Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin sonundaki (verilmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki davacı payları üzerindeki ipotek ve haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haciz kaydının hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

      Tapu Kanunu ile Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3.kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26.maddesi uyarınca; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süreyle 3.kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak bunun için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3.kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece aynî nitelik kazanmaz. Somut olayda; ... İli, ... İlçesi, ......

        Satış vaadinde bulunan... 07/09/2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu edilmeyen diğer taşınmazlarla birlikte 1170 parsel sayılı taşınmazdaki miras hak ve hisselerinin tamamını dava dışı ... isimli şahsa satmayı vaat etmiş, satış vaadi sözleşmesi 25.09.2007 tarihinde tapuya şerh edilmiştir.Sonraki tarihlerde tapu kaydındaki bu şerhe rağmen davalı ... 15.10.2008 tarihinde taşınmazı satın almıştır. Davalı ...’un tapu kaydındaki şerhe rağmen taşınmazı tapudan satın alması nedeniyle iyiniyetli olduğundan söz edilemez....

          İdaresi, çekişmeli taşınmazın bir kısmının orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili ve tapu kaydındaki şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 01.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3391,16 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından tapu kaydındaki şerhlerin terkinine yönelik olarak ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vd. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Dava, gayrimenkul satış vadi sözleşmesinden kaynaklı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının, tapu kaydındaki üçüncü kişilere ait haciz nedeniyle infaz edilemediğinden tapu kaydındaki hacizlerin fekki istemine ilişkin olup, dava dosyasında Yargıtay 14. Hukuk Dairesince daha önce inceleme yapılarak bozma kararı da verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun İş Bölümüne İlişkin 02/07/2021 tarihli ve 211 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi dairemiz görevi dışında olup, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'ne aittir. Açıklanan nedenlerle dosyanın, görevli Yargıtay 7....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz ve satışa arz şerhlerinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... ve Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, tapu kaydındaki şerhlerin terkinine dair verilen 29.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil Yapıkredi Bankası A.Ş. vekili ve müdahil ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 10.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar...

                İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26. maddesi hükmü gereğince, noterler tarafından tanzim edilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin, taraflardan birinin isteği üzerine tapu sicil müdürlüğünce gayrimenkulün siciline şerh edilebileceğini, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağını, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin taraflarca noterde düzenleme şeklinde yapıldığını ve tapuya şerh edilmekte olduğunu, satış işlemi neticesinde tescil işlemi yapılmakta olduğunu, dolayısıyla henüz tescil işleminin yapılmamış olmasının sadece satış vaadi sözleşmesinin haciz işlemlerine engel olmayacağını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, "Mahkememizce yapılan yazışma sonucu Mersin 1....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 4.9.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki satış vaadi sözleşlesi şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 5.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... davalı ... Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Davacı 28 parsel sayılı taşınmazda 3 nolu bağımsız bölümün maliki olduğunu ve taşınmaz kaydında bulunan satış vaadi sözleşmesine ilişkin şerhin terkinini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ... davalılardan Tapu Sicil Müdürlüğü temyiz etmiştir....

                  Ltd Şti vekili temyiz etmiş ve Dairemizin 22.09.2016 tarih 2015/15941 esas, 2016/7432 karar sayılı ilamı ile "Dava konusu 446 parsel 6 no'lu daireye ait ... kaydı incelendiğinde 3. kişilere ait haciz şerhlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. ... kaydındaki şerhin terkin edilmesi davasında pasif dava ehliyeti şerh lehdarına aittir. Bu nedenle tapudaki şerh lehdarlarının davada yer almadan talep doğrultusunda haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesinin doğru görülmediğinden" bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararı doğrultusunda yerel mahkemece, ... kaydındaki haciz şerhi lehdarları dahili davalı sıfatıyla davaya dahil edilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda mahkemece dava konusu taşınmazın ... kaydının davalı ... Emlak İnş. Tic. Ltd....

                    UYAP Entegrasyonu