Köyü çalışma alanında bulunan davaya konu 192 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki beyanlar hanesinin iptali ile taşınmazın davacı ...’ın kullanımında olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına" sözlerinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olaya gelince; Dairemizce öteden beri uygulanan yerleşik ilkelere göre tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında hakim tarafından bazı araştırmaların yapılması gerektiği benimsenmiştir. Buna etken olan husus tapu sicillerinin düzenli tutulması zorunluluğunun kamu düzeniyle yakından ilgili olmasıdır. Bu ilkelere göre tapu kaydının düzeltilmesi davalarında taraflardan biri dayanmasa da hakim re’sen harekete geçerek bir kısım delilleri toplayabilir....
ya ait olduğu halde veraset ilamı ile tapu kütüğündeki ... arasında bağlantı sağlanmadığı için intikal yaptıramadığını belirterek dava konusu parselde kayıt maliki olan ... kızı ...'nın (... oğlu) mirasçısı olduklarının tespiti ile tapu kaydının ... kızı ...'nın Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.09.2006 günlü ve 2005/1120 esas 2006/1090 karar sayılı veraset ilamı ile belirlenen mirasçıları adına tapudaki malik hanesinin tashihen tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile veraset ilamında belirtilen ... ve ...'den olma ... ile nüfusta kayıtlı 1881 doğumlu 1964 tarihinde ölen ... ve ...'den olma ...'...
Ancak; Davaya konu taşınmazın tapu kaydına göre davacıların hisseli olarak malik olduğu anlaşıldığı halde, taşınmaza ilişkin irtifak hakkının davacıların tapu kaydındaki payları oranında davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; 4. bendindeki (ilişkin olarak) kelimelerinden sonra gelmek üzere (davacıların payı oranında) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idareden peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının.... irad kaydedilmesine, 15.01.2011 günü.......
mahallesi 173 ada 5 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazın maliki olduğunu, aynı köyde eşinin kız kardeşinin adı da ... olduğundan tapu işlemleri sırasında her nasılsa, tapunun malik hanesinde görümcesi olan ... kızı ... adına kayıt ve tescil edildiğini, ... kızı ...' in taşınmazın kendisine ait olduğuna bir itirazının bulunmadığını, taşınmazın "Köy Tüzel Kişiliği adına ipotekli olması, 10 yıl Müddetle takyitli" olduğundan tapu dairesinde taşınmazın devrinin mümkün olmadığını, nüfus ve tapu kaydındaki baba adının birbirine uymaması nedeniyle mağdur olduğunu, bu nedenle ... kızı ...'in İbrahim kızı ... olarak düzeltilmesi talebi ile dava açmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/II-ç.1 maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılmasına ilişkin uyuşmazlıkların çekişmesiz yargı işi olup bu hususta sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu tartışmasızdır....
Taşınmaza ait tapu kaydında ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1991/68 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu beyanlar hanesinde belirtilmek suretiyle malik hanesinin boş bırakıldığı ve ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1961/68 numaralı dava dosyasına ilişkin yapılan araştırmada ise 68 numarasının muhabere numarası olup, dosyanın 1961/356 Esas, 1962/204 Karar sayısını taşıdığını ve davacısının Ahmet Eserdağ, davalısının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Dava, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı; nüfus kaydında baba adı...olduğu halde 1142 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ...oğlu ... olarak yazıldığını, ileri sürüp tapu kaydında yanlış yazılan baba adının... olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının malik bölümündeki ...oğlu ... isminin ... oğlu ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davayı kabul etmediklerini, öncelikle dava konusu taşınmazda imar ve ihya iddiası karşısında mahkeme kararları ışığında imar planı içerisinde bulunan Dere Mah. 206 ada 9 parsel nolu taşınmazın imar ve ihya veya zamanaşımı yoluyla iktisap edilemeyeceğinin anlaşıldığını, yine dava konusu yer ile ilgili olarak dava dilekçesinde davaya konu yerin tapu kaydında malik hanesinin boş olduğunun belirtildiğini, davacı tarafça, dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olmasının dayanak gösterilerek tescil davasına konu edilmesinin mümkün olmadığını, zira malik hanesinin boş bırakılmasının sorgulanması gerektiğini, kanunen devlete kalan taşınmazların, tapuda kayıtlı olsun ya da olmasın zamanaşımı yoluyla kazanılamayacağını, buna göre emvali metruke, Osmanlı padişahlarına ait olup devlete kalan taşınmazların mübadelelerde devlete intikal eden taşınmazların, MK 708 uyarınca devlete ait olacağı hüküm altına alınan sahipsiz yerlerin, MK. 501....
Asliye Hukuk Mahkemesinin (Hakem sıfatıyla) gördüğü 1989/45 sayılı tescil davasında yapılan yargılama sonucunda taşınmazın 1943 yılında kesinleşen ... sınırı içindeyken ... niteliğini yitirmesi nedeniyle tapu malikleri adına ... sınırı dışına çıkarıldığı, 2510 sayılı Kanuna göre oluşmuş tapu kaydı bulunduğu gerekçesiyle taşınmazın mülkiyetinin müvekkili kuruma ait olduğunun tespitine ve tescil için asliye hukuk mahkemesinde ayrı bir dava açılması gerektiğine karar verildiğini belirterek malik hanesi açık olarak davalı durumda bulunan taşınmazın müvekkili kurum adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Somut olaya gelince, tapu kaydındaki paydaşlar ile nüfus aile kayıt tablolarının örtüşmesi ve yapılan araştırmaların sonucuna göre tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi doğru ise de 4 ve 6 sayılı parsellerde paylı malik olan “...”nın kimlik bilgilerinin soyadı ve baba adı eklenmek suretiyle düzeltilmesi gerekirken “...” denilmek suretiyle eşinin adının düzeltilmesine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....