Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tapu kaydı, İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/312 Esas sayılı dosyası, İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/129 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır. İİK'nun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki TMK'nun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin terkini için açılan davalarda tapu sicil müdürlüğünün tapudaki ayni ve şahsi hakları ancak hak sahibinin başvurusu üzerine terkin edebilir....

Davalıların haciz şerhlerinin taşınmazın şerh tarihindeki tapu kaydındaki maliki ve mülkiyet durumu esas alınmak suretiyle tesis edildiği, davalıların haciz şerh tarihlerindeki taşınmazdaki mülkiyet durumu dikkate alındığında davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri dosya kapsamından anlaşılmakla yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasında ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulması ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....

Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki İsmail oğlu ... payındaki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki malik İsmail oğlu ... payı üzerindeki haciz şerhlerinin bu paydaş yönünden hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Kamulaştırılan taşınmaz mal ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek binaya değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının .... paragrafındaki (işletilmesine) kelimesinden sonra (Tapu kaydındaki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Tapu kaydındaki paydaşlardan ... payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki ... payı üzerindeki haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin kaldırılması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki vasiyet şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığı 25 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın tapu kaydındaki vasiyet şerhinin vasiyetin hükümsüz hale geldiğini belirterek kaldırılmasını istemiştir....

          Temyiz Sebepleri Mahkemece hükme yeter inceleme ve araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin iddiasını ispatlamış olmasıyla ispat yükünün müvekkil idareye geçtiğinden bahisle müvekkil idarenin haciz işlemlerine dayanak olan bilgi ve belgeleri sunamadığından davanın kabulüne karar verildiğini ancak, mahkeme tarafından deliller toplanmadan, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu ileri sürülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

            Bu durumda mahkemece, mevcut haciz şerhleri ve diğer takyidatlarla ilgili kayıt ve belgelerle birlikte güncel tapu kayıtları ve icra takip dosyaları getirtilmek suretiyle tüm şerh lehtarlarının davaya dahil edilmesi ve savunmalarının alınması gerekir. Haciz lehtarlarının işlemlerinde kötüniyetli olduklarının anlaşılması halinde buna ilişkin takyidatlar kaldırılmalıdır. Haciz lehtarlarının işlemlerinde iyiniyetli olduklarının anlaşılması halinde ise davalının borçları sebebiyle taşınmaz üzerine takyidat konulduğu göz önünde bulundurularak davalıya bu takyidatların kaldırılması için süre verilmelidir. Davalı tarafından takyidatların kaldırılması halinde her türlü takyidattan ari bir şekilde tapu iptali ve tescil kararı verilmelidir. Davalının takyidatları kaldırmaması halinde ise davacının ilk talebi olan bedel iadesine karar verilmesi gerekir."...

              Mah., 27514 ada 6 parselde ... adına kayıtlı olan taşınmazın beyanlar hanesine ...' in borçlu olduğunun şerh edilmesi yönünde tapu sicil müdürlüğüne yazı yazıldığı, ancak, tapu sicil müdürlüğünce, bu yazıya istinaden taşınmazın kaydına sehven haciz şerhinin işlendiği, taşınmazın sonradan 19.03.2014 tarihinde borçlu adına tescil edildiği, 24.03.2014 tarihinde de şikayetçi 3. kişiye satıldığı, 3. kişi (malik) tarafından haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece haciz tarihi itibariyle borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Geçerli bir haciz işlemi için öncelikle alacaklı tarafın geçerli bir haciz talebi bulunmalıdır....

                Türk Medeni Kanunu’nun 1010 uncu maddesinin son fıkrasına göre tapu kütüğüne şerh verilen haciz (tasarruf yetkisi kısıtlaması), şerh verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Bu kişiler, tapu siciline şerh verilmiş olan haczi bilmediklerini iddia edemezler. Şerhten önce haczin üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi, ancak bunların haczi bilmeleri hâlinde mümkündür. Şerhten sonra ise üçüncü kişinin haczi bildiğinin ispatına gerek olmadığı gibi, TMK'nın 1020 nci maddesi gereğince üçüncü kişi, tapu kütüğündeki haciz şerhini bilmediğini ileri süremez. 12....

                  UYAP Entegrasyonu