20.09.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇERMİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2014 NUMARASI : 2010/131-2014/335 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 119 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanak örneğinin varsa tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tespit dayanağı kayıtların, 2- Dava konusu 108 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydının dosya içerisinde bulunan örneğinde malik hanesinin boş olduğu görülmüş olduğundan bu durumun nedeni ve çekişmeli taşınmazın davalı olup olmadığının Tapu Müdürlüğünden sorulması, 3- Taşınmazın davalı olması nedeniyle tapuda mülkiyet hanesinin açık olduğunun belirlenmesi halinde ilgili dava dosyası hakkında düzenlenecek dosya inceleme tutanağının karara bağlanmış ise ilgili mahkeme ilamının onaylı örneğinin dosya içerisine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan...'nın paydaşı olduğu 244 ada 5 sayılı parselin tapu kaydında isminin ''... '' olarak yazıldığını, nüfus kayıtları uyarınca miras bırakanının isminin '' ... '' olduğunu ileri sürerek adı geçen taşınmazın malik hanesinin '' ... '' olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, mülkiyet nakline sebep olunmaması için gerekli araştırmanın yapılmasını ve davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna ilişkin görevsizlik kararı, Dairece; "Ne var ki, eldeki davanın 1086 sayılı HUMK'nın yürürlüğü zamanında 12.04.2011 tarihinde açıldığı sabittir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın geçici 1.maddesinin ilk fıkrası; "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz." düzenlemesini içermektedir....

          Tespit tarihinden önce 9.8.1961 tarihinde davacı Mehmet Halil Karaoğlan tarafından Hazine ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan tescil davasının, tespit tarihinde derdest olduğu ve bu davanın varlığına rağmen usulsüz olarak kesinleştirilen tutanaklara karşı aynı kişinin açtığı tapu iptal davası ile birleştirildiği anlaşılmaktadır. Kadastro tespitinden önce açılmış ve tespit sırasında derdest olan ve Kadastro Mahkemesine devredilebilir nitelik taşıyan bir dava bulunduğuna göre; tespit sırasında dava dilekçesi kapsamında kalan taşınmazların tutanaklarının malik hanesinin açık bırakılması gerekir. Davaya rağmen tutanağın malik hanesinin doldurulması ve kesinleştirilip, tapu oluşturulması, yasal, istisnai haller dışında hukuki hiç bir sonuç doğurmaz. Böyle bir davadan vazgeçilmeside ancak vazgeçme beyanında bulunan davacı yönünden bağlayıcıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 1) Dairemizin iade kararı ile istenmesine karşın dosya içine alınmamış olan; ... parsel sayılı ( yenileme ile ... ada ... parsel olan) taşınmaza ilişkin (ayrı ayrı her ikisinin) kadastro ve yenileme çalışmalarına ilişkin kadastro tutanak asıllarının, tespitine esas tutulan tapu ya da vergi kaydı var ise bu kayıtların, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş ise tapu kayıtlarının tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte, davalı ise dava dosyasının dosya içerisine getirtilmesi, 2)... sayılı parsele ait tapu kaydı dosya içerisinde olmasına karşın taşınmazın malik hanesinin boş bırakıldığı görülmüş olup, dava konusu taşınmazın malik hanesinin hangi...

              İstanbul Kadastro Müdürlüğü'nün 20.04.2017 tarihli yazısı ile; dava konusu parselin kadastrosunun mülga 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu (2613 sayılı Kanun) hükümlerine göre yapıldığı, bu Kanun'un 45 inci Maddesi gereğince yayınlanan, 19.12.1935 tarihli Kadastro ve Tapu Tahriri Nizamnamesi'nin 21 inci maddesini 2 nci fıkrasına istinaden 163 ada 8 nolu parseldeki hak sahibinin tayini için ilgililerin tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde mahkemeye başvurmaları, bu gerçekleşmediği takdirde komisyonun mahkemeye resen müracaatı gerektiği hususları açıklanarak, taşınmaza ilişkin dosya, malik hanesinin doldurulması amacı ile Kadastro Mahkemesine devredilmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın, müvekkillerin murisleri ... ve ... adına malik hanesinin doldurulmasına, adı geçenlerin vefat etmiş olmaları sebebi ile veraset ilamına göre müvekkili adına malik hanesinin doldurulmasına karar verilmesini istemiştir Davalı ... İstanbul 1....

                Değerlendirme Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, dava tapu kaydında düzeltim olarak nitelendirilerek Tapu Müdürlüğüne idari başvuru yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; malik hanesi boş bırakılan dava konusu taşınmaz hakkında Tapu Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılamayacağı, taşınmazın tapu kaydında davalı olduğuna dair şerh bulunduğu, malik hanesi açık olan taşınmaz hakkında tapuya başvuru yapılmak suretiyle düzeltme yapılamayacağı ve davacının taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltemeyeceği gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi bu gerekçe ve sonucu itibarıyla doğru olduğuna göre; yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. VI....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 21.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda soyisim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.1.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava, dava dilekçesinde sözü edilen bir kısım taşınmazların tapu kaydındaki davacının babası ...'ın ... olan soyadının nüfus kaydında ... olduğu şeklinde düzeltilmesi için açılmış, getirtilen tapu kayıtlarında intikal yapıldığı için kayıtlarda malik olarak davacının babası ... değil, kendisi Kemal görülmektedir....

                    Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de İdari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut uyuşmazlıkta; tüm dosya kapsamı, mevcut deliller ve bilhassa nüfus müdürlüğü kanalıyla yaptırılan araştırmalar ışığında; kayıt maliki "... kızı ... nüfusta kaydı olmadığı bu nedenle de nüfus kayıtlarının çıkartılamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 2026, 2097, 2098, 2104, 2105 ve 2106 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen "... kızı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu